Paranın kafası karıştı.
Türk para piyasaları artan dış baskının altında yön arıyor.
Son çeyrek öncesi dış etkiler dar bantta da olsa hareketlilik yaratmaya başladı.
Bu hafta yaşadıklarımız bir nevi test niteliğinde!
Önce Moody’s tarafından vurulan haksız not darbesine karşı durdu piyasalarımız.
Tam normalleşme başlamışken…
Bu kez Janet Yellen’in Amerika’dan estirdiği rüzgar piyasaları hareketlendirdi.
Mikrofon başına geçen Amerikan Merkez Bankası Fed’in Başkanı Yellen…
Fed yönetiminin büyük çoğunlukla bu yıl faiz artırımı istediği yönündeki ifadesiyle…
Dolara tüm dünya paraları karşısında değer kazandırdı!
ABD’den gelen beklentilerin üstündeki yüzde 1,4′lük ikinci çeyrek büyüme rakamı…
Piyasalardaki Amerikan rüzgarının daha da sert esmesine neden oldu.
Türkiye adına manzarayı kötüleştiren bir gelişmeyse…
Petrol cephesinden karşımıza çıkmış durumda
OPEC’in arzı kısma yönündeki kararı…
Türkiye açısından az da olsa oluşturduğu cari açık baskısı nedeniyle…
Hem Borsa İstanbul’da hem de döviz piyasasında olumsuz bir hava yarattı.
OHAL’in uzatılabileceği yönündeki açıklamaların…
Yabancı yatırımcı kanalıyla yarattığı baskıyı da bu tabloya eklediğimizde…
Doların kritik eşik olan 3 lirayı aşması şaşırtıcı değil.
Dolar bu seviyenin üstünde çok kalmasa da…
Kritik eşiğin hemen altında aldığı pozisyonla…
Yeni bir çıkış trendine de göz kırpmaya çalışıyor!
Peki dolarda bundan sonra ne beklemeli?
TL’yi rahatlatacak haber ve gelişmeler olursa…
Doların önce 2,97 seviyesine…
Ardından da 2,95 liraya doğru çekilme şansı olabilir.
Ancak, unutmayalım ki; bu iyimser tablonun aksini gösteren bir manzara da var!
Eğer dolar 3 TL’nin üzerinde tutunmayı başarırsa…
Önce 3,05’i zorlaması sonrasındaysa 3,10 lirayı aşıp yeni rekorları görmesi mümkün.
Ancak, bu senaryonun gerçekleşmesi için temel bir şart var.
Aralık ayına kadar olan süreçte Amerika’dan gelen veri ve açıklamaların…
Bu yıl için bir faiz artışını desteklemesi gerekiyor.
Buna başkanlık seçimleri de dahil.
Dolarda yeni rekorları destekleyebilecek diğer unsurlarsa…
Yeni bir not indirimi veya jeopolitik riskin yükselmesi olarak karşımıza çıkmakta.
Bursa’nın yeni markaları
Konut, hizmet ve perakende sektörlerini buluşturan Endülüs Park Bursa’ya ne kattı?
Mustafa Barutçuoğlu’nun yanıtıyla oluşan manzarayı özetleyelim.
İnşaat aşamasında yarattığı katma değer ve istihdam bir yana…
Faaliyete geçmesiyle 600 kişiyi doğrudan istihdam eden Endülüs…
Hizmet aldığı yan sektörlerle birlikte yaklaşık 5 bin kişiye iş yaratmış!
Yaratılan ekonomik büyüklüğün bir diğer göstergesiyse…
AVM’nin 10 bini aşan günlük ziyaretçi sayısıyla oluşan ticaret hacmi.
Elbette kente sunulan hizmeti başka boyutlarıyla da değerlendirmek lazım.
Bu anlamda Endülüs Park, resim sergilerinden konserlere…
Pek çok etkinliği de sahaya sürmeye başlamış.
Ama bence en önemli sosyal yanı…
Sunduğu doğal ışık ve yaşam alanları!
Huzurlu ve keyifli anlar için çok uygun bir dizaynı var çünkü.
Sözün özü; Bursa Endülüs Park’la yeni bir markaya kavuşmuş görünüyor.
Ve bu marka yeni nesil AVM anlayışıyla birlikte…
İleride Türkiye’nin diğer kentlerinde de Bursa’yı temsil edebilir!
Mustafa Barutçuoğlu’nun pek çok alana yansıyan girişimci kişiliğinin…
Endülüs’teki bir başka örneği de Bursa sınırlarını aşabilecek gibi görünüyor.
“Nanun”, fırın-restaurant konseptini…
Hem fiyat hem kalitede başarıyla uygulamış bir marka çünkü.