Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Döviz açığında riskli bölge

Ekonomik hayatta dengeler önemlidir.

Dengesizliğin arttığı dönemlerin yansımaları da genellikle olumsuz olmakta.

Yani istikrar unsuru ekonominin büyümesinde ve refah dağıtmasında başrol oyuncularından biridir!

Ama bir de teknik ifadeyle ‘denge’ kavramı vardır ki; o da makro düzeydeki gidİşat için ciddi parametreleri karşımıza çıkarır.

Sıkça duyduklarımız bütçe dengesi ve cari işlemler dengesi olarak öne çıkıyor.

Çünkü ilki devletin gelirinin giderine ne ölçüde yettiğini…

İkincisi ise kazanılan ve harcanan döviz arasındaki farkı gösterir.

Neticede ‘açık’ yada ‘fazla’ olarak tabir ettiğimiz bir dengesizlik durumu ortaya çıkar!

Yani ülkenin yerel ve yabancı para cinsi ihtiyaçları…

Ya da fazlası olup olmadığı ortaya çıkar bu verilerde. 

Ve genelde açık oluşur. Yani borçla kapatılacak bir tablo ortaya çıkar.

Bütçelerdeki düşük dozlu açıklar normaldir.

Türkiye de 2017’deki destekler nedeniyle büyüyen açığı saymazsak…

Merkezi bütçede düşük seviyede açıklarla son yıllarda başarılı bir performans sergilemekte.

Cari denge açısındansa ne yazık ki genelde yüksek açıklarla anılan bir ülke konumundayız!

2017’ye ait cari açık veri akışı da sıkıntılı bir tablo ortaya koymakta.

Yani ihracat, turizm ve dış müteahhitlik gibi ana kalem döviz girdilerimiz.

Başta petrol ve doğalgaz olmak üzere enerji ve teknoloji ağırlıklı ithalatımıza yetişmekte giderek zorlanıyor!

Elbette yurtdışı turizm ve benzerleri gibi başaka döviz götüren kalemler de var.

Bir de kaynağı net olarak ortaya çıkmayan döviz giriş ve çıkışı da zaman zaman cari dengemizi etkileyebilmekte.

Ve Merkez Bankası’nın açıkladığı Kasım 2017 cari işlemler dengesine ait rakamlar  beklentilerin üzerindeki bir açık rakamaını karşımıza çıkardı.

Beklenti 3,9 milyar dolar düzeyindeyken gerçekleşme 4,2 milyar dolar oldu!

Cari açık 2016 Kasım ayına göre bir milyar 947 milyon dolar artışa imza attı.

Yani neredeyse ikiye katlanan bir döviz açığı söz konusu.

Ekim adına revize edilen cari açık rakamının 3,74 milyar dolar olduğu dikkate alınırsa…

Hem aylık hem de yıllık bazda açık artışıyla karşı karşıya olduğumuz görülür.

Aylık artış da 460 milyon dolar gibi azımsanamayacak düzeyinde!  

 

Yapısal engeller aşılmalı

 

Kasım sonu itibaryle ise 12 aylık açık 43,75 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Neticede 2017 yıllık bazda mevcut trende bakıldığında 44 milyar dolar civarında bir açıkla kapanışın gerçekleşmesi beklenmekte.

Yani döviz kuru üzerinde baskı oluşturacak düzeyleri yaşamaya başladık cari açık cephesinde!

Yabancının borç parasına muhtaç duruma gelmenin sayısız riski olduğu unutulmamalı.

Dolayısıyla bu trendi değiştirmekten başka çare yok.

Peki makul cari açıklara nasıl ulaşırız?

 

Açık azaltımı

 

Kasım verilerinde temel ihtiyacımız net biçimde görülüyor.

Dış ticaret açığı bir milyar 824 milyon dolar artarak 4,674 milyar dolara çıkmış kasımda.

Yükselen enerji faturası yanında altına giden hayli para da dikkat çekiyor.

Ama Türkiye’nin bilişim, otomotiv ve makine bazlı orta ve yüksek teknoloji ithalatı da azalmadan devam ediyor.

Yani yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim öncelikli hedef olamalı!

Aynı zamanda orta ve yüksek teknolojiye daha fazla yatırımın gerektiği de ortada.

Çünkü bu yolla bir yandan ithalat azaltılırken diğer yandan ihracat artışı sağlanabilir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X