Ekonominin sonbahar mesaisi hayli hareketli geçiyor.
Küresel dalgalanmaların arasına bir de referandum tansiyonu eklendi.
Haliyle piyasalar üzerinden bir yük biniyor reel ekonomiye.
İşte bu atmosferde önemli bir yol haritasının çarşamba günü açıklanacak olması…
Öngörülebirlik anlamında ekonomik aktörlerin eline faydalı bir kart sunacaktır.
Yani bir nevi perşembenin gelişi çarşambadan belli olur misali!
Ama aynı deyimden hareketle yeni Orta Vadeli Ekonomik Program‘ın temel parametrelerini Başbakan Binali Yıldırım pazartesi günü açıklayıverdi.
Kısacası çarşambayı düşük dozda merakla beklerken önümüzdeki 3 yılın büyüme işsizlik ve enflasyon hedeflerini de şimdiden öğrenmiş olduk!
Yıldırım’ın açıkladığı verilere göre 2017’de yakalanması hedeflenen yüzde 5,5‘lik büyüme…
Adeta bir çıpa sabitlemesi gibi gelecek 3 yıl boyunca da temel hedef niteliği taşıyacak.
Başbakan’ın ifadesiyle “İstikrar bu”!
Tabii ki tutarsa bu hedefler keyifli bir istikrar dönemi olarak tarih sayfalarındaki yerini alacak yeni OVP.
Çünkü.
Üst üste 4 yıl boyunca yüzde 5 üzeri büyüme hayli iddialı bir hedef!
Bu yıl garanti aslında. Ama 2018 ve sonrası için yeni teşvik ve destek ihtiyacının kaçınılmazlığı ortada.
Ve tabii ki önemli olan istihdam yaratan işsizliği azaltan bir büyüme kaydedilmesi.
Ancak görünen o ki işgücüne katılıma yetişme sıkıntısı büyümeye rağmen sürecek!
İşsizlik oranı hedefleri 2017 ve 2018’de çift hanede.
2019 ve 2020’de de yüzde 9,5’in üzerinde yani çift haneye çok yakın bir tablo söz konusu.
Enflasyonda ise hayli iddialı ve kararlı rakamları görüyoruz hedef listesinde!
2017’de yüzde 9,5’la tek haneye ineceği öngörülen TÜFE’nin, 2018’de yüzde 7’ye inmesinin ardından…
İki yıl içinde kademeli olarak yüzde 5’e düşeceği beklentisi yeni OVP’ye yansımış.
Pek de alışık olmadığımız seviyeler. Ama ihtiyacımız var.
Peki OVP’deki hedeflerin tutma ihtimali ne kadar?
Son rakamlar ne diyor?
Analiz yapabilmek için mevcut sinyallerin ne dediğine bakmak lazım.
Dün gelen yoğun veri bombardımanı 2017’nin son çeyreği ve 2018 adına önemli ipuçları verdi.
Nasıl mı?
Sanayideki çarkların dönüş hızı bu yıl için hala umut veriyor.
Çünkü eylülde imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 79 seviyesinde gerçekleşti.
Daha da önemlisi mevsimsel etki arındırmasıyla oluşan endeksteki 0,5 puanlık artışın poatnsiyelin devamına işaret etmesi!
Bu çıkışı teyit eden veri ise beklentilerin yansıdığı güven endeksiyle karşımıza çıkıyor.
Reel kesim güven endeksinin eylülde 0,9 puanlık artışla 111,6’ya yükselmesi büyüme trendinin destekleneğini söylüyor.
Endeksi gelecek üç aydaki sipariş miktarı ve üretim hacmi beklentilerinin olumlu etkilemesi de yılsonu adına umut vermekte.
Reel demişken ağustosta 120 bin 198 adetlik konut satıldığına ilişkin TÜİK verisi de…
Lokomotif sektörlerin formda olduğunu gösteriyor.
Ancak, gelecek bir yılı kapsayan beklentilerin yansıdığı sektörel güven endekslerinde ne yazık ki soru işaretleri var!
Çünkü hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde güven endeksleri aşağı yönlü hareket izledi eylülde.
Yani endişelerin varlığı rakamalara kısmen de olsa yansıyor.