Siyaset sahnesi hayli hareketli.
Seçimlere sayılı gün kaldı.
Ve partilerin milletvekili adaylarını biran önce belirlemeleri gerekiyor.
Belirleme sürecinin başlaması içinse aday adaylarının sahne alması lazım.
Başvurular başlarken bürokratik cepheden gelen isimlerin de siyasete soyunması doğal.
Mesela ekonomi bürokrasisinden tanıdığımız Şener Öztürk, AK Parti’den 2. bölge Bursa milletvekili aday adayı olarak karşımıza çıktı.
Öztürk’le dünkü adaylık başvurusunun ardından yaptığı medya ziyaretinde siyasete girme nedenlerini ve hedeflerini konuştuk.
“Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte yeni yasama döneminde parlamento daha derinlikli ve uzmanlaşmış bir yapıya dönüşecek.
Dolayısıyla alanında uzman ve kanun yapımında tecrübesi olan isimlere daha fazla ihtiyaç duyulacağı bir döneme giriyoruz!
Bu nedenle de mesleki birikimimi ve kanun yapımına sunduğum katkıları dikkate alarak aday adayı olarak başvuru yapmayı uygun gördüm”.
Milletvekiliği için kolları sıvayan Öztürk, yeni meclis yapısının kendisi gibi alanında birikimli isimlerin adresi olduğunu düşünüyor!
Peki hangi özellikleriyle Türkiye’ye hizmet etmeyi planlıyor?
Mali müşavir, bağımsız denetçi ve bilirkişi ünvanları da bulunan Şener Öztürk’ün mesleki kariyerinde…
Kocaeli Vergi Dairesi Başkan Yardımcılığı, Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Komisyonu Başkanlığı, Rapor Değerlendirme Komisyonu Başkanlığı ve Bursa’da vergi müfettişliği gibi hassas görevler yer alıyor.
Üretken bir isim olan Öztürk verdiği mesleki seminerleri, yayımlanmış makaleleri ve Maliye Bakanlığı’na sunulan raporlarıyla ekonomik hayata özgün bir katkı sunduğunu ifade ediyor.
Mesela Maliye’ye sunduğu raporlarla vatandaşın lehine olan çeşitli düzenlemelerin hayata geçmesinde pay sahibi olmuş.
“Engel derecesi yüzde 90’ı geçenlerin ÖTV ve MTV’den muaf olması yönünde yazdığım raporla ilgili yasanın alt yapısı oluştu.
Bu rapor kabul görerek kanunlaştı. Ve engel derecesi yüzde 90 geçenlerin ÖTV ve MTV’den muafiyeti sağlandı.
Ayrıca, bir başka raporum da KDV Genel Uygulama Tebliği’nde yerini aldı.
Ve bu değişiklikle de bilerek veya bilmeyerek sahte fatura kullanan toplam 150 bin kişiye af geldi”.
Vergi dünyasında vatandaşa dokunan uygulamaların hayat geçmesinde ciddi payı olduğunu söyleyen Şener, AK Parti’li bir milletvekili olarak Türkiye’ye daha fazla hizmet sunmayı hedefliyor.
Döviz ihtiyacı artıyor
Ülkelerin döviz gelir giderinin en önemli ayağını dış ticaret oluşturur.
Ve ithalatın coştuğu dönemlerde döviz giderlerinin patlaması çeşitli riskleri de gündeme taşır.
Türkiye’nin son aylarda karşılaştığı temel sorunlardan biri yüksek ithlatın dış ticaret açığını zıplatması olarak karşımıza çıkmakta.
Martta da gelenek bozulmadı!
Ve geçici dış ticaret verilerine göre; dış açık yüzde 29 artışla 5,85 milyar dolara yükseldi.
İhracatın 2017’ye göre yüzde 7,7 artmasına karşın ithalatın yüzde 12,7 oranında yükselmesi dengeyi bozan temel faktör niteliğinde.
Neticede önemli bir gösterge olan ihracatın ithalatı karşılama oranı da 3,4 puan azalarak yüzde 72,7’ye geriledi.
Kısacası artan döviz ihtiyacının yarattığı bir baskı söz konusu!
Ancak bir de teselli var veri tablolarında.
Mevsim ve takvim etkileri arındırıldığında martta bir önceki aya göre ihracat yüzde 4 artarken ithalat yüzde 0,1 azalmış görünüyor.
Yani teorik olarak durumu tersine çevirmek mümkün!