Roket hızıyla yükselen döviz yatırımcının başını döndürdü.
Aslında piyasaları şaşkına çeviren Amerika’nın sağ gösterip sol vurmasıydı!
Nasıl mı?
Geçen hafta gözler Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz artışı yaptığı toplantısına çevrilmişken…
ABD Başkanı Donald Trump sahne alarak rol çalmayı tercih etti!
Ve ortalık karışıverdi.
Fed’in sert tondan mesajları bekleniyordu aslında.
Taze Başkan Jerome Powell ise istemeye istemeye ilk aşamada güvercin bir tondan mesaj vermek zorunda kaldı.
Bu mesajlarsa piyasalara nefes aldırdı.
Ama söz konusu rahatlık kısa sürdü!
Çünkü 2018 adına faiz artış beklentisinin 4’ten 3’e indiğini açıklasa da Powell, soru cevap kısmında pek de güvercin olmak istemedikleri hissiyatını uyandırdı.
Mevcut veri setlerine şaşıran Jerome Powell, gelecek enflasyon ve ücret verileriyle beraber daha sıkı bir para politikasının da sinyallerini verdi satır aralarında. Yani biraz rahatlamış olan piyasalarda “aman tetikte olalım” atmosferi de oluştu bir yanda.
Tetiği asıl çekense gümrük vergileriyle küresel ticaret savaşlarını ateşleyen Donald Trump oldu!
Türkiye’yi de etkileyen dünya geneline dönük ek yüzde 25’lik vergi yürürlüğe girerken, Trump bir de Çin’e karşı 50 milyar dolarlık vergi duvarı örüverdi.
Çin’in misillemesi şimdilik cılız kalmasına karşın endişeler piyasalarda etkisini fazlasıyla gösterdi.
Dünyada ticaretin zayıflaması ve yüksek enflasyon riski piyasalardaki dengeleri zorladı!
Asıl endişe yaratansa Çin’in portföyündeki ABD tahvillerine dönük bir hamle yapması.
Neticede bu belirsizlik rüzgarlarına yüksek dış borç, cari açık ve enflasyon tablosuyla yakalanan lira değer kaybetti.
Ve sığ Asya işlemlerinde 4 TL‘nin üzerinde bir dolarla karşılaştık! Yani spekülatif bir seviye kayıtlara geçti.
Peki bundan sonra ne olacak?
Teknik analizde 3,98’in üzerindeki kapanışların dolar/TL’yi 4,05 seviyesine yükseltebileceğini görüyoruz!
Negatif gelişmelerin gücüne göre 4,15 TL’ye kadar doların ilk etapta yolu var gibi görünmekte.
Müdahale gelir mi?
Ancak bu senaryo negatif olayların birikimi ve özellikle de Türkiye’de herhangi bir müdahalenin yapılmadığı varsayımına dayanmakta!
Yani aslında 4 lira üzeri seviyelerin gündeme hızla gelmesi başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi yönetiminin de elbette bazı tedbirler almasını gündeme taşıyacaktır.
Spekülatif köpük de dikkate alındığında geri çekilme opsiyonları da haliyle gündeme gelebilir.
Ancak kısa vadedeki geri çekilme bandı iyimser beklentilerde 3,85 ile 3,95 TL olarak karşımıza çıkıyor!
Euro‘nun ise normal koşullarda bu hafta 4,86 – 5,02 TL aralığında dalgalanma opsiyonunu görüyoruz.
Borsa İstanbul‘da hafta içi açıklanacak büyüme, dış ticaret ve destek paketleri anlamındaki veri ve haber akışının kısmi olarak etkisinin görülmesi söz konusu!
BIST 100 endeksinde 115 bin 500 puanlık kritik destek kırılırsa önce 113 bin sonra da 111 bin 500’e kadar destek kademeleri mevcut.
Pozitif gelişmelerse tekrar kritik seviye olan 118 bin 500 sınırına itebilir endeksi.
Altının kaderi
Rekorlara doymayan altındaki fiyat hareketi de hayli oynak bir zeminde gerçekleşiyor! Güvenli liman ihtiyacı ile yükselen ons fiyat doların TL karşısındaki güçlenmesiyle birleşince rekor serisi geliverdi.
Sonuç olarak yükseliş trendi hala gündemde.
Ve neticede gram fiyatın aylar önce ifade etiğimiz gibi 180 liraya kadar çıkma potansiyeli teknik olarak mevcut!
Ancak haftalık bazda normal koşullarda 166 ile 176 TL aralığı öncelikle dikkate alınmalı.