Ekonomide ikinci çeyreğe ait ilk öncü göstergeler zayıf sinyaller verdi.
Mesela sektörel güven endeksleri 3 aydır kesintisiz biçimde inişe devam ediyor!
Özellikle perakende ve hizmet sektörlerine ait güven edeksleri keskin bir düşüş sergilemekte.
Nisanda perakende güveninde yüzde 2,3, hizmet sektörü güveninde ise yüzde 2 azalma kaydedildi.
İnşaattaki güven kaybı ise yüzde 0,1’le sınırlı kaldı!
Peki ticaret hayatında ve hizmet sektöründe iyimserlik niye azalıyor?
Veriler ticaret cephesinde mevcut siparişlerle iş hacminde daralma olduğunu göstermekte.
Keza gelecek dönem beklentisi de yüzde 5’i bulan güven erozyonunu karşımıza çıkardı.
Stoktaki artış trendi de bu manzarayı farklı açıdan destekliyor.
Hizmet sektöründe ise mevcut iş durumu ve talep beklentileri bozulmuş durumda!
Sektörel güven endekslerinde moral veren tarafsa inşaat sektöründe sipariş düzeyinin yüzde 2,3 artmış olması.
Ancak, konut satış rakamları hala aşağı yönlü bir trende işaret etmekte.
Ayrıca, sektörü kısıtlayan unsurlar arasında finansman sorunlarının yüzde 31,5’lik paya ulaşmasına kafa yormak gerekiyor!
Reel sektörün üretim tarafından gelen veriler de yavaşlamaya dikkat çekti.
Kapasite kullanımı azalan talebe ve yeni yatırım ihtiyacına işaret eden seviyelerle karşımıza çıktı mesela.
Nisanda kapasite kullanım oranı 0,5 puan düşüşle yüzde 77,3 seviyesine geriledi.
Kapasitenin aşağı yönlü hareketlenmesinde başrol 1,4 puan gerileyen imalat sanayinin oldu!
İmalatta daha az sayıda çarkın dönmesi toplam kapasiteyi baskılamış görünüyor.
Özellikle yatırım malları ile ara malları üretimindeki kapasitenin azalması genel imalat anlamında geleceğe dair soru işaretleri yaratmakta.
Gıda ve içecek imalatında da kapasite gerilemesi söz konusu.
İç piyasaya dair kısmi talep zayıflaması işareti sayılabilir bu tablo.
Çünkü dayanıksız tüketim malları ile dayanıklı tüketim mallarında kapasite artışı var.
Yani iç piyasada bazı dinamikler pozitif.
Aynı zamanda ihracat tarafında talebin gücünü koruduğunu söylemek mümkün!
Kısacası bardağın hem boş hem de dolu tarafı var.
Döviz ve seçim faktörü
Reel kesim güveninde aylardır pozitif giden seyir nisanda yerini inişe bıraktı.
İmalat sanayindeki beklentilerin bozulması reel kesim güven endeksini bir önceki aya göre 0,7 puan azaltarak 111,2 seviyesine indirdi.
Mevsim etkisi arındırılmış endeks ise aylık bazda 2,7 puan azalmaya sahne oldu.
Yani geleceğe dönük manzara da iyimser değil!
Nitekim alt endekslerde gelecek üç aya ait ihracat sipariş miktarı, yatırım harcaması ve üretim hacmine dönük beklentiler aşağı yönlü bir seyir izlemekte.
Görünen o ki; dövizde yükselişin hakim olduğu nisan ayı ekonominin kurlara olan duyarlılığının test edildiği bir dönem olarak kayıtlara geçti!
Bu arada güven endekslerine yansıyan anket çalışmalarının seçim kararından önce bitirildiğinin altını çizmekte de fayda var.
Neticede seçim belirsizliğinin kısa sürede atlatılacak olması güven endekslerine de pozitif yönde yansıyabilir.