Olay Gazetesi Bursa

Ekonominin önceliği ne olmalı?

Ve yeni dönem başladı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen yürürlükte. Dün tam anlamıyla yeni sisteme geçiş günüydü! Bir yanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni vardı.  Diğer yanda uyum KHK’sı ile de bazı bakanlıklar birleşirken destekleyici teşkilatlar da biçimlendirildi. Eski sistemde 26 olan bakanlık sayısı 16’ya düşürüldü. Yeni yapılanmada ekonomiyi doğrudan ve dolaylı etkileyen bakanlıklara baktığımızda… Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi […]

Ve yeni dönem başladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi resmen yürürlükte.

Dün tam anlamıyla yeni sisteme geçiş günüydü!

Bir yanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni vardı.

 Diğer yanda uyum KHK’sı ile de bazı bakanlıklar birleşirken destekleyici teşkilatlar da biçimlendirildi.

Eski sistemde 26 olan bakanlık sayısı 16’ya düşürüldü.

Yeni yapılanmada ekonomiyi doğrudan ve dolaylı etkileyen bakanlıklara baktığımızda…

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı       Yani bakanlıkların yarısından fazlası ekonomiye hizmet edecek demektir!

Ayrıca ilk defa cumhurbaşkanına bağlı 9 kurul ve 4 ofis de politika üretimiyle görevli olacak.

Finans, İnsan Kaynakları, Dijital Dönüşüm ve Yatırım Ofisleri doğrudan ekonomiyi hedefleyen altyapılarıyla hizmet vermeyi hedefliyor.

Sahasında uzman isimlerden oluşacak kurullar içinde ise…

Ekonomi Politikaları Kurulu, Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu,

Eğitim ve Öğretim Politikaları, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu ekonomi adına öne çıkıyor.

Neticede dün gece atanan kabine üyeleri bugünkü yemin törenlerinin ardından icraatlara imza atmaya başlayacak!

Peki yeni dönemin öncelikler neler olacak?

Tabloya ekonomi açısından bakarsak hızlı adımların gelmesi kaçınılmaz görünüyor.

Çünkü…

Çözülecek sorunlar var. Ve aynı zamanda ciddi küresel tehditler var kapımızda.

Ama daha kabine netleşmeden ve yol haritası açıklanmadan piyasaların verdiği tepki olumlu oldu dün itibarıyla!

Dolar son bir ayın dip seviyesini 4,51 TL ile test ederken

BİST 100’ün 100 bin 500 puanlık sınırı 40 günlük bir süreninin ardından aşması…

Yatırımcı gözünde yeni döneme dair beklentilerin güçlü olduğu izlenimini verdi!

Ancak yine de kabinenin oluşmasından ziyade atılacak adımlar beklendiğinden piyasaların verdiği tepki sınırlı kaldı.

Hatta liradaki değer kazancı bir ara kayba dönüştü.

Kısacası dalgalanma yaşandı.

Yani bekle gör tarzı bir taktikle olumlu gelişmeler satın alınıyor.

Ama yeni adımların beklenmesi nedeniyle olumlu tepki trend haline dönüşmüyor!

Sürpriz adımlarsa dün itibarıyla görüldüğü üzere piyasalarımızda ters yönde fiyatlanabiliyor.

Peki istikrarlı ve pozitif bir trendin oluşması için nelerin görülmesi gerekiyor?

           

MB’nin durumu ve mali politikalar

 

Öncelikle ekonomide atılacak adımlara dair net bir yol haritasının ortaya konması şart.

Çünkü öngörülebilirlik ve şeffaflık ekonomik başarı adına kritik önem taşır.

Bir de bağımsız kurumların özellikle para politikasına dönük duruşu önemli.

Nitekim bu kritik konunun piyasa yansımasını dün gördük!

Son açıklanan KKH’da Merkez Bankası başkan yardımcılarının seçiminde “meslekleri ile ilgili olarak en az on yıl çalışmış” ibaresi ile “başkanın önerisi üzerine müşterek kararla beş yıl süre ile” ibaresi metinden çıkarıldı.

Yani MB’nin hükümetle ilişkisi, Cumhurbaşkanı veya görevlendireceği bir bakan aracılığıyla  sağlanabilecek.

Bu gelişme Merkez’in politikaları anlamında soru işaretleri yarattı!

Çünkü özellikle yabancı yatıurımcıya göre “enflasyona mı, büyümeye mi ağırlık verileceği” yönündeki belirsizlik artmış oldu.

Kısacası para ve maliye politikalarının bir an önce netleşmesi önem taşımakta.