Dolar dün 6 TL’nin altını gördü!
Dış piyasalar kötüleşirken liranın son iki haftanın zirve değerine oturması ilginç bir manzara oluşturdu.
Peki bu tablo nasıl gerçekleşti?
Öncelikle ABD Merkez Bankası Fed’in mesajlarına bakalım.
Fed’in politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 2,0 – 2,25 aralığına çıkardığı toplantının ardından soruları yanıtlayan Başkan Jerome Powell gelişmiş piyasaları vurdu.
Çünkü…
Karar metninden para politikasına ilişkin “destekleyici” ifadesi çıkarılmış.
Ve Powell’ın ABD hisse çarpanlarının yüksek olduğuna yönelik açıklaması, Amerikan borsalarında olumsuz etki yarattı.
Powell’in “şahin” görüntüsü yanında Fed’in küresel ticaret savaşlarına dönük endişeleri de piyasalardaki tansiyonu yükseltti.
Nitekim ABD Başkanı Trump’ın, Çin‘i, kasım ayında ABD’de gerçekleştirilecek ara seçimlere müdahale etmekle suçlaması Asya piyasalarını da bozdu!
Türkiye’nin bu karmaşa arasında nasiplendiği pozitif açıklamalarsa yine Powell’dan geldi.
Gelişmekte olan ekonomilerin ABD ekonomisi ve para politikası için önemli olduğunu vurgulayan Powell’in, “Ekonomimizin güçlü olmasının ve faizlerin artmasının, özellikle dolar üzerinden borcu bulunanlar olmak üzere diğer ülkeler için baskı yarattığını biliyoruz.
Bu nedenle çok şeffaf olmaya çalışıyoruz ve çok kademeli hareket ediyoruz” denmesi TL’yi rahatlatan bir unsur oldu.
Neticede yeni OVP’nin açıklandığı hafta 6,47 TL’ye kadar çıkan dolar son gelişmelerle birlikte 6 liranın altını gördü.
Bu gerileme trendinde rahip Brunson davasına ilişkin beklentiler ve Başkan Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la BM’de görüşmesi de pay sahibi oldu!
Ayrıca Trump’ın İdlib konusunda Türkiye’ye teşekkür etmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ile Almanya’da yatırımcılarla yaptığı görüşmeler de lirayı destekledi.
Kısa vadeli teknik beklentiler
Teknik olarak 6 TL tabanın kırılması 5,77’ye doğru bir inişi gündeme getirdi!
Ancak dolar 6 liraya indiğinde güçlü bir alımla karşılaşıyor.
Dolayısıyla iniş süreci yavaş olacaktır.
Ayrıca yeni bir hikayeye de ihtiyacımız var.
Mesela beklentilerden iyi gelen eylül enflasyonu gibi!
Ve özellikle ABD ile ilişkilerde pozitif bir adımın daha eklenmesi de katkı sağlayacaktır.
Ancak, kilit konu Brunson davası.
12 Ekim’deki duruşma hayli kritik bu anlamda.
Olası bir tahliye dolar 5,50’ye kadar itebilir!
Pozitif gelişme trafiğinin zayıflaması ve negatif senaryoların öne çıkmasıysa kısa vadede doları yeniden 6,20 – 6,30 TL bandına çıkarabilir.
Dijital ekonomi
BTSO yayıncılıkta yeni bir sisteme geçmiş.
Artık yayın organı “BTSO Ekonomi” kağıt baskı olarak üyelerle buluşmayacak.
Kağıttaki okkalı zamların bu değişim üzerinde etkisi olduğu muhakkak!
Ama dijital çağa ayak uydurma isteği de kendini hissettirmekte.
Neticede dergi artık daha hızlı biçimde BTSO üyeleriyle buluşacak.
Üstelik artık sadece üyelere değil tüm kamuoyuna hitap edebilecek!
Dolayısıyla kent, ülke ve dünya ekonomisine ait gelişmeleri, araştırmaları ve röportajları herkes görebilecek.
Ve btsoekonomi.com kolay ulaşılan alt sayfaları ve arşiviyle işdünyasına çok yönlü faydalar sağlayabilir.
Ancak, içeriğin kağıt baskı zihniyetinin ötesine geçmesinde fayda var!
Kısacası internet aleminin sunduğu olanakların daha güncel ve sıcak bilgilerin servisi için kullanılması şart.
Unutmayalım ki bilgiye ne kadar sağlıklı ve hızlı ulaşılırsa iş yapma kabiliyeti de o oranda artar.