Yılın en kısa ayı geride kalmak üzere.
Peki şubat itibarıyla ekonomik görünüm nasıl?
Piyasalar kararsız bir seyir izlerken reel ekonomiden gelen öncü veriler de karışık sinyalleri karşımıza çıkardı.
Yani umut ışıkları bir yandan yanarken diğer yandan da durgunluk işareti olarak algılanabilecek veriler söz konusu!
Gidişatı kestirebilmek için detaylara bakalım.
Somut gerçekleşmelere baktığımızda sanayi tarafında kapasitenin eski formunda olmadığını görüyoruz.
Çünkü…
Tam 3 aydır iniş söz konusu imalat sanayi genelindeki kapasite kullanımında!
Kapasite kullanım oranı şubatta bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 77,8 seviyesine geriledi.
Aralık 2017’de 0,9 puan azalan kapasite kullanımı Ocak 2018’de de 0,8 gerilemişti.
Ama unutmayalım ki son yılların zirve rakamına yüzde 79,9’la Kasım 2017 itibarıyla ulaşılmıştı.
Yani düşüş trendinin çok da anormal olmadığını söylüyor tarihsel perspektif!
Ve mevsimsel etkilerden arındırılmış oranın şubatta 0,1 puan artışla yüzde 78,8’e çıkması da çıkış potansiyeline işaret etmekte.
Nitekim kapasitenin düştüğü mal grupların gıda, dayanıksız tüketim malları, dayanıklı tüketim malları ağırlıklı olması da iç piyasadaki kısmi bir soğumaya işaret.
Ara mallardaki artışsa ihracat tarafındaki desteğin sürdüğünü gösteriyor!
Mevcut durum yanında sanayicnin gelecek beklenitlerin içeren reel kesim güven endeksi de şubatta 2,5 puanlık artışla bu tabloyu teyit etmekte.
Reel kesimdeki güvenin çıkışını sürdürüp 110,8 seviyesine ulaşmasını sağlayan temel etken de…
Gelecek üç aya ait üretim, ihracat ve toplam istihdama ilişkin beklentilerin yükselmesi oldu.
İç piyasanın eski formunda olmadığına dair değerlendirmelerse siparişlerde kendini göstermiş durumda!
Kısacası sanayi tarafında iç pazardaki sakinlik göze çarparken dış pazarlar umut olmaya devam etmekte.
Beklentiler karışık sinyal verdi
Diğer ana sektörlere ait güven endeksleri ve tüketicinin ekonomiye bakışında ise bir miktar karamsarlık öne çıkmış durumda.
Ocakta umut veren sektörel güven endeksleri şubatta yeniden düşüşe geçerek iç piyasanın kendi kabuğuna çekilme ihtimaline dikkat çekti!
Mesela yüzde 1,3 gerileyen hizmet sektöründeki güvenin 100 puanlık referans değere çok yaklaşması ‘aman dikkat’ dedirtiyor.
Hizmetlere olan talepteki mevcut daralmaya karşın!
Önümüzdeki aylara dair daha iyimser beklentilerin ortaya konmuş olması ise sevindirici.
Faizlere el atmak şart
Şubatta yüzde 1,5 gerileyen perakende ticaret sektörü güven endeksinde ise zıt hizmetlere göre zıt bir manzara var.
Çünkü…
Perakende ticaret sektörü temsilcilerinin gelecek üç aylık dönemde iş hacmi ve satışlara dair olumlu beklentilerindeki hava bozulmuş görünüyor!
Bu kategoriyi gösteren alt endekste yüzde 7,6’lık daralma dikkat çekici boyutta.
Yüzde 3,7 ile en sert düşüşe imza atan inşaat sektörü güveninde ise siparişlerin mevcut düzeyindeki yüzde 10’luk azalma etkili oldu.
Tüketicinin gözüyle ekonomik gidişatı yansıtan güven endeksleriyle 0,1 puanlık sınırlı bir düşüş kaydetti.
Yani vatandaş henüz karamsarlığa kapılmamış!
Ancak neticede tüm bu manzaraya baktığımızda…
İç pazarın formdan düşmemesi için faizlerin geri çekilmesinin yolunu bulmanın şart olduğu görülüyor.