Olay Gazetesi Bursa

Doların yönü

Küresel piyasalarda ortalık toz duman. Kafalar karışık. Yön belirsiz. Bu tablonun Türkiye yansımaları da elbette var! Döviz piyasası alev alevdi geçen hafta. Peki ortalık niye bu kadar karışık? Amerika ve Çin gümrük duvarlarını her yeni tuğla eklediğinde ortalık toz duman oluyor! ABD Başkanı Donald Trump korumacılık duvarlarını yükseltmeye başladığından itibaren piyasaların tansiyonu yükseldi. Önce çelik ve alüminyum ürünlerine gelen […]

Küresel piyasalarda ortalık toz duman.

Kafalar karışık. Yön belirsiz.

Bu tablonun Türkiye yansımaları da elbette var!

Döviz piyasası alev alevdi geçen hafta.

Peki ortalık niye bu kadar karışık?

Amerika ve Çin gümrük duvarlarını her yeni tuğla eklediğinde ortalık toz duman oluyor!

ABD Başkanı Donald Trump korumacılık duvarlarını yükseltmeye başladığından itibaren piyasaların tansiyonu yükseldi.

Önce çelik ve alüminyum ürünlerine gelen ek yüzde 25’lik vergi artışı yatırımcının tadını kaçırdı.

Ve ardından Çin’e yönelik atılan mermi ile 50 milyar dolarlık bir ticari kısıtlama yoluna gidildi.

Dünyanın 2. büyük ekonomisi de boş duracak değildi elbette!

Onlar da çekti silahlarının ve ticaret savaşına 106 kalem ürüne gelen ek vergi ile dahil olmuş oldu.

Çin’in bu 50 milyar dolarlık misillemesinin rakamsal boyutundan öte…

Stratejik ürünlerin nokta atışı seçimi ile Trump’a oy veren Amerikalı üreticilerin hedef alınması belli ki başkanı fazlasıyla kızdırdı!

Hemen kolları sıvayan Trump da talimat verdi.

Ve Çin’e karşı 100 milyar dolarlık bir gümrük duvarının inşası için çalışmalar başladı.

Hal böyle olunca da suların durulmaması ihtimaline karşın Çin, Dünya Ticaret Örgütü’ne başvuruya da yöneldi!

Ama Pekin yönetimi bir yandan da “yeni misilleme için hazırız” mesajını vermeyi ihmal etmedi.

Adım adım tırmanan gerilim dünyanın iki büyük ekonomik gücünü kafa kafaya getirince ‘bu işin sonu nereye varır’ sorusu piyasaları karıştırverdi.

Küreselleşme eğilimi gösteren ticaret savaşlarının yeni aşamalarının piyasalarda yarattığı baskı sonucu da kırılgan liranın sıkıntılı anlarına şahit olduk.

 

İçteki kırılganlıklar

 

Bu zorlu atmosferde mart rakamlarında da görüldüğü üzere direnç kazanan çift haneli enflasyona eklenmiş olan cari açık yükü, TL’nin gücüne darbe vurmaya devam etti geçen hafta boyunca.

Bunun üzerine bir de yüksek faizle mücadele konusunda ekonomi yönetiminde çatlaklar olduğuna dair haberlerin yayılması dövizin ateşine körük sıkma işlevi gördü!

Üstüne üstlük birde ekonomiden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in istifa ettiğine dair iddialar ortalığın biraz daha bulanmasına yolaçtı.

İddiaların yalanlanması da tansiyonun düşmesine pek de katkı yapmadı.

Bu yüksek tansiyonsa özellikle dolarda yeni tarihi zirveleri karşımıza çıkardı!

Ve gözlerin yeni kritik eşiklere çevrilmesine neden oldu.

Neyse ki cuma günü Amerika’dan gelen tarım dışı istihdam verisi beklentilerinin çok altında kalınca dolar biraz nefeslendi.

           

Teknik beklentiler

 

Yeni haftanın beklentilerine bu karmaşık tablodan baktığımızda dövizdeki yeni rekor ihtimalleri net biçimde göze çarpmakta.

Elbette ki geri çekilme ihtimalleri de var.

Örneğin bu hafta açıklanacak 128 milyar TL’lik süper teşvik paketiyle faizi indirme paketine dair gelişmelerin pozitif etkisi az da olsa görülebilir!

Ama mevcut tablo itibariyle lira üzerindeki baskının gündemde kalması net bir gerçeklik.

           

Dolar/TL’de 4,05’in üzerindeki kapanışlar 4,15’e kadar açık bir alanı olanaklı hale getiriyor.

Daha karamsar bir tabloda ve müdahale yapılmadığında ise doların 4,25’e doğru hareketi gündeme gelebilir!

Ancak normal koşullarda haftalık beklenti aralığını 3,95 – 4,15 TL olarak öngörmek daha sağlıklı bir analiz olur.

Euro tarafındaki beklenti ise 4,90 – 5,02 seviyesinde.

Gram altına geldiğimizde 167 – 178 TL’lik bir bant öne çıkıyor.

BİST 100’de ise 111 bin – 117 bin 500 puan aralığı haftanın öncelikli beklentileri arasında bulunuyor.