Piyasalar oynaklığa teslim oldu.
Yatırım araçları yön bulmakta zorlanıyor.
Haliyle bir aşağı, bir yukarı yaşanan hareket yatırımcının kafasını karıştırıyor.
Özellikle döviz cephesi hayli hareketli.
Doğal olarak da alım-satım kararlarını vermek özellikle küçük yatıurımcı açısından girek zorlaşıyor.
“Dolar alma zamanı mı?”başlığı ile bir hafta önce yaptığımız analizde…
İlk aşamada doların 2,56 TL’ye çekilme ihtimaline dikkat çekmiştim.
Neticede Amerikan Merkez Bankası Fed’in son toplantı tutanaklarının geçici de olsa verdiği rahatlatıcı hava…
Ve seçim baskısının kısmen hafiflemesi kısa sürede bu kritik baraja getiriverdi doları!
Bu barajın aşağı yönlü kırılması kolay olmasa da…
Dün gördüğümüz oynaklığın da dile getirdiği gibi…
Doların 2,56 – 2,61 TL aralığında bir alım zemini oluşmuş durumda!
‘Peki dolar daha fazla düşmez mi?’ sorusu da akla gelebilir.
Amerika’dan kötümser ekonomik verilerin çoğalması yanında faiz artışının yılsonuna ötelenebileceğine dönük işaretlerin gelmesi halinde…
Kurun 2,51 – 2,55 TL aralığına çekildiğini görebiliriz.
Ancak, doların bu bant aralığına inip…
Uzun vadeli bir seyir izlemesi pek de kolay değil!
Çok oynak bir atmoferde olduğumuz da dikkate alındığında…
Alım zamanlaması konusunda çok ince hesap yapmak gerektiği ortaya çıkıyor.
Çünkü anlık dipleri yakalamak zordur!
Ucuz altın fırsatı geldi mi?
Bu arada doların TL karşısındaki düşüş atmosferi bir alım fırsatını daha yaratmış durumda.
Özellikle başlayan düğün dernek mevsiminde…
Vatandaşa biraz ucuzlamış takı alma olanağı sunan altın fırsatı es geçmemekte fayda var!
Dış piyasalarda ons fiyatın bin 230 doları geçememesi sonrasında başlayan hafif düşüş…
İçte değer kaybeden dolarla birleşince…
Altının gram fiyatı 50 gün sonra yeniden 100 liranın altını gördü.
Gerçi çok fazla bu seviyenin altında kalamadı ama…
Gevşeme trendine girdiğini gösterdi!
Neticede teknik analizde altın için iç piyasada çok fazla düşüş opsiyonu gözükmese de…
Kısa vadede gram fiyatın 97 – 103 TL aralığında…
Yani alım fırsatı sunabilen bir bantta dalgalanması kuvvetle muhtemel görünüyor.
‘Merkez Türkiye’ ne vaat ediyor?
Ana muhalefet bu seçim döneminin ana silahı ekonomiyi yine ön plana çıkardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin yeni vizyon projesiyle…
Yine gündemde öne çıkma gayretinde.
Bir yanda Türkiye’yi global ticaretin lojistik merkezi yapma hedefi dikkat çekiyor.. Kılıçdaroğlu’nun ‘yüzyılın projesi’ olarak duyurduğu ‘Merkez Türkiye’ adı verilen projede…
Diğer yandan da Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtarmak üzere…
Çok özel sektörel teşviklerin verileceği yüksek katma değerli üretimin merkezi bir mega kent kurulması hedefleniyor!
Ve 200 milyar dolar maliyetine karşın projenin ekonomiye 147 milyar dolarlık katma değer sağlayacağını hesaplamış CHP uzmanları.
Kıtaların buluştuğu güneş enerjisi kullanan akıllı kentin aynı zamanda 2 milyon 200 bin kişiye iş imkanı sağlaması da beklentiler arasında!
Özel yasaların devletle özel sektörü buluşturarak ortaya çıkaracağı bu kentin yaratacağı ivmeyle de…
2035 yılında kişi başı milli geliri 30 bin dolara çıkarmayı hedefliyor Kılıçdaroğlu ve ekibi.
İlginç ve iddialı bir proje!
Üretim ve insan odaklı olması dikkate değer.
Tabii ki gerçekliğini analiz etmek üzere proje detaylarını görmekte fayda var!