Türkiye’nin “ikinci devler ligi” de belli oldu.
İstanbul Sanayi Odası’nın geleneksel “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması”nın 2016 yılı sonuçları dün açıklandı.
Peki nasıl bir performans söz konusu?
Üretimden satış performansına göre sıralanan firmaların beşte biri yani 100’ü bu listenin yeni üyeleri sıfatını taşıyor.
Bunlardan 23’ünün İlk 500’de yer alması ise rekabetçi bir hareketliliğin yansıması.
Bilanço analizine baktığımızdaysa İlk 500’deki firmaların ruh hali ikinci lige de belirli oranlarda yansımış.
Mesela finansman giderlerinin karlılıktaki ana belirleyici olması gibi.
Üretimden net satışlar, yüzde 8,6 artarak 82,2 milyar TL’ye yükselmiş!
Enflasyon arındırıldığında yani reel satış geliri bazında…
2016, yerinde sayan bir yıl olarak kayıtlara geçmiş görünüyor.
Ancak 2015’te reel anlamda gerileme kaydedildiği hatırlanırsa; 2016’nın nispeten başarılı geçtiği söylenebilir.
Çünkü…
15 Temmuz gibi bir badirenin atlatıldığı bir dönemdi 2016!
Dolayısıyla satışların reel anlamda korunmuş olması bile başarı niteliği taşımakta.
Maliyet avantajıyla beraber faaliyet kar toplamının 2016’da yüzde 17,5 artışla 8,7 milyar TL’ye yükselmesi de İkinci 500’ün geçen yıl zoru başardığını gösteriyor.
Keza bu sonuçla dönemsel faaliyet karının net satışlara oranı 0,9 puan artışla yüzde 9,4’e yükselmiş durumda!
Üstelik bu başarı yükselen faiz ve kur baskısının dayattığı finans maliyetlerine rağmen gerçekleşmiş görünüyor.
Geçen yıl, İkinci 500’deki firmaların finansman giderleri yüzde 16,3 artarak 4,4 milyar TL’ye ulaşmış.
Vergi öncesi dönem karının yüzde 0,6 artarak 4,4 milyar seviyesine çıkmasına rağmen reel olarak gerilemesinde işte bu yüksek finans maliyetinin payı var!
Neticede 15 Temmuz sonrası çıkışa geçen faiz ve kur ikilisi…
Listedeki sanayi kuruluşlarının karının yarı yarıya azalmasına yolçatı.
Finans yönetimi gelişmeli
Tam da burada borçlanma yönetiminin önemi ortaya çıkmakta.
Kurumsallaşmış ve finans profesyonellerinden maksimumda yararlanan firmaların…
Döviz kur ve faiz cephesinden gelebilecek ataklara çok daha hazırlıklı oldukları bir gerçek!
Hatta kur yükselmelerini avantaja çeviren ihracatçılar karlı çıkabilmekte bu tür dönemlerden.
Ancak, KOBİ ağırlıklı İkinci 500 firmanın bir bölümü bu kapasiteden uzak.
Dolayısıyla makro ekonominin performansına bağlı olarak faiz ve kur gelişmelerine tepki verebilmekteler.
Neticede 116 firmanın zarar açıklaması da boşuna değil!
Yine de kaynak yapısı içindeki borç hanesinin 0,7 puanlık azalmayla yüzde 60,5’e inmesi genel anlamda sevindirici bir durum!
Ancak özkaynakların hala yüzde 40’ı aşamaması düşündürcü.
Mali borçların 2016’da yüzde 58,1’e ulaşması da bu tablonun mimarları arasında!
Neyse ki borç vadesi uzun döneme yayılmaya başladı son yıllarda.
Yine de kısa vadeli borç yükü; İSO’nun İlk 500 listesine göre İkinci 500’de 11 puan yüksek seyrediyor!
Yüksek teknoloji uzaklaşıyor
Katma değer üretmede İkinci 500’ün yüksek teknoloji payının yüzde 6,6’dan yüzde 4,3’e gerilemesi ise…
Rekabet gücü açısından gelecek adına düşündürücü bir gelişme olarak kayıtlara geçmiş durumda!
Neticede 2016’da Ar-Ge harcamalarının yüzde 2,2 artışla 290 milyon liraya çıkması ise şimdilik işe yaramamış görünüyor.
Ayrıca Ar-Ge yapan firma sayısının 177’ye inmesi de düşündürcü.
İkinci 500’ün ihracatında üç yıldır üst üste düşüş kaydedilmesi ise mercek tutulması gereken bir başka alan.