Olay Gazetesi Bursa

Ekonomik güvene dolar dopingi

Ekonominin nabzını ölçen göstergeler… Tuhaf manzaralar çizmeye devam ediyor! Ekim ayına dönük önceki gün gelen ilk veriler… Yavaşlamayla canlanma arası kararsız bir görünüm sundu. Sanayide kapasite kullanımı düşerken… Güven endekslerinin önemli bir bölümünde ciddi artışlar görüldü. Sektörel endekslerdeyse inşaat haricinde kıpırdanma sinyalleri öne çıktı! Yani manzaranın iyimsere dönme gayretine karşın… Hala özellikle ihracata dayalı sanayi […]

Ekonominin nabzını ölçen göstergeler…

Tuhaf manzaralar çizmeye devam ediyor!

Ekim ayına dönük önceki gün gelen ilk veriler…

Yavaşlamayla canlanma arası kararsız bir görünüm sundu.

Sanayide kapasite kullanımı düşerken…

Güven endekslerinin önemli bir bölümünde ciddi artışlar görüldü.

Sektörel endekslerdeyse inşaat haricinde kıpırdanma sinyalleri öne çıktı!

Yani manzaranın iyimsere dönme gayretine karşın…

Hala özellikle ihracata dayalı sanayi üretimiyle…

İnşaat cephesinde durgunluk aşılmasına dönük net bir görüntü yok!

Yine de perakende ve hizmet sektörlerine yansıyan tüketici güvenindeki artış…

Hiç olmazsa iç talebin umut vaat ettiğinin işareti.

Özetle aynı dönemde farklı tabloları karşımıza çıkaran göstergeler diyor ki…

Ekonomide manzara ne siyah, ne beyaz.

Ancak, göstergelerin farklı zaman dilimlerinde ortaya çıkardığı manzaraysa…

Yine şaşırtıcı tuhaflıklar içeriyor.

Mesela dün açıklanan ekonomik güven endeksi

Bir aylık bir zaman diliminde geceyle gündüz arasındaki farkı da aşan tabloyu önümüze çıkardı.

Nasıl mı?

Ekonomik endekslerin karmasından oluşan bu kilometretaşı niteliğindeki veri…

Eylülde dip, ekimde ise tavan yapmış görünüyor çünkü!

Ekonomik güven endeksi ekimde eylüle göre yüzde 13 oranında artış kaydetti.

Geçen ay 72,13 puan seviyesiyle dibe vuran endeks aniden şahlanarak 81,48 puana çıkıverdi.

Peki ne oldu da bir ayda tüketicinin de üreticinin de perakendecinin de ekonomiye olan güveni artıverdi?

İstatistiklerin sağlığını bile sorgulatacak bu dalgalanmaya içten bir neden bulmak zor.

Siyasi tabloda değişen bir durum yok.

Terör ve jeopoliitk riskler de aynı yerinde duruyor!

 

Amerika’nın insafına kalmayalım

 

Değişen tek argüman Amerikalıların faiz artışına dönük beklenti oldu.

Artışın 2016’ya kalabileceğine dair öngörüler Türkiye’nin de yüzünü güldürdü.

‘Bize ne Amerikalıların faizinden’ demeyin…

Öncelikle doların değerini ve tüm küresel sermaye hareketlerini etkilediği için…

ABD’nin faizi bizdeki gelişmelerden daha önemli sonuçlar doğruyor!

Neticede faiz beklentilerindeki ötelemeyle birlikte…

Doların kritik sınır haline gelen 3 liranın altına inmesi…

Eylülle ekim arasında ekonomiye bakış açısından en net…

Ve hatta tek fark niteliğinde!

Özellikle de kurun 2,90 liranın altını görmesi…

Dolarla yatıp kalkan bir ekonomik algıya sahip olan…

Hem tüketicinin hem de üreticinin moralini yerine getirmiş görünüyor!

Sözün özü; yeni hükümet hızlı ve radikal icraatlara başlamadığı sürece…

Ekonomimiz Amerikalıların yani doların insafına kalmış demektir.