Milli gelirimizin 2015 gibi özel bir yılda…
Yüzde 4 arttığını görmek sevindirici!
Dünya standartlarında yüksek sayılacak bir ekonomik büyüme hızı elde etti Türkiye.
Hem de iki genel seçim, yeniden başlayan terör olayları, Rusya’nın yaptırımları ve jeopolitik risklerin…
Peşisıra hırpalamasına rağmen yüzde 4 büyüdüğümüzü düşünürsek…
Bu verinin önemi daha net anlaşılır.
Gerçi klasik yöntemle hesaplanan kişi başına milli gelirin…
2014’e göre bin 134 dolar azalışla 9 bin 261 dolara indiği gerçeği var karşımızda!
Ama doların TL karşısındaki yüksek performansın…
Bu düşüşte etkili olduğunu unutmayalım.
Peki 2015’in özel koşulları bağlamında bu büyüme hızını nasıl sağladı Türkiye?
Son çeyrekteki yüzde 5,7 büyüme yılı kurtardı diyebiliriz.
Yani 1 Kasım sonrası başlayan kıpırdanma…
Bir şekilde milli gelir artışını olumlu etkilemiş görünüyor.
Çünkü son çeyrek büyümesinin detaylarına bakıldığında…
En büyük katkının 3,2 puan ile özel tüketimden geldiğini görüyoruz.
Yani vatandaş tüketime yönelmiş yılın son aylarında!
Yıllık bazda da en büyük katkı 3 puanla yine tüketim cephesinden gelmiş.
Bu katkının yüzde 60’ı ise otomotiv sektörü satışlarıyla karşımıza çıkıyor.
Diğer yanda bir yıldır büyümeyi aşağı çeken net ihracat…
2015’in son çeyreğinde büyümeyi 1,3 puan yukarı taşıyarak…
Sanayicinin artık sahaya çıkabileceğini gözler önüne sermiş vaziyette.
Ancak yıllık bazda net ihracatın büyümemizi yüzde 0,3 aşağı çekmiş olması…
Dış ticarette geçen yılın pek de başarılı geçmediğini gösterdi!
2015’i pas geçenler arasında özel sektör yatırımları da öne çıkıyor.
Özel sektör yatırımları son çeyrekte yüzde 0,3… 2015’in tümündeyse yüzde 0,5’lik pay sahibi oldu büyüme rakamında!
Yani özel sektörün yatırımdan uzak durduğu aşikar.
Oysa sağlıklı bir büyüme için özel sektörün daha fazla sahaya çıkması gerekiyor.
Neyse ki ‘devlet baba sağolsun’ dedirten kamu harcamalarının…
Son çeyrekte 1,6 puan, yıl boyunca ise 1,1 puan büyümeye katkı yaptığını görüyoruz.
Peki ya 2016?
2016’da da asgari ücret artışı ve seçim vaatlerinin etkisiyle…
Özel tüketim kaynaklı büyüme devam edecek.
Ancak yatırımlar yapısal reformlarla desteklenmediği sürece…
Yatırımların büyümeye katkısının cılız kalacağı aşikar!
Avrupa’daki toparlanmanın ihracat kanalıyla büyümeyi desteklemesi gündemde.
Ama jeopolitik gerilimlerle diğer pazarlardaki durgunluk ihracat katksını sınırlamay aday.
Bir de turzim kaynaklı baskı söz konusu.
Turizm gelirlerinde azalma süreci; büyüme üzerinde 0,6 puan civarı bir düşüş riski oluşturuyor çünkü!
Sözün özü; 2016, iç tüketim ağırlıklı yüzde 3,5 ile 4 aralığında bir büyümeye aday.