Olay Gazetesi Bursa

G-20 reçeteleri ve Türkiye

Gündem G-20 Zirvesi… Aslında önce G-7, ardından da G-8 olarak sahne alan zenginler kulübü. 1999’dan bu yana ekonomik anlamda en etkin 20 ülkenin… G-20 çatısı altında toplanmasıyla küresel kapsayıcılığı olan bir yapıya kavuşarak… Gözlerin çevrildiği beklenti çıtası yüksek bir oluşuma dönüştü! Artık dünyanın toplumsal ve ekonomik meseleleri G-20’nin ilgi alanına giriyor. Çünkü 20 ülkenin toplam […]

Gündem G-20 Zirvesi…

Aslında önce G-7, ardından da G-8 olarak sahne alan zenginler kulübü.

1999’dan bu yana ekonomik anlamda en etkin 20 ülkenin…

G-20 çatısı altında toplanmasıyla küresel kapsayıcılığı olan bir yapıya kavuşarak…

Gözlerin çevrildiği beklenti çıtası yüksek bir oluşuma dönüştü!

Artık dünyanın toplumsal ve ekonomik meseleleri G-20’nin ilgi alanına giriyor.

Çünkü 20 ülkenin toplam milli gelirleri…

Küresel ekonominin neredeyse yüzde 90’ını temsil ediyor!

Bu birlikteliğin temel amacıysa sorunları masaya taşıyıp…

Reçetelerin oluşmasına katkı yapmak.

Ve elbette uygulanmasını sağlamak!

Bu nedenle de sadece siyasilerin değil…

İşdünyası, sendikalar ve kadın örgütleri gibi STK’ların da…

B-20, L-20 ve W-20 adlarındaki oluşumlarla…

Çözüm süreçlerine dahil olduğunu görüyoruz son yıllarda.

Türkiye’nin Antalya Belek‘te evsahipliğini yaptığı G-20 Zirvesi de…

Tarihi bir katılım yoğunluğuna sahne oldu.

Ama toplantılar Paris’teki terör saldırılarının gölgesinde geçti!

Yine de doğal olarak; terörle mücadele, mülteci sorunu, yaygınlaşan işsizlik ve bozulan gelir dağılımı gibi sorunları…

Öne çıkaran mesajların güçlü bir tonla vurgulanması sevindirici.

Teröre karşı işbirliği…

Ve vahşi kapitalizmin bozduğu gelir dağılımında…

Uluslararası çapta adeletli bir sistemin kurulması gerektiğine dönük açıklamalar önemliydi!

 

Teori güzel ama uygulama!

 

Evet… Söylemlerin hepsi güzel.

Tespitlerin doğruluk derecesi de tartışılmaz seviyede.

Küresel anlamda büyük bir zenginlik üretildiği halde…

İş dağılıma gelince…

Alarm zilleri çalmakla kalmayıp… Adeta patlamakta!

Gelir dağılımında adaletin sağlanması...

Yani üretilen katma değerin daha adil paylaşımının gerçekleşmesi…

Terör dahil pek çok birikmiş sosyal, siyasal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı yapacaktır.

Nitekim Antalya’daki toplantıda…

Teröre karşı ortak tavırdan… Kadınların sosyal ve ekonomik sorunlarına.

KOBİ’lerin dertlerinden dövizdeki dalgalanmalara kadar…

Pek çok konu masaya yatırıldı.

Ve reçeteler yazıldı.

Ancak, tüm liderlerin bu konuda ağzından bal damlamasına karşın!

İş uygulamaya gelince köklü çözüm için elini taşın altına koyanı pek göremiyoruz.

Cılız ve geç kalmış çözüm girişimlerinden ötesi pek görünmüyor.

 

Milli mücadele öncelikli olmalı

 

Özellikle Batı‘nın bir yanda kendine silah pazarları yaratan politikaları….

Diğer yanda da kontrolsüz sermaye hareketlerine yolaçarak…

Gelişmekte olan ülkeleri hırpalaması…

Çözümlerin hayata geçememesinde ciddi bir role sahip!

Hal böyle olunca da…

Pratikte her koyun kendi bacağından asıldığından…

İşbirliği temennilerinin ötesinde her toplum maalesef hala büyük oranda kendi yağı ile kavrulmak zorunda!

Türkiye de kendi güvenliğini ve ekonomik büyümesini sağlamak üzere…

Bireysel gücünü artırmak üzere daha fazla çalışmak zorunda!

Sözün özü; Wall Street‘te bir tuşa basan spekülatörün… Türkiye’deki vatandaşın cebindeki parayı etkileyebildiğini düşünürsek!

Milletçe daima tetikte olmamız gerektiği de net biçimde ortaya çıkar.