Olay Gazetesi Bursa

İş dünyasının dolar derdi

Döviz kurların neredeyse ekonomi gündeminin ana dinamiği haline geldi. Dolarla yatıp dolarla kalkıyoruz artık! Diğer göstergeler bir yana… Dolar adeta ekonomik barometre haline gelmiş durumda. Bu sağlıklı bir gidişat mı peki? Değil elbet! Ama özel sektörün sırtındaki yüksek döviz borcu yanında… Üretim girdilerinin de büyük oranda dolar bazlı ithalata bağımlı olması… İster istemez günlük hayatımızın […]

Döviz kurların neredeyse ekonomi gündeminin ana dinamiği haline geldi.

Dolarla yatıp dolarla kalkıyoruz artık!

Diğer göstergeler bir yana…

Dolar adeta ekonomik barometre haline gelmiş durumda.

Bu sağlıklı bir gidişat mı peki?

Değil elbet!

Ama özel sektörün sırtındaki yüksek döviz borcu yanında…

Üretim girdilerinin de büyük oranda dolar bazlı ithalata bağımlı olması…

İster istemez günlük hayatımızın bire bir kur etkisinde kalmasına yolaçmakta!

Doğrudan ithalatın yanısıra girdi bazlı üretimin doları birçok alanda TL’nin önüne çıkarıyor.

Haliyle vatandaşın cüzdanını zorlayan enflasyonda doların payı kaçınılmaz olarak epey bir yer tutuyor.

Dolayısıyla bu cepheden bakıldığında 3 TL ve üzeri dolar kurunu…

Ekonomik bünyemizin ne oranda kaldıracağı ciddi soru işaretleri taşıyor!

Elbette dolar geliri veya tasarrufu olanların hali vakti yerinde denebilir…

Ancak, TL bazında artan maliyetler nedeniyle…

Pek de karlı olmadıkları ortada!

Nitekim özel sektörden de… Ekonomi yönetiminden de…

Doların ulaştığı seviye itibarıyla ciddi bir sorun olmaya başladığına dönük mesajlar ardı ardına gelmeye başladı!

Mesela…

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan...

“Reel sektörün borç ödemede yaşayacağı zorluklar bankacılık sistemini de doğrudan etkileyecektir” diyerek risklere dikkat çekti.
İstanbul Ticaret Odası yönetimi ise artan kur baskısına dikkat çekerek doları 2,70 liraya devletten resmen istedi!

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de İSO’da sanayicilere yaptığı konuşmada…

Dolar kurunun ekonomiye zarar verdiğini kabullendi.

Doların TL karşısında değerli olması ekonomiyi rahatsız ediyor, borçlanmayı rahatsız ediyor”.

Ancak bu mesaj iş dünyasının istediği seviyeden dolar almasını sağlayacak bir destek anlamına gelmiyor!

Çünkü…

 

Merkez ne yapmalı?

 

“MB’nin kura müdahele etmesi kesinlikle gerekli değil” diye bir açıklaması vardı dün Bakan Zeybekci’nin!

Aslında kendisi bu ifadesiyle bir nevi sözlü müdahale yapmış oldu.

Ve hatta ekim ayı başında doların düşüşe geçeceğini bile öne sürdü!

Bu nedenle de MB’nin ihtiyaç olsa da topa girmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Aslında Merkez’in daha proaktif olması şart.

Hatta gerektiğinde geçici bir süre faiz bile artırmalı!

Ancak, döviz rezervlerini ciddi bir risk altına sokabilecek 2,70 lira gibi seviyelerden…

Yani bir nevi sabit kur sistemiyle fonlama yapması da doğru bir müdahale biçimi değil.

Merkez Bankası’nın bu seviyeden işdünyasına dolar satması…

Elbette döviz borçluları için rahatlama vesilesi olsa da…

Sadece geçici ve düşük etkili katkı olarak sağlıklı bir çözüm olmaktan uzak!