Hem sosyal hem de ekonomik bir sorun işsizlik.
Hal böyle olunca siyasetin de kaçınılmaz ilgi alanlarından birini oluşturmakta.
Özellikle de çift hanede kronikleşme çabası öne çıkıyorsa işsizlik oranlarında…
Özel politikalarla istihdam yaratılarak çare üretilmesi şarttır.
Türkiye de bir süredir bu tarz riskli bir alanda bulunmakta.
2015’in ağustos ayından bu yana işsizlik oranı çift hanede!
Dün TÜİK’in açıkladığı Şubat 2016’ya ait yüzde 10,9’luk işsizlik oranı da…
Manzaranın henüz pek de değişmediğini gösterdi.
Ancak, bu tabloda moral veren trendleri de görüyoruz!
Çünkü bardağın dolu tarafları da görünmeye başladı verilerde.
Nasıl mı?
Öncelikle 2015’in aynı ayına göre 0,3 puanlık bir azalma var.
Ocak 2016’ya göre ise 0,2 puanlık bir düşüş söz konusu.
Daha da önemlisi şubatta kaydedilen mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9,9’la…
Mayıs 2014’ten bu yana ilk kez tekrar tek haneye döndü!
Bu kategorideki işsizlik oranı Ocak 2016’da yüzde 10,1, Şubat 2015’te ise yüzde 10,2 seviyesindeydi.
Yani tek haneli işsizlik için teorik olarak umut olduğunu söylüyor bu istatistik bize.
Ama yine de fazla umutlanmayalım!
Çünkü koşullar uygun olduğunda oluşabilecek düzeyleri gösteriyor arındırılmış datalar.
Dolayısıyla istihdam yaratmaya dönük tedbirlerin artırılmasıyla ancak tek haneli işsizliği tekrar görebiliriz!
Kasım 2015’le birlikte istihdamda başlayan artışın…
Dün açıklanan şubat verilerinde hız kestiği gerçeğini de gözardı etmemek gerekiyor.
Ve reel bazda aylık 45 bin olan istihdam artışı mevcut tabloda yeterli değil.
İstihdam yaratımına katkının 55 binle ağırlıklı olarak hizmet sektöründen gelmesi de dikkat çekici.
Çünkü esnekliği yüksek bir sektörden bahsediyoruz!
İnşaat istihdamından gelen 19 bin kişilik katkı ise umut verici.
Ama sanayi üretiminde ilk 2 ayda özellikle görülen güçlü artışa karşın…
Sanayide yaratılan istihdamın 24 bin azalmış olması düşündürücü!
Turizm ve Suriyeli riski
Özetle işsizlikte düşüşün devam etmesi olumlu bir haber.
Ayrıca asgari ücret artışının istihdam piyasasına dönük olumsuz etkisi zayıf kalmış görünüyor.
Ancak, istihdam artışının hizmet ağırlıklı olması…
Ve sanayideki zayıflığın sürmesi riskli alanları oluşturuyor.
Bu arada mayısla başlayan turizm mevsiminin işsizliğe olası negatif etkisi yanında…
Suriyeli mültecilerin yaratabileceği etkileri soru işareti olarak dikkate almak şart!
‘İşçisizlik’ sorununa da neşter şart!
İşsizlik sorunun bir de ‘işçisizlik’ olarak adlandırılabilecek bir başka yanı var.
Yani “iş bulamıyorum” diye şikayet edenler kadar.
“Çalıştıracak eleman bulamıyoruz” diye şikayet eden işverenler de mevcut!
Tabii ki bu paradoksun temelinde kalifiye eleman sorunu var.
Bursalı sanayicilerin sıkça dile getirdiği bu sorun…
Aslında sadece sanayideki bir sıkıntı değil artık!
Turizmden perakende sektörüne uzanan bir çizgide…
İyi eğitilmiş ve nitelikli eleman açığı söz konusu.
Mesleki okulların yetersizliği yanında…
Ailelerin çocuklarına sadece masa başı iş yakıştırmaları da…
Madalyonun bir başka yüzü!
Bu arada gençler ve sanayiciler için Bursa’da BUTGEM gibi bir şans olduğunu da hatırlatmakta fayda var!