Olay Gazetesi Bursa

Dolar nerede duracak?

Dolar aldı başını gidiyor. Hafta sürprizlerin haftası olunca… Dolara da üst üste rekor kırma görevi düştü adeta! Hal böyle olunca da “ne olacak bu dolar’ın hali” diye her kesimden sorular gelmeye başladı. Daha doğrusu “dolar nerede duracak” sorusuna yanıt bulmak istiyor vatandaş. Çünkü her rekor haberi ceplerdeki paranın eridiği yönündeki hissiyatı güçlendiriyor! Oysa Türkiye’nin para birimi belli. Yani dolarla yatıp kalkmak, yatırım […]

Dolar aldı başını gidiyor.

Hafta sürprizlerin haftası olunca…

Dolara da üst üste rekor kırma görevi düştü adeta!

Hal böyle olunca da “ne olacak bu dolar’ın hali” diye her kesimden sorular gelmeye başladı.

Daha doğrusu “dolar nerede duracak” sorusuna yanıt bulmak istiyor vatandaş.

Çünkü her rekor haberi ceplerdeki paranın eridiği yönündeki hissiyatı güçlendiriyor!

Oysa Türkiye’nin para birimi belli.

Yani dolarla yatıp kalkmak, yatırım yapmak temelde hatalı bir anlayış!

Ama ithalatın ağırlığı doların dolaylı da olsa ceplere yansımasına yol açmakta.

Nitekim Merkez Bankası da dünkü enflasyon gelişmeleri raporunda nisandaki yüksek rakamların nedeni olarak enerji fiyatlarıyla dövizi suçlu ilan etti!

Ve unutulmamalı ki birçok başka ürünün fiyatını da etkileyen akaryakıttaki rekor fiyatların bir nedeni de dolardaki seviyelerdir.

Bu hafta net biçimde gördüğümüz gibi döviz yüzünden yükselen enflasyon; önce faizlerin ardından da kurların yükselmesine neden olmakta!

Dolayısıyla sarmal haline gelen enflasyon-dolar ilişkisine bir de dıştan sürpriz ataklar eklendiğinde rekorlar kaçınılmaz hale geliyor.

Mesela Standard & Poor’s tarafından beklenmedik anda ve yetersiz analizlerle gelen not darbesi TL’nin erimesinde tetikleyici görev üstlendi!

Zaten Amerikan tahvillerinde faiz artışlarının yaşandığı dolayısıyla doların küresel çapta güçlendiği bir dönemde gelen bu karar dolar/TL’de rekor serisini güçlendiren bir faktör oldu.

ABD Merkez Bankası Fed’in son toplantısından rahatlatıcı mesajların gelmemesi de liranın gevşemesine engel niteliği taşıdı.

Nisanda gelen yüksek enflasyonun yaraya tuz ekilmesi misali durumu kötüleştirdiğine şahit olduk.

 

Rekor ihtimali ve müdahale ihtiyacı

 

Mevcut koşullarda doların kalıcı geri adım atması için kısa vadede fazlaca bir olanak yok!

Tam aksine zaman zaman yeni rekorlar da gelebilir.

Ancak, MB’nin kısıtlı da olsa müdahale imkanları olduğu gerçeği de unutulmamalı.

Çünkü işin çığırından çıkmasını engellemek şart!

Yine de müdahaleler “ne kadar yeterli olur” bu ayrı bir soru işareti.

Sözün özü; artan çok sayıdaki parametre nedeniyle doların duraklarını kestirmek giderek zorlaşıyor.

 

Ören’in Bursa projeleri

 

Siyaset sahnesi aday adaylarının boy göstermesiyle hayli hareketlendi.

Milleti temsil etmek üzere başvuranlardan biri de uzun yıllarını AK Parti’ye veren 

Fatih Ören.

Toplum bilimci kimliği ile Osmangazi meclisinden tanıdığımız Ören, insan odaklı ve yenilikçi projeleriyle Bursa’ya hizmet etme arzusunda.

“Yasama faaliyetleriyle birlikte ana gündemimiz Bursa olacaktır.

Bursa’nın potansiyelinin arttırılması, kalkınma önceliklerimizin yeniden tespiti yönündeki çalışmalara imza atmak istiyorum.

Gelecek projeksiyonunun çok iyi okunması ve planlanması gerektiğini savunuyorum”.

Tarih kitaplarının “Bursa olmasaydı, İstanbul olmazdı” tezinden hareketle, Bursa’nın daha ‘kararlı bir kent’ kimliğine bürünmesi gerektiğine dikkat çeken Ören…

Tarihi kent kimliğinin öncelenmesini sağlayacak kanuni düzenleme ihtiyacına vurgu yapmakta.

“Bursa’nın büyümesi beraberinde derdinin de büyüyeceği anlamına gelir” değerlendirmesini yapan Fatih Ören…

Bursa’nın turizm gibi yeni alanlara ağırlık vermesi gerektiği görüşünde.

Ören, bir de Osmanlı döneminin ilk üniversitesinin İznik’te kurulmasından hareketle…

Cumhurbaşkanı’na da iletilen ‘Türkiye’nin en büyük üniversitesinin Bursa’ya kurulması’ fikrinin hayata geçmesini arzu ediyor.