Olay Gazetesi Bursa

İhracatçının Euro ile sınavı

Yıla 1,21 le başladı… Dün itibarıyla 1,05 seviyesine kadar düştü. Bu kadar hızlı düşen neydi? Euro’nun dolar karşısındaki değeri… Yani teknik ifadeyle Euro/dolar paritesi.. İki ay gibi kısa bir sürede yüzde 13 oranındaki düşüş hızıyla çakıldı. Birkaç ay önce uyarısını yaptığmız bu dip seviyeye beklentilerden çok daha erken ulaşılması ise… Tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye’de […]

Yıla 1,21 le başladı…

Dün itibarıyla 1,05 seviyesine kadar düştü.

Bu kadar hızlı düşen neydi?

Euro’nun dolar karşısındaki değeri…

Yani teknik ifadeyle Euro/dolar paritesi.. İki ay gibi kısa bir sürede yüzde 13 oranındaki düşüş hızıyla çakıldı.

Birkaç ay önce uyarısını yaptığmız bu dip seviyeye beklentilerden çok daha erken ulaşılması ise…

Tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye’de ekonomik hasarların çoğalacağına işaret ediyor!

Çünkü…

Parasını Euro’ya yatıranlar bir yana…

İmalatında dolar girdisi yüksek olup da ürünlerini ağırlıklı olarak Euro ile satanlar…

Ciddi bir gelir kaybıyla yüzleşmek zorunda kaldı.

Nasıl mı?

İhracattan kazandıkları Euro’ları TL’ye çevirdiklerinde yılbaşına göre yüzde 13 zarar söz konusu!

Üstelik dolar bazlı maliyetlerindeyse bir o kadar yükseklişle yüzleşmek zorunda kalmaları ayrı bir sorun.

Yani dolar girdisi doğrudan ya da dolaylı yüzde 20 civarında bile olsa…

Bir ihracatçı yıbaşına oranla sadece kur kaynaklı yüzde 2,6 civarı ek bir maliyet artışıyla yüzleşiyor demektir.

Bu hesapla en basitinden durduk yerde yüzde 15’i aşan bir zararın göze alınması söz konusu!

İhracatçı açısından hızlı kur hareketlerinden kaynaklanan belirsizliğin…

Ve parite baskısının dış pazarlarda fiyat verme zorluğu yaşatması da ayrı bir sorun niteliğinde!

Hele de bir yıl önce Euro/dolar paritesinin 1,40’ta olduğunu dikkate alırsak…

Euro ile çalışan ihracatçının karından doğrudan yüzde 25 oranında kayba uğradığını…

Dolar maliyet oranlarına göre de bu erimenin yüzde 40’lara kadar rahatlıkla gittiğini söylemek mümkün!

 

Parite darbesine karşı destek şart

 

Peki parite kayıplarının telafisi yok mu?

Uyarıları dikkate alıp vadeli piyasalarda kendini koruyacak kur işlemlerini yani hedgingi becerebilenler…

Bir miktar yırttı demek!

Yoksa durdukları yerde kayıp yazmak zorunda kalınması kaçınılmaz bir sonuç.

Ancak, hedging işlemleri de özellikle son aylarda içte ve dışta esen fırtınalar nedeniyle…

Büyük bir koruma sağlamaktan uzak.

Demek ki; Euro pazarına çalışan ihracatçıların işi kolay değil!

Özellikle de TL bazlı diğer maliyet artışlarının da bu tabloya eklediğimizde…

Firmaların rekabet gücünü daha da zorlayan bir görüntünün ortaya çıktığını utmayalım.

Neyse ki; Avrupa’da başta otomotiv ve tekstil olmak üzere talepte yukarı yönlü bir hareket var!

Yani ‘sürümden’ kazanma şansı artıyor ihracatçımızın…

Ama bilançoları ‘bu talep artışı ne kadar kurtarır’ sorusuna iyimser bir yanıt vermek hala zor.

Yani ekonomi yönetiminin sözünü ettiği sanayiciye dönük teşviklerin biran önce devreye girmesi şart!