Bursa tarihi bir adım attı.
Büyükşehir Belediyesi’nin 60 adet vagon ve 12 adet tramvay alımı için yaptığı ihale…
Hem Türkiye hem de Bursa için çok önemli kazanımların miladı niteliğinde!
Niye mi?
Öncelikle yepyeni ve de daha önemlisi yerli vagonlarla seyahat etme şansına kavuşacak Bursalılar.
Yerlilik niye daha önemli?
Çünkü doğrudan ve dolaylı çok sayıda faydası var yerli raylı sistem araçlarının!
Bu nedenle de konunun uzmanı Durmazlar Makina Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz‘la raylı sistemlerin ekonomik katkısını ve ihalenin anlamını konuştuk.
“Bu Türkiye adına önemli bir süreç…
Çünkü yerli üretimin rekabet gücünün artması adına kritik bir adım atıldı.
Çok yüksek meblalarla yurtdışından alınan vagonlara ödenen dövizin artık yurt içinde kalması söz konusu…
Sadece cari açığı azaltma ve makina sektörünün gelişmesi anlamında da değil elde edilecek fayda”!
Peki başka hangi faydaları var yerli vagon üretiminin?
“Yerlinin katkısı çok yönlü.
Birçok yan sektörü de tetikleyen raylı sistem üretimi…
Yüzde 51 oranında bir yerlilik şartıyla bile alım yapıldığında…
Ülke ekonomisine yüzde 67’yi bulan bir katma değer yaratmakta”.
Nasıl?
“Bir yandan çok sayıda yeni istihdam yaratan yerli vagonlar…
Diğer yanda da ülkeye vergi ve sigorta primi anlamda ciddi bir katkı sunma potansiyeline sahip.
Dolayısıyla yerli üretim birçok açıdan ülke ekonomisi adına büyük önem taşımakta”!
Peki raylı sistem üretimin gelişmesi için neler yapılmalı?
“Yerli vagonlar ve tramvayların Türkiye’nin diğer şehirlerinde yaygınlaşması da bu anlamda hayati bir konu.
Araçlarımızın diğer şehirlere yaygınlaşması ihracatın da önünü açacak bir etkiye sahip!
Neticede ülkemizin makina sektörü ve raylı sistemlerde dünyanın önemli oyuncuları arasında yerini alması şart”!
Ucuz kredi bir başka bahara
Merkez Bankası herkese yaranmaya çalıştı.
Bu kez elindeki tüm faiz enstrumanlarını cepheye sürdü Erdem Başçı ve ekibi.
Amacı bir yandan büyümeye destek vermek… Dolayısıyla siyasilerin eleştirilerine bir ölçüde yanıt vermekti.
Diğer yandan da yükselen döviz nedeniyle enflasyona dönük kaygılarına kayıtsız kalmayacağını gösterdi!
Nasıl mı?
Faiz türlerinin tümümde yapabileceği minimum indirimi tercih ederek!
Merkez, politika faizinde 25 baz puan indirime gitti.
Yani indirim yapıp yapmamak arasında bir adım attı.
Buna karşın kredi maliyetleri üzerinde etkili olan faiz koridorunun üst bandında…
50 baz punalık biraz daha yüksek görünen bir indirime imza atmış oldu!
Ancak, indirime rağmen yüzde 10’un üzerindeki bir fonlama maliyetinin…
Vatandaşa ucuz kredi olarak yansıması çok düşük oranda gerçekleşecek.
Koridorun alt bandındaki 25 baz puan indirim de politika faizine paralel olunca işlevsel olmaktan çıktı.
Netice güçlü olmayan… Ve de beklentiler dahilinde olması nedeniyle fazlasıyla satın alınan bu tablo piyasalarda da hiç etki yaratmadı.
Sözün özü; ‘ne şiş yansın ne kebap’ diyen MB yönetimi günü kurtarmayı tercih ederek…
‘Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildi’!