Dolar uçtu. Petrol uçtu.
Ve vatandaşın cebini yakan fiyat artışları sıraya girdi.
Neticede TÜİK’in mayıs verileri enflasyonda sıkıntılı bir tabloyu karşımıza çıkarmış durumda.
Çünkü…
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mayısta yüzde 1,62 oranında artış gösterdi.
Yıllık TÜFE ise yüzde 12,15 yükseliş kaydetti.
Aslında yüksek rakamlar bekleniyordu.
Ama beklentileri az da olsa aşan bir enflasyon manzarasıyla karşı karşıyayız.
Ve ilginçtir ki, yüksek çıkan mayıs ayı verileri döviz kurlarının kısmen de olsa gevşemesini sağladı!
Peki neden?
Çünkü enflasyondaki tablo 7 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın faizleri artıracağına dair beklenti oluşturdu.
Beklentinin nedeni ise ekonomi kurmaylarının geçtiğimiz günlerde Londra’da bu yönde sinyaller vermiş olmaları.
Yani “enflasyon yüksek çıkarsa faizler yükseltilecek” diye bir kanı oluşmuştu piyasalarda!
Ve dün itibarıyla bu beklenti satın alınmaya başlandı.
Üstelik mayısın veri detaylarına bakıldığında daha da ateşlenebilecek bir enflasyon manzarası da görülmekte.
Nasıl mı?
Ana harcama gruplarında giyim yüzde 5,2, ulaştırma yüzde 2,3, çeşitli mal ve hizmetler ise yüzde 2 ile başı çekmiş görünüyor.
Giyimde hem kur kaynaklı maliyet artışları hem de mevsimsellik etkisi göze çarpmakta.
Yıllık bazda ise yüzde 20 ile ulaştırma başı çekmekte!
Doğal bir sonuç aslında.
Çünkü tavan fiyat uygulaması gelene kadar olan akaryakıt zamları ulaştırma grubunu palazlandırdı.
Döviz kurları da ithal otomobilleri zamlayınca; ulaştırmanın şampiyonluğu kaçınılmaz oldu!
Aslında benzini de zıplatan ham petroldeki fiyat artışlarından ziyade dolardaki yükseliş olarak karşımıza çıkıyor.
Zaten ana harcama gruplarında düşüş gösteren grubun olmaması dövizdeki ateşin maliyetler yoluyla heryere sıçradığını ortaya koymakta!
Bu arada mevsimsel avantaj sağlayabilecek olan gıda ve içecek grubunun yüzde 1,45’lilk fiyat artışına sahne olması da…
Mayısta kontrolden çıkmış bir enflasyon görüntüsü oluşmasına yol açtı.
Peki ya bundan sonra?
Doların gidişatı belirleyici olacak
İki kritik veriye bakalım.
Yurt içi üretici fiyat endeksi aylık yüzde 3,79 ve yıllık yüzde 20,16 artış gösterdi.
Neticede yıllık ÜFE, 2003 Ağustos ayından bu yana en yüksek düzeyini görmüş oldu!
Üretici fiyatlarında enerji ve imalat sanayinin başı çekmesi gelecek döneme dönük yükseltici unsurlar barındırmakta.
Keza temel göstergelerden çekirdek enflasyonun yüzde 12,64’le tarihi zirve yapması da enflasyon canavarının pek kolay dizginlenemeyeceğini gösteriyor.
Sözün özü; enflasyonun bu yıl yüzde 13 – 14 bandına çıkması kaçınılmaz görünüyor!
Baz etkisi ve alınacak tedbirlerle de yılsonuna doğru yüzde 12’ye geri çekilme olasılığı mevcut.
Ancak, dolara dönük belirsizliklerin maliyetler üzerinde yarattığı risk de unutulmamalı!