Doların rekor yükselişi gündemin bir numaralı konusu.
Öyle ki milletvekili aday listelerine dönük isyanlar bile hızla unutuldu dolar sayesinde.
Seçim meydanlarında en temel vaat ise doları düşürmek olarak karşımıza çıkmakta!
Dolardaki artışın seçimi etkilemeye dönük olarak tezgahlandığına dair açıklamalar da geliyor siyaset sahnesinden.
Seçim anketleri yerine dolar kuruna bakıp sonuç öngörmeye çalışanlar da yok değil!
İş dünyası temsilcileri ise ekonomik endişelerle dövize dair çekincelerini dile getirmekte.
Elbette “benim dolarım yok, yani sorun da yok” tarzında ifadeler de duyulmuyor değil!
Ama sadece son 3 günde yüzde 10 eriyen bir lira ile karşılaştık.
Ve en basitinden takı ihtiyacı olan vatandaş çeyrek altını pazartesi yerine çarşamba alınca 300 lira yerine 330 lira ödemek zorunda kaldı.
Kısacası her kesimden dolar bazlı bir ses yükseliyor bugünlerde.
Ama para politikasını asıl yürüten kurum olan Merkez Bankası’ndan dün akşama kadar ses gelmedi!
Oysa dövizdeki rekorlara yetişmenin imkansızlaştığı anlar yaşanıyordu dün.
Öyle ki dövizle özdeşleşmiş Tahtakale’de kurları gösteren tabelalar kapatıldı, işlemler durdu bir süre.
“Japon ev kadınları” bile Türk tahvillerinden reel faiz düşük diye çıkmaya başlamıştı!
Çünkü geçen hafta ses çıkaran Merkez, bu hafta sesini kısmış bir görüntüdeydi.
Ve yaşanan gecikmeden dolayı ses vermesi söylemle değil net adımlarla olmak zorundaydı artık.
Spekülatif zeminin küresel spekülatörlere paradan para kazanmak üzere fazlasıyla fırsat tanıdığı bir ortamın oluşması…
Murat Çetinkaya yönetimindeki MB’nin işini iyice zorlaştırmış durumda.
Neticede spekülasyonlara dur deme görevi de elbette ki Çetinkaya’nın!
Ancak, rekorla rağmen Merkez bir türlü sahne almayınca Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye sözlü müdahale görevi düştü.
“TL’deki değer kaybı spekülatif.
Yapılması gerekenleri destekliyorum.
İlgili kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeli.
Para politikalarının gerekleri cesaretle yapılmalı!
Kurumlarımızın elinde yetki var. Güçlü enstrümanlar var”.
Neticede bu açıklama dolara bir nevi sözlü müdahale niteliği taşıdı.
Dolarda yaklaşık 4 kuruşluk bir inişi sağladı.
Çünkü artık hükümet net biçimde dövize müdahale edilmesini istediğini duyurmuş oldu!
Ve Merkez Bankası’dan faiz artışı adımı beklediğini ‘sorumluluğun yerine getirilmesi’ şeklinde ifade eden Zeybekci’ye…
Piyasalar kapandıktan sonra olumlu yanıt geldi.
Merkez köpüğün bir bölümünü temizledi
Para Politikası Kurulu dün akşam saatlerinde olağanüstü toplanarak faizleri artırdı.
Geç likidite penceresindeki borç verme oranı yüzde 13,5’ten yüzde 16,5 seviyesine çıkarıldı.
Peki sonuç ne oldu?
300 baz puanlık faiz artışı doları yaklaşık 30 kuruş geri çekti!
Neticede müdahalenin yeterliliği konusundaki belirsizlik kısmen aşılmış oldu.
Atılan adımın tam sonucunu görmek içinse Türk para piyasalarının açılışını beklemek gerekiyor.
Ancak, ilk izlenim MB müdahalesinin gecikmesi neticesinde kurların istenilen oranda gevşemesinin kolay olmadığını yönünde.
Şimdilik sadece dolar üzerindeki spekülatif köpüğün bir bölümü temizlenmiş görünüyor!
Daha fazlası için daha kararlı siyasi bir duruşun ve uygun küresel koşulların öne çıkmasını beklemek gerekebilir.