Moral bulma çabasındaki piyasalar kritik bir dönemece girdi.

Dış ilişkiler konusunda az da olsa nefeslenmemiz nispi bir rahatlama sağlarken geleceğe dair belirsizlikler henüz yok olmuş değil.

Suriye’de İdlib için tarafların iyi niyet beyanlarına rağmen henüz net bir yol haritasına kavuşmuş değil.

Keza ABD’nin yarattığı çeşitli sorunlar konusunda da net adımlar görmüyoruz henüz!

Ama yumuşamaya dair sinyaller piyasalarca fazlasıyla pozitif değerlendirmeye tabi tutulmakta.

Az da olsa dış rüzgarları arkasına alan lira haftanın en iyi performansını gösteren para birimleri arasında yer aldı!

Dolayısıyla gözler yeni haftada da dış dünyaya çevrilirken…

Piyasalar aynı zamanda Merkez Bankası’nın daha önce sözünü ettiği faiz artışının gerçekleşmesine odaklandı.

Merkez, geçen pazartesi açıklanan ağustos enflasyonu yıllık yüzde 18’e dayanan TÜFE’nin yüzde 20-22 aralığına gittiğini göstermesinin ardından faiz artış sinyalini gecikmeden vermişti!

Neticede kesin gözüyle bakılan 13 Eylül‘deki faiz artışı kısmen fiyatlarındı.

Ancak fiyatlama tam olarak yapılmadı.

Çünkü kaç puanlık bir artış olacağına dair belirsizlik öne çıkmış durumda!

Mevcut enflasyon trendleri, kur faktörü ve büyümeye dönük sert yavaşlama sinyalleri dikkate alındığında 400 ile 500 baz puan aralığında bir artış piyasalarca olumlu değerlendirilecektir.

Ama eğer bu seviyenin altında kalan bir artışla günü geçiştirme çabasına girilirse negatif bir tepkinin oluşması kuvvetle muhtemel!

Özellikle de MB kurda geçen hafta yaşanan pozitif atmosfere güvenir ve yavaşlamaya dair tabloyu bahane edip çok sembolik bir adım atarsa…

Bu manevra kurlarda ciddi bir yukarı yönlü hareketi tetikleyecektir.

Dolayısıyla 13 Eylül’deki Para Politikası Kurulu toplantısı son ayların en ciddi ekonomik olayı haline gelmiş vaziyette!

Diğer yanda büyümeye dair bugün açıklanacak 2. çeyrek verisi de önem taşıyor.

Ancak beklentilerin ötesinde bir rakamla karşılaşılması zor görünüyor.

Çünkü yüzde 5 civarı bir büyümeye kesin gözle bakılmakta.

Asıl önemli olansa 3. ve 4. çeyrek büyüme verileri!

Dolayısıyla milli gelir değişim hızı şimdilik piyasalar üzerinde fazlaca etkiye sahip değil.

Bu atmosferde perşembe günkü MB toplantısına kadar piyasalarda dış gelişmeler öncelikli konu olmayı sürdürecektir.

Dış politika ve jeopolitik tablonun yanısıra küresel ticaret savaşları, gelişmekte olan diğer piyasalara dönük gelişmeler...

Ve elbette ki ABD Başkanı Trump’ın olası sürprizleri de piyasa gündeki pay sahibi olmaya aday görünüyor.

 

Piyasalardaki kritik sınırlar

 

Haftanın teknik beklentilerinde Borsa İstanbul 100 endeksi uzun süredir geçemediği 95 bin puanı geçmeye çalışacaktır.

Eğer bu seviye aşılırsa 96 bin – 98 bin puan aralığı öne çıkabilir.

Düşüş trendini öne çıkaracak gelişmelerin ağırlık kazanması durumunda ise 90 bin 500 seviyesi ilk kritik destek durumunda!

Ardındansa 88 bin seviyesi takip edilecek destekler arasında öne çıkıyor.

Doların lira karşısındaki seyrine baktığımızda ise MB’den güçlü bir faiz adımı gelirse 6 liraya doğru bir çekilme beklenebilir.

Buna karşın beklentilerin altında kalan bir faiz artışı doları önce 6,76 – 6,84 TL bandına ardından da 7 liranın üzerine atabilir!

Euro’ya geldiğimizde ise haftalık dalgalanma aralığı 6,92 – 7,80 TL bandını karşımıza çıkarıyor.

Gram altının seyri dolardaki gidişata bağlı.

Bu hafta itibarıyla 221 ile 260 TL aralığı öne çıkmakta.