Türkiye dünya ekonomi liginde ön sıralarda yer kapmak istiyor.
Milli geliriyle, ihracatıyla, istihdam rakamlarıyla ilk 10 ekonomi arasına girmek…
İktidarın da muhalefetin de hedefleri arasında yer alıyor.
Üstelik bu 2023 gibi çok da uzak olmayan bir tarihte bu başarıyla ulaşma gayreti de söz konusu!
Ancak mevcut küresel ekonomik gidişat hedefe ilerleyen Türkiye’yi yavaşlatma gayretinde.
Peki zorlu dış koşullarla savaşan sanayicimiz, ihracatçımız gidişat için ne düşünüyor?
Bu soruyu yönelttiğim Durmazlar Makina Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz,
çarpıcı tespitler yaptı.
Durmaz, dünya ve Türkiye ekonomisindeki mevcut tabloyla makina sektörünün geleceğini değerlendirdiğimiz sohbette…
Küresel ekonominin yavaşladığına ve dünya ticaretinin de son yıllarda yerinde saydığına dikkat çekti!
Çevremizdeki jeopolitik sorunların ek bir yük getirerek ihracatımızı zorladığını söyleyen Hüseyin Durmaz’a göre 2014’teki yüzde 4’lük ihracat artışı, bu şartlar altında başarılı bir sonuç.
Bursa OSB Başkanı ve Makina İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Durmaz…
2015 içinse; geçen yılın mirası olan zor koşullara rağmen Türkiye adına umutlu mesajlar verdi.
“Tedbirli ama moralli olmalıyız!
Ve eğer ilk yarıda yüzde 3-3,5 büyürsek… İkinci 6 ayda yüzde 5-6 aralığında hıza ulaşarak yılı yüzde 4’ün üzerinde büyüme ile tamamlarız”.
Peki rekabet gücümüzü nasıl artırabiliriz?
“Çok çalışmak ve katma değeri yüksek ürünler üretmek şart.
Yani kg başına ihraç değerlerimizi yükseltmeliyiz.
Bu nedenle de ihtiyacımız olan Ar-Ge ve inovasyon süreçleri için teşvikler büyük önem taşıyor “!
Nasıl bir teşvik sistemi?
“Teşvikler coğrafi olmaktan öte sektörel ve stratejik bazda olmalı.
Sanayicinin daha rahat koşmasını sağlayacak incelikte bir perspektifle desteklenmesi halinde çok ciddi ihracat artışları sağlanabilir”.
Bu tespiti yapan Hüseyin Durmaz’a göre devlet desteklerini çok daha geniş çaplı yani küresel boyutta düşünme vakti geldi de geçiyor bile!
“Artık, rakiplerle arayı kapatmak için onların asırlık birikimlerini de devralacak biçimde satınalmaların başlaması lazım.
Gıda sektöründe gördüğümüz ve bizi gururlandıran yabancı firma alımları diğer sektörlere de yayaılmalı.
Ama bunun için devlet devreye girerek destek vermeli.
Böylece birçok sektörde hem küresel markalara, hem de stratejik üretim ve Ar-Ge bilgisine aynı anda sahip olabiliriz”.
“Bursa’nın potansiyeli artıyor”
Peki Bursa’nın görünmez kahramanlarından makine sektörü nasıl bir gelecek vaat ediyor?
“Bursa’da makine sektörü çok büyük bir aşama kaydetti.
Ciddi bir altyapımız var.
Mesela takım tezgahları alanında dünyada aranan ürünleri üretiyor Bursalı firmalar”!
Durmaz’a göre kabuk değiştirmeye başlayan Bursa ekonomisi önümüzdeki yıllarda makina sektör adına çok geniş bir alan yaratacak.
“Otomotivden uzay ve havacılık sanayine kadar uzanan yelpazede firmalarımız çok yüksek bir potansiyele sahip.
Hatta nükleer enerji santralları için Enerji Bakanlığı yetkilileri Bursa’ya gelip makina üreticileriyle görüşmeler yapıyor artık”!
Durmaz: Yerli vagon desteklenmeli
İpekböceği ile yerli raylı sistemlerde bir ilke imza atan Durmaz, ülke ekonomisine yaptığı katkıyı daha da artırma gayretinde.
“Türkiye için raylı sistemlerin önemi çok fazla.
Yıllarca milyarlarca doları yurtdışına kaptırdık.
Ama artık yerli üretim bu döviz kaybının önüne geçmeye başladı.
Ve eğer içte yapılan üretim sağlıklı biçimde desteklenirse raylı sistemlerde dünya markası haline gelmek mümkün olur”!
Devletin yerli üretimi desteklemesinin önemine vurgu yapan Hüseyin Durmaz…
Büyük bir potansiyel içeren raylı sistem ihracatında söz sahibi olmamız için en etkili yolunsa…
Yerli vagonların ülkenin değişik kentlerinde hizmet vermeye başlaması olduğu söylüyor!