Olay Gazetesi Bursa

Dolar ve altın nereye gidiyor?

Yeni yıl için geri sayım hızlanırken gözler dolar ve altına odaklandı. Geçen hafta Borsa İstanbul’da sakin kalma gayreti öne çıkarken dolar 5,77 TL’den bir anda 5,94 TL’ye çıkıverdi. Doların güçlü bir atakla son 2 ayın zirvesine tırmanması ise kafaları karıştırdı. Haliyle “kur bundan sonra nereye gider” sorusu öne çıktı! Gidişatı kestirebilmek içinse son kur atağının nedenlerine bakmakta fayda var. […]

Yeni yıl için geri sayım hızlanırken gözler dolar ve altına odaklandı.

Geçen hafta Borsa İstanbul’da sakin kalma gayreti öne çıkarken dolar 5,77 TL’den bir anda 5,94 TL’ye çıkıverdi.

Doların güçlü bir atakla son 2 ayın zirvesine tırmanması ise kafaları karıştırdı.

Haliyle “kur bundan sonra nereye gider” sorusu öne çıktı!

Gidişatı kestirebilmek içinse son kur atağının nedenlerine bakmakta fayda var.

Aslında bir dizi etken adım adım liranın değer kaybetmesine zemin hazırlamıştı.

Başta ABD ile ilişkiler olmak üzere jeopolitik ve diplomatik kaynaklı riskler lirayı zayıflatan temel usur niteliği taşıyor!

TCMB’nin 200 baz puanlık son faiz indirimi ardından düşüşün devam edeceği beklentisini güçlendiren açıklamaların gelmesi de dolar/TL’yi yüksekte tutan sebepler arasındaydı.

Ancak kuru ateşleyen ana faktör ABD’de Türkiye’ye yaptırım içeren savunma bütçe tasarısının, Başkan Donald Trump’ın vetosunu etkisiz kılan bir çoğunlukla senatoda onaylanmasıydı.

Türkiye’nin missileme olarak ABD üslerini kapatma kartını sahaya sürmesi gerilim katsayısını yükseltti.

Dolar/TL’nin ateşi 5,90’ın üzerine çıkarken BDDK’nın swap işlemlerinde düzenlemeye gitmesi lirayı daha da zayıflattı.

Atılan adımın temel amacı swap işlemlerinin daha uzun vadeye yayılması ve Türkiye’ye yönelmesiydi.

Bir hafta vadeli işlemlere yüzde 10 sınırı getirilmesi swap işlemlerinde TL faizlerinin hızla düşmesine yol açınca kur da otomatik olarak yükseldi.

Kur 5,94’teki güçlü dirence takıldıktan sonra başlayan kar satışlı normalleşme kısa sürdü.

Devletin zirvesinden ABD’ye yaptırım mesajları ve faizlerin 2020’de tek haneye ineceğine dönük açıklamaların gelmesi TL’yi yeniden zayıflattı. 

Yabancı fonların gelecek yıl için 400 baz puana kadar ulaşabilecek bir indirim ihtimalini içeren analizleri de bu açıklamalarla birleşince kur üzerinde yukarı yönlü baskı kendini daha net hissettirdi.

Çünkü enflasyondan gelen desteğin azalmasına karşın faizlerde inişin sürecek olması artık kurda reaksiyona yol açıyor!

Faizler düştükçe yatırımcının getirisi zayıflayan TL mevduatı yerine dolara yönlenmesi de yükselişi desteklemekte.

 

Kritik sınırlar

 

Dolar/TL’de yılbaşına kadar olan teknik beklentilere baktığımızda Türk-Amerikan ilişkilerine dönük açıklamalarla haber akışının ana belirleyici konumunda olduğunu görüyoruz.

Küresel çapta ise doların gidişatı ABD-Çin ticaret görüşmeleriyle Amerikan verilerine bağımlı durumda.

Mevcut şartlar altında bu hafta olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde dolardaki yükseliş trendi sınırlı kalacaktır.

Dolar/TL’de çıkış baskısının artması halindeyse 5,95’in üzerindeki kapanışlar 6,02’ye kadar bir yükselişe işaret etmekte.

Risk artışının kuru tırmandırmaya devam ettirmesi halindeyse doları 6,05 – 6,10 TL bandında görebiliriz!

Kurun gevşeme sürecinde ise ilk durak 5,90 seviyesi.

Pozitif haber akışın artması durumunda 5,84 TL’lik seviyeye kadar geri çekilme mümkün.

Kısa vadeli en iyimser senaryodaki kur düzeyi ise 5,80 olarak karşımıza çıkmakta.

Doların yön verdiği gram altındaki beklentiler çıkış trendinde 285 liralık direnci öngörmekte.

Bu seviye aşılırsa altın 290 TL’ye kadar tırmanabilir!

Geri çekilmelerdeyse 277 lira kritik seviye.

İyimser senaryolar 272 TL’ye kadar bir inişe izin verse de kısa vadede bu seviye zor görünüyor.