Olay Gazetesi Bursa

İşsizlikte tek hane umudu var mı?

Dünyada toplumsal ve ekonomik anlamda en kritik sorunlardan biridir işsizlik. Haliyle işsizlikle mücadele ülke gündemlerinin öncelikli konuları arasında yer alır. Türkiye de genç nüfusuna iş yaratmayı öncelikli gündem olarak değerlendirmekte. Özellikle çift hanede kronikleşme eğilimi gösteren işsizlik oranlarını düşürmek için büyük bir gayret söz konusu! Mesela… 2017’de başlatılan Milli İstihdam Seferberliği, negatif gidişe dur denmesini sağladı. Vergi […]

Dünyada toplumsal ve ekonomik anlamda en kritik sorunlardan biridir işsizlik.

Haliyle işsizlikle mücadele ülke gündemlerinin öncelikli konuları arasında yer alır.

Türkiye de genç nüfusuna iş yaratmayı öncelikli gündem olarak değerlendirmekte.

Özellikle çift hanede kronikleşme eğilimi gösteren işsizlik oranlarını düşürmek için büyük bir gayret söz konusu!

Mesela…

2017’de başlatılan Milli İstihdam Seferberliği, negatif gidişe dur denmesini sağladı.

Vergi ve prim desteklerinin yanısıra özel sektöre can suyu sağlayan KGF ile KOSGEB kredileri de istihdam artışında önemli pay sahibi oldu.

Neticede yüzde 13’lere dayanmış olan ülkedeki işsizlik oranı Kasım 2017 dönemi itibarıyla yüzde 10,3’e kadar indirilebildi!

 Yüksek ekonomik büyümeden istihdam piyasasının da nasiplendiğini söylüyor rakamlar.

Ancak büyümeyle bire bir örtüşen bir istihdam artışı söz konusu olmayınca işsizlik de henüz tek hanelere inebilmiş değil!

Peki neden?

Çünkü ithalatın da büyüme üzerinde ciddi bir payı var.

Ayrıca işsizliğin yüzde 10 – 11 aralığında direnç göstermesinde işgücüne katılımının yani iş arayanların sayısındaki hızlı artışın da payı hayli fazla!

Hal böyle olunca dün TÜİK’in açıkladığı Aralık 2017’ye ait üç aylık ortalamayı içeren yüzde 10,4’lük oran işsizlikte yeniden yükselişe işaret etti.  

Aslında 2016’nın aynı dönemine göre 2,3 puanlık ciddi bir düşüş var.

Ama bu karşılaştırma henüz teşviklerin devreye girmediği zirve işsizlik dönemiyle yapılmakta!

Haliyle kuvvetli bir baz etkisinin olması normal. 

 Nitekim söz konusu karşılaştırmada tarım dışı işsizlik 2,6 puan, genç nüfustaki işsizlik oranıysa 4,8 puan düşüş göstermiş durumda.

Karşılaştırmayı bir önceki dönem olan Kasım 2017 ile yaptığımızda tablo tersine dönmekte!

Çünkü yüzde 10,3’ye düşen işsizlik 0,1 puan artmakta iki dönem karşılaştırmasında.

Yani Aralık 2017 itibarıyla işsizlikteki düşüş yolculuğunun sonlandığına dair bir manzarayla karşılaşıyoruz. 

Ocak 2018’i de içeren son rakamlar yeniyıla başlangıcın çok da olumlu olmadığına işaret ediyor!

           

Yüzde 9,9 ufukta göründü

 

Teorik olarak son gelen veriler tek haneli işsizliği ufukta gösterdi aslında.

Nasıl mı?

İstihdam oranı aylardır adım adım düşerken mevsim etkilerinden arındırılmış rakam yükseliyor.

Mevsim etkilerinden arınmış istihdam düzenli yükselişini sürdürerek yüzde 49’la zirve yapmış durumda.

Kasımda yüzde 47,3 olan arındırılmamış istihdam oranıysa yüzde 46,9’a inmiş vaziyette!

Ve neticede nominal işsizlik oranı bir önceki döneme oranla 0,1 puan yükselmesine karşın…

Mevsim etkilerini arındırdığımızda yüzde 9,9 gibi bir değere inmekte.

Yani teorik olarak uzun zaman sonra ilk kez tek basamakta bir işsizlikten bahsetmek mümkün demektir!

 

Mevsim etkisi yeterli mi?

 

Ama gerçek tabloyu yansıtan rakam ne yazık ki yönünü tekrar yukarıya çevirerek çift hanede kalma sinyalini güçlendirmiş görünüyor.

İşgücüne katılımdaki artış istihdam artışını solladığı için aşağı yönlü harekete de sekte vurmuş vaziyette. 

Sanayi sektörünün istihdam payında ciddi bir hareket olmaması ise mevsimsel etkilere umut bağlanmasına yol açıyor.

Sözün özü; yaz aylarında turizm ve tarımın desteğiyle tek haneli işsizliğin gerçekleşmesi mümkün! 

Ancak, tek hanenin kalıcı olabilmesi için yeni tebirlere ihtiyaç olabilir.