Dövizin rokete binmişcesine uzaya yolculuk yaptığı anlara şahit olduk geçen hafta.
Neredeyse 5 liraya dayanan doları durdurma görevi Merkez Bankası’nındı.
Ancak ayların birikimi olan sorunlar sonuç alınmasını ciddi biçimde zorlaştırıyor.
Artan enflasyon ve cari açığa eklenen bütçe riskleri gibi.
Ayrıca uluslararası ilişkilerdeki bozulma, ABD’deki faiz artışları, Donald Trump’ın dünyayı geren politikaları da liraya güç kaybettiren unsurlar arasında.
Murat Çetinkaya yönetimindeki MB ise çeşitli çekinceler nedeniyle gecikmeli olarak sahaya girmek durumunda kaldı!
Hal böyle olunca gecikmenin maliyeti de ciddi biçimde kendini hissettirmeye devam ediyor.
Peki ne yaptı Merkez Bankası?
Sözlü müdahale yeterli olmayınca faiz silahını çekmek zorunda kaldı.
Yüzde 16,5’lik oran da ne yazık ki yeterli olamadı!
İki yıllık tahvil faizlerinin yüzde 17’yi aşması ile beraber genel piyasa oranlarının hala altında bir fonlama pozisyonu söz konusu.
Neticede yeni faiz artışları beklentisi tekrar gündemde gelirken farklı enstrümanları da devreye aldı Merkez.
Bir tarafta günlük döviz satış ihalelerini 8 milyar dolara çıkardı.
Diğer tarafta ihracatçılara kullandırdığı reeskont kredilerindeki kurları sabitlendi.
Spekülatif ataklar ve Fitch Ratings gibi not kuruluşlarından gelen uyarılarsa kur inişlerini sınırladı.
Neticede doları en fazla 4,54 TL’ye kadar düşüren Merkez, henüz istenilen sonucu alamadı!
Küresel çapta güçlenen dolarla içteki zayıflıklar ve para politikasına yönelik söylemlerin hala güvenilir bulunmaması sonucunda 4,70 civarı hareket eden bir kurla karşılaşmış vaziyetteyiz!
Neticede nispeten istikrar kazanmış ama çıkış isteğini hissettiren bir döviz piyasasıyla yeni haftaya başlıyoruz.
Ve göründüğü kadarıyla bir müddet daha yeni enstrümanlar ve faiz artışları ile beraber güven telkin eden mesajların gelmesi büyük önem taşımakta.
7 Haziran’daki olağan para politikası kurulu toplantısına kadar MB’nin faiz artışına gitmesi normal koşullarda beklenmiyor.
Ancak kur yeniden hareketlenir ve 4,92’lik rekora dayanırsa daha erken gerçekleşebilecek olağanüstü toplantı ile yeni bir faiz artışı gündeme gelebilir!
Ve bu durumda bir yön değişikliği beklenebilir.
Tabii ki küresel koşullardaki değişmeler de para politikamızı ve döviz piyasasını günbegün etkileyecektir.
Teknik beklentiler
Yeni haftadaki bu atmosferde nispeten daha dar banttaki dalgalanma öne çıkmakta.
Ancak sürpriz payı unutmamalı!
Olumlu gelişmeler neticesinde dolar 4,54 TL’yi kırarsa 4,30 – 4,46 bandına doğru yönelme imkanı bulabilir.
Elbette ki bu pozitif senaryo.
Negatif gelişmeler ise yeniden 4,92’ye doğru bir hareketi gündeme getirebilir!
Ama Merkez’in müdahil olma gücü burada kendini gösterecektir büyük ihtimalle.
Yine de 5 liralık kritik sınırın zorlanma ihtimali dikkate alınmalı hesaplarda!
Euro tarafına geldiğimizde normal koşullarda haftalık beklenti 5,30 TL ile 5,77 TL bandında bulunuyor.
Borsa İstanbul dar banttaki sıkışık hareketini devam ettiriyor.
Ulusal 100 endeksinde 105 bin puan kritik seviye!
Bu seviye aşılırsa 107 bin denenebilir.
Geri çekilmelerde ise 100 bin puan sınırı kritik değerde.
Çünkü ardından 96 bin – 99 bin puandaki bant deneme aşamasına gelebilir.
Gram altının fiyatı ise dolara bağımlı bir hareket içerisinde.
Ons fiyatta ciddi bir değişim olmadığı takdirde gram altının hafta içerisinde 192 – 203 TL aralığında dalgalanması kuvvetle muhtemel görünüyor.