Yaz aylarını beslenip büyüyerek geçiren enflasyon canavarı nihayet küçülme trendine girdi.
Dövizdeki gerileme, ekonomiyi desteklemek üzere uygulamaya konan vergi indirimleri ve enflasyonla topyekün mücadele programı fiyat artışlarına dur diyen bir tabloyu karşımıza çıkarmış durumda.
TÜİK’in açıkladığı son rakamlar umutları tazeleyen bir görüntü vermekte.
Nasıl mı?
Kasımda tüketici fiyat endeksi aylık bazda yüzde 1,4 düşüş kaydetti.
Yani 17 ayın ardından eksi enflasyonu gördük nihayet.
Ve beklentilerden daha sert gerçekleşen düşüş oranı yıllık bazdaki fiyat hareketlerini inişe zorladı.
Neticede kasımdaki düşük oranı yıllık enflasyonu yüzde 25,2 seviyesinden yüzde 21,6’ya indirdi.
Manşet enflasyonu aşağı çeken ana ürün gruplarından üçü eksi katkılarıyla dikkat çekiyor!
Mesela…
Petroldeki ucuzlama, vergi indirimleriyle kur geçişkenliğinin etkili olduğu ulaştırma grubu manşet enflasyonu 1,2 puan aşağı itmiş vaziyette!
Benzer etkilerin öne çıktığı ev eşyası grubu da eksi 0,2 puanla enflasyon canavarının dizginlenmesinde pay sahibi konumunda.
Aynı puan düzeyiyle enflasyonu eksiye iten gıda grubu ise bir parça sürpriz yapmış durumda.
Kur ve enflasyonla mücadele programının az da olsa kendini hissettirdiği gıdada…
Tarla fiyatlarının bazı ürünlerde sakin kalması da suların durulmasını sağlamış görünüyor!
Kısacası kasımda özellikle otomotiv, beyaz eşya ve mobilyadaki vergi indirimleri enflasyondaki düşüşü geçici de olsa güçlendirdi.
Bunu yanı sıra dövizdeki gevşeme ve akaryakıttaki ucuzlama iniş sürecinin diğer güçlü ayağını oluşturdu.
Gıda tarafında ise mücadele programının biraz gecikmeli de olsa işe yaramaya başladığını söylüyor veriler!
Peki ya bundan sonra?
Bundan sonrasını öngörürken ilk işaret için çekirdek enflasyon dediğimiz mevsimsellikten az etkilenen alt endekslere bakmalıyız.
Çekirdek enflasyon rakamlarında dikkate değer bir iyileşme hızı görülüyor.
Bu tablo kur desteğinin ve talep yavaşlamasının etkisiyle gelecek aylar için kısmi de olsa sürdürülebilir bir görünüm arz etmekte!
Kısa vadede vergi ve akaryakıt destekli ulaştırma grubunun katkısını aralık ayında da görme fırsatımız olacak.
Ancak, aralıkta bu grubun katkısı azalacaktır.
Diğer yanda yurt içi üretici fiyatlarının kasımda yüzde 2,5 gerilemesi de önem taşıyor.
Neticede yıllık ÜFE yüzde 38,5’le hala çok yüksek olsa da!
Maliyet yönlü baskının azalma işareti olarak önem taşıyor.
2019’un ilk ayları riskli
Bu tablo itibarıyla sürpriz bir gelişme olmazsa 2018 sonu enflasyonu yüzde 20 – 21,5 bandına gerçekleşecek bir görüntü arz ediyor.
Enflasyonla mücadele programı ve vergi indirimlerine uzatma gelmezse 2019’un ilk aylarında enflasyonda yeniden yükseliş görmemiz ise kaçınılmaz görünüyor!
Sadece devre dışı kalacak destekler değil enflasyonu tırmandıracak olan.
Klasik yılbaşı zamları da yükseltici etki taşımakta.
Bu temel senaryoda 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 23’ü zorlayan hatta aşan enflasyon rakamlarıyla karşılaşabiliriz.
Ancak sonrasında baz etkisi ve mevsimselliğin de desteğiyle gelecek yılı yüzde 15 civarı bir TÜFE ile tamamlamamız mümkün.