Olay Gazetesi Bursa

Ekonomideki frenin faturası

Dünya çok hassas bir dönemden geçiyor. Piyasalarda zaman zaman yaşanan bahar havası yanıltmasın… Ekonomilerin büyüme hızları bir türlü arzu edilen seviyelere çıkamıyor çünkü! Yani birkaç ülke hariç reel ekonomilerin durumu iş ve aş üretme potansiyeliaçısından tatminkar düzeylerde değil. Özellikle yüksek işsizlik oranları bu tablonun en net yansıması… Hem de Avrupa Birliği gibi gelişmişlikle övünen ekonomik bölgeler bilerekor […]

Dünya çok hassas bir dönemden geçiyor.

Piyasalarda zaman zaman yaşanan bahar havası yanıltmasın…

Ekonomilerin büyüme hızları bir türlü arzu edilen seviyelere çıkamıyor çünkü!

Yani birkaç ülke hariç reel ekonomilerin durumu iş ve aş üretme potansiyeliaçısından tatminkar düzeylerde değil.

Özellikle yüksek işsizlik oranları bu tablonun en net yansıması…

Hem de Avrupa Birliği gibi gelişmişlikle övünen ekonomik bölgeler bilerekor işsizlik düzeyleriyle yüzleşiyor bugünlerde!

Mesela Yunanistan yüzde 27, İspanya yüzde 25,5, Portekiz yüzde 13,9, Fransa yüzde 10,2 gibi çift haneli rakamlarla Türkiye`yi fazlasıyla sollamış vaziyetteler.

Bir başka sorunsa reel ücretlerin düşüklüğü! Düşük istihdam ve düşük ücret tablosuysa ciddi bir kısırdöngüyü karşımıza çıkarıyor.

Avrupa örneğinde olduğu gibi tüketime gidecek parayı kısan bu tablo ekonomilerin canlanmasını önlerken… Yavaşlayan büyüme istihdam ve ücret artışlarının gerçekleşmesini engelliyor.

Sonuçsa uzun yıllar alabilecek bir durgunluk dönemi anlamına gelmekte!

Peki Türkiye`de durum nasıl?

TÜİK`in dün açıkladığı haziran dönemine ait taze veriler önemli ipuçlarını barındırmakta.

Mayıs, haziran ve temmuz aylarını kapsayan üç aylık ortalamaları içeren veriler diyor ki; istihdam ve işsizlik verileri günü kurtarma havasında.

Ama risk katsayısı fazlasıyla yükselişe geçmiş durumda!

Çünkü… İstihdam yaratmayan bir büyüme sürecine girdiğimizi söylüyor rakamlar.

İkinci çeyrekteki yüzde 2,1`lik ekonomik büyümenin iş yaratmaktan uzak olduğu aşikardı.

Ve artık istihdam rakamları da bu durumu teyit ediyor.

 

Çift hane ufukta belirdi

 

Mayısta yüzde 8,8`le dibe vuran işsizlik haziran döneminde yüzde 9,1 seviyesine çıkmış vaziyette.

Yani istihdam edilenlerin sayısında 48 bin kişilik artış kaydedilmesi de işe yaramamış!

Çünkü işgücünde 151 bin kişilik yükselme ve işgücüne katılımda da 0,1 puanlık artış gerçekleşmiş söz konusu iki dönem arasındaki karşılaştırmada.       

Yani çalışma çağına gelenlerin sayısındaki artışla iş piyasasına çıkıp iş arayanların sayısındaki yükselişe yetişemeyen istihdam değişiminin yarattığı sıkıntılarla yüzleşiyoruz artık!

Ve 2013`le karşılaştırdığımızda da mevsimsel avantajla dibe vurma dönemi erkenden ve keskin biçimde sona ermiş görünüyor!

Kısacası iç ve dış kaynaklı frenlerin faturasını ödemek vatandaşa kalmış vaziyette.

Gelecek analizlerini içeren mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlar da `gidişat iyi değil` diyor.

Özetle ciddi tedbirler alınmazsa çift haneli işsizlik kaçınılmaz olarak karşımıza dikilecek!

 

 

Türkiye`nin Avrupa riski

 

Dünyada mayıstan bu yana işler ne kadar da hızlı bozulmuş!

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD`nin son raporundan yansıyan görüntü ne yazık ki pek içaçıcı değil.

Özellikle de Avrupa`ya dönük beklentilerdeki bozulma fazlasıyla dikkat çekiyor.

OECD uzmanlarına göre Euro Bölgesi, mayısta öngördükleri 2014`e ait yüzde 1,2`lik büyüme rakamının yüzde 50 altında bir performans sergileyecek.

Yani sadece 3 ayda tahminlerini yarı yarıya düşüş yönünde revize etmek zorunda kaldılar.

Bu yıl için öngörülen son büyüme tahmini olan yüzde 0,8`lik rakamsa özellikle Türkiye açısından pek de hoş bir beklenti içermiyor!

Hele de Euro Bölgesi`nde gelecek yıla ait büyüme beklentisinin 0,6 puan düşüşle yüzde 1,1`e çekilmiş olması…

İhracat hedeflerimiz açısından yeni bir alarm işareti.

OECD`nin Türkiye için 2014 büyüme tahminini yüzde 2,8`de bırakmasıysa olumlu algılanacak tek konu.

Ancak, bu rakamın Türkiye`nin hedefinden çok uzakta olması düşündürücü!