Bir süredir mola yapan dolar yine rekor aşkıyla yanıp tutuşmaya başladı.
Doları ateşlendirense bu kez kendi içimizdeki dinamikler!
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı‘nın son mesajları doları ateşledi.
Başçı öncelikle faiz kararının standart takvimi dışında daha erken verilebileceğinin altını çizdi.
Ve eğer koşullar enflasyon anlamında desteklerse…
Piyasaların beklentilerini zorlayan indirimiyle karşılaşabileceği sinyalini verdi MB Başkanı!
Hal böyle olunca erken ve yüksek faiz indirimi ihtimali TL’ye darbeye dönüştü.
ABD’den gelen mesajların da desteğiyle bu manzara doların hızlı palazlanmasına yol açtı.
Ancak, Amerikan Merkez Bankası Fed‘in son toplantısından çıkan mesajlar…
Başçı’nın faiz indirimine cesaret edebilmnesini destekleyen unsurlar taşıdığı gibi… Türkiye açısından riskleri barındırması nedeniyle faizde temkinli duruşu da öne çıkarabilecek özellikteydi.
Fed yönetiminden gelen açıklamada, “para politikasını normalleştirmeye başlamak için sabırlı olunabileceğine karar verdik” ifadesiyle küresel piyasaları rahatlatırken…
Açıklamada güçlenen ABD ekonomisine dönük vurguların artmasına karşın; dünyanın geri kalanı için dişe dokunur yorum olmaması nedeniyle dolar küresel çapta prim yaptı.
Bu manzaranın içteki faiz indirimi beklentileriyle yan yana gelmesi doları TL karşısında 2,419’luk rekora ulaştırdı.
3 Şubat yani enflasyon rakamlarının açıklanacağı gün önemli.
Çok düşük bir TÜFE rakamı; doları yeni rekorlara taşıyabilir.
Neticede bu tabloda gerçekleşecek 2,41 TL’nin üzerindeki kapanışlar…
Doları lira karşısında önce 2,43’ün üzerine… Ardından da 2,46 seviyesine çıkarabilir!
Enflasyon konusunda çok da iyimser olmayan bir tablonun ortaya çıkmasıysa…
Dolar/TL’nin daha düşük dalgalanma aralıklarına çekilmesi anlamına geliyor!
Yani 2,33 – 2,39 TL’deki yeni normali içeren banda geçiş olur.
Bu iki yöndeki ana öngörülerin ötesinde Merkez Bankası’nın katlanabileceği kur düzeyleri konusunda bir hassasiyet göstermesi de hayli mümkün.
Nasıl?
MB’nin enflasyonda yukarı yönlü artçı etki yaratabilecek kur düzeylerine izin vermesi mantıklı değil.
Önceki gün Başçı’nın sürpriz açıklamalarının nedeni de piyasaların vereceği reaksiyonu ölçmekti.
Dolayısıyla Merkez, dolarda yukarı hareketin keskinleşmesini önlemek üzere 3 Şubat sonrasında bir yandan faiz indirirken…
Diğer yandan da elindeki farklı silahlarla doları bollaştırma yoluna gidebilir.
Veya bir eliyle faiz indirip lirayı ucuzlatırken diğer eliyle de piyasadan bir miktar lira çekerek kısmi denge oluşturmaya çalışabilir.
Halka dokunan projeler
2015 seçim yılı.
Partiler de dün CHP‘nin Bursa’da yaptığı gibi….
Yavaş yavaş vatandaşa yaklaşmaya başladı.
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Bursa’da vatandaşla daha içiçe bir programı tercih ederken
OLAY Medya‘ya da ziyarette bulundu.
Gündeme ilişkin görüşlerini paylaşan ve OLAY TV ekranlarından meslektaşımız Mustafa Özdal’ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaoğlu’nun ekonomiye dönük mesajlar sınrılıydı!
Yine de iktidara geldiklerinde uygulayacakları ekonomik politikalara dair ipuçları elde edebildik.
Mesela işsizlik ve yoksullukla mücadeleyi ön planda tutmak gibi.
Şu an yüzde 10’un üstündeki işsizlik oranını 4 yılda yüzde 1’e indirmeyi hedefliyor Kılıçdaroğlu ve ekibi…
Ancak, iktisadi açıdan zor ve iddialı bir hedef bu!
OECD’ye göre yüzde 3’ün altında işsizlik oranı serbest piyasa ekonomilerinde pek de görülen bir durum değil zaten.
Yüzde 1 seviyeleri genelde kapalı ve otoriter ekonomilerin ulaşabildiği rakamlar olarak tarih sayfalarında kendine yer bulmakta!
Kılıçdaroğlu; halka dokunan projelerle, katma değeri yüksek üretimi sağlamak üzere sanayicinin desteklenmesi ve bilgi toplumuna geçilmesiyle bu hedefin başarılabileceğini düşünüyor.