Döviz piyasası aşırı dalgalanmaların yaşandığı üçüncü çeyrek sonrasında başlayan normalleşme sürecini yaşama çabasında.
Ancak, dün olduğu gibi ani ve hızlı kur hareketleri de yaşanıyor bu normalleşme sürecinde.
Dünkü işlemlerde dolar bir yanda 5,52 TL’lik dip seviyeyi test etti. Diğer yanda ise akşam saatlerinde 5,68’i denedi.
Yani kısa sürede hayli kritik seviyelerin kırıldığına şahit olmanın yanında doların kolayca yükselme potansiyeli olduğunu da gördük.
Peki dolar bundan sonra nereye gider?
Yanıt içeren olasılıklara bakarken öncelikle son dönemdeki geri çekilmenin analizini yapmakta fayda var.
Öncelikle BDDK ve Merkez Bankası’nın gecikmeli de olsa attığı çeşitli adımlar dövize fren yaptıran temel etmen oldu.
Ancak, dövizi aşağıya doğru hızlandıran asıl gelişme Türkiye’nin dış politikadaki adımlarıydı!
Eylülde hızlanan temas trafiği Avrupa ve ABD ile ilişkileri adım adım daha iyi bir noktaya taşıdı.
Brunson’ın serbest kalmasından sonra ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun yaptırımlar konusundaki ılımlı mesajları dövizde kritik eşiklerin geçilmesini kolaylaştırdı.
Bu arada Türkiye’nin İdlib konusundaki diplomatik duruşunun olumlu meyveleri Rusya ve İran’la ilişkilerin güçlü kalmasını sağladığı da unutulmamalı!
Enflasyonla mücadele programının fiyat artışlarını sınırlayıcı etkisini dikkate almakta fayda var. Geçici de olsa enflasyonun baskılanması kurlar üzerinde pozitif bir etki yarattı çünkü.
Neticede azalan risk primi dış borçlanmada elimizi de lirayı da rahatlattı.
Ve son günlerde doların küresel çapta özellikle gelişmekte olan para birimlerine karşı zayıflaması da lirayı destekleyen faktörler arasında yer aldı!
Dolayısıyla düşüşün devamı için bu tablonun korunması öncelikli şart konumunda.
ABD ile ilişkiler ve Fed faktörü
Özellikle ABD ile ilişkilerde yaptırım baskısının kesinlikle hissedilmemesi şart.
Yani Amerikalı yetkililerin son günlerde dile getirdikleri Türkiye’ye yönelik pozitif açılım ve işbirliği sözlerinin altı dolmalı!
Jeopotilik risklerin minimize edilmesi ve Avrupa ile ilişkilerin geliştirilmesi de piyasalardaki olumlu havanın devamı için önemli.
Diğer yanda doların dıştaki sakin havası çok kalıcı bir resim vermiyor.
Dolayısıyla kurda yukarı baskı için bu cepheden bir belirsizlik payı olduğu dikkate alınmalı!
Nitekim kurda yaşanan dünkü yükselişte ABD Merkez Bankası Fed’in tutaklarıyla ortaya çıkan şahin duruş payı payı vardı.
Küresel ticaret savaşlarının yarattığı belirsizlik de analiz tablosunda yer alıyor.
MB’nin duruşu önemli
Ve daha da önemlisi Türkiye adına düşük büyüme yüksek enflasyon sarmalının yarattığı baskı net biçimde karşımızda durmakta.
Bu anlamda MB’nin 25 Ekim’deki Para Politikası Kurulu toplantısına özellikle yabancılar büyük değer atfetmekte.
Dolayısıyla kısmen fiyatlanan faiz artışı gerçekleşmezse TL’nin yabancı satışı ile karşılaşması zor olmaz!
Yine de bu tür bir satışın sınırlı bir etkisi olacağının altını çizmekte fayda var.
Neticede yukarıda saydığımız tüm bu temel etkenler doların dalgalanma ihtimalinin olduğunu gösteriyor.
Teknik analizde kurun 5,30’a kadar gitme olasılığı görünmekte.
Ancak, kısa vadede güçlü bir iniş için yeni gelişmeler ihtiyaç olduğu aşikar!
Yükseliş opsiyonu ise karşımıza 5,77 TL’lik seviyeyi çıkarıyor.
Normal koşullardaki kısa vadeli beklenti aralığı ise 5,50 – 5,80 bandında bulunuyor.
Orta vadede de 5,30 – 6,10 TL aralığı öne çıkmakta.