“Ucuz etin yahnisi…” diye başlayan güzel bir atasözümüz var.
Ama “ucuz ete” razı olanlar da bulmakta hayli zorluk çekiyor keselerine göre fiyatı!
Enflasyonu dert eden ekonomi yönetimiyse çareyi ithalatta buldu.
Sektörün kamu devi Et ve Süt Kurumu da sahne aldı. Ve bazı marketlerde ucuz et göründü.
Peki bu çözüm ne kadar tatminkar?
Haksız rekabet tartışmalarını bir yana koyarsak TÜİK’in açıkladığı son üretim verileri kırmızı ette alarm niteliğinde görünüyor!
Çünkü 3. çeyrekte yüzde 23,6 azalmış et üretimimiz.
İlk 9 ayda da yüzde 12’ye dayanan bir gerileme söz konusu.
Ve ithalat kararıyla birlikte yerli üretimden çekilenlerin arttığına dair sinyaller var.
Yani talebi karşılayacak arz rakamlarından giderek uzaklaşıyoruz.
İthalatın da kalıcı bir çözüm getirmeyeceğine dönük eleştiriler yoğunlaşıyor.
İşte bu atmosferde vatandaşın protein derdine dönük çözüm tartışmaları medyada en çok konuşulan başlıkları haline geldi.
Medya Takip Merkezi’nin raporuna göre ucuz kırmızı etle ilgili ekimden bu yana toplam 5 bin 959 haberin çıkmış medyada.
Çok konuşulunca çözümün hızlandığına dair bir kanıtsa elimizde yok.
Hatta Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nuri Karaca’ya göre bir tek konuya bu kadar odaklanılması da doğru değil!
Çünkü Nuri Karaca’ya göre tarım ve hayvancılığın çok geniş yelpazedeki sorunları ve beklentileri bu arada gölgede kalmakta.
“Özellikle yüksek maliyetler her alanda üreticinin işini zorlaştırıyor. Kalıcı ve reformist politikalarla çözüme gidilmesi şart.
Ve ehil insanların öne çıkması da bu işin anahtarı konumunda.
Tarım ve hayvancılığa küsmüş olan köylülerin sektöre kazandırılması bu sürecin önemli ayaklarından bir olacaktır”.
Aile destek kritik
Karaca’ya göre kırmızı etin kaderini ise üretime verilecek desteklerin kapsamı ve hızı belirleyecek.
“İthalat ucuz ama kalitesiz et girişene yol açmış durumda. Dövizdeki artış sonucu ucuzluk da kalmayacak.
Neticede biran önce aile işletmeleri için beklediğimiz desteğin devreye girmesi önem taşıyor.
Bu işi bilenlerin cezbedilmesi önemli.
Sektörü bilmeyenlerin kredi bolluğu dönemindeki icraatları pek de faydalı sonuç vermedi.
Buzağı kayıpları verimsizliğin başlıca nedeni haline geldi”.
30 lira barajı
Diğer desteklerin de ivedilikle sürmesi gerektiğini vurgulayan Nuri Karaca, “etçil dişi materyallerin” de Türkiye’ye kazandırılması gerektiğini söylüyor.
Şu anda üreticinin zarar etmemesi için karkas etin minimum 30 TL fiyata sahip olması gerektiğinin altını çizen Karaca…
Yüksek kur baskısıyla artan maliyetlerin bu sınırı da zorlar hale getirdiğine dikkat çekiyor.
Yani Başkan Karaca tüketici kadar üreticinin korunması halinde soruna doğru biçimde
neşterin vurulacağını düşünüyor.
“Üreticinin de yaşatılması önemli, tüketicinin korunması da. Her ikisini bir arada dikkate alan yerlilik esaslı politikalara ihtiyacımız var”.