Zorlu mücadele devam ediyor.

Piyasalardaki yüksek tansiyonu düşürmek üzere ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın gayretleri belli bir başarıya ulaşmış vaziyette.

Ardı ardına atılan adımlar oynaklık seviyesini belli bir oranda azalttı çünkü.

Kısacası daha dar bantta daha istikrarlı hareketlere nihayet kavuşmaya başladık!

Son olarak geçen perşembe günü MB yönetimi beklentilerin ötesinde bir faiz artışına imza attı.

Politika faizini 125 baz puan artışla yüzde 17,75’e çıkaran Murat Çetinkaya ve ekibi piyasalara ‘biz buradayız’ mesajını daha güçlü biçimde vermeye çalıştı.

Atılan bu adım doğru bir adamdı.

Ancak tek başına faiz artışları ve benzer parasal politikalarla mevcut konjonktürü köklü biçimde değiştirmek pek de kolay değil!

Özellikle de kredi derecelendirme kuruluşlarının her fırsatta bir not darbesi vurmaya çalıştığı bir dönemde sağlıklı sonuç pek de beklenmemeli.

Elbette ki küresel çaptaki birikimli pek çok sorunun Türkiye’ye yansımaları da kaçınılmaz olarak TL’yi koruma yönündeki mücadeleyi zorlaştırmakta.

İşte böyle bir atmosferde dolar lira karşısında 4,46 seviyesinin altına pek de gitmek istemiyor!

Çünkü aynı zamanda yabancı yatırımcının pek de fiyatlamak istemediği bir seçim belirsizliği mevcut.

Üstelik bu hafta bir yanda Amerikan Merkez Bankası Fed, diğer yanda Avrupa Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırma adımları atabilecek potansiyeli içeren toplantıları gündeme damgasını vuracak.

Kısacası merkezin şaşırtan faiz artışı önceden tedbir alma amacını taşımakta idi!

Yani olası not indirimleri ve dünyadan gelecek parasal sıkılaştırma hamlelerine karşı içeride bir set çekilmeye çalışıldı.

Ama parasal otoritenin silahlarını çekmesi epey gecikmeli bir zaman zarfında gerçekleştiği için etki katsayısı da sınırlı kalmakta!

Kısacası bu hafta hayli belirsiz bir atmosfer söz konusu.

Merkez bankalarının küresel çaptaki icraatlarını görmeden piyasaların sakinleşmesi beklemiyor.

Bu belirsizliğin açılmasından sonra ise bir hafta sonrasındaki seçim sandıkları ayrı bir belirsizlik katsayısını oluşturuyor.

Dolayısıyla 25 Haziran’a kadar yine oynak bir piyasa gündemi söz konusu!

 

 

Oynaklık riskine dikkat

 

Bu atmosferde başladığımız yeni haftanın teknik beklentilerinde ise geniş banttaki dalgalanma opsiyonu kısmen hala gündemde.

Borsa İstanbul Ulusal 100 endeksi 95 bin puanda tutunabildiği sürece yukarı yönlü hareket potansiyelini taşıyor demektir.

Ancak aşağı yönlü baskıda ilk ciddi destek 93 bin seviyesinde.

O da kırılırsa 91 bin civarı önemli bir takip alanını oluşturacaktır!

Yükselişlerde ise 98 bin önemli bir direnç oluşturmakta.

Bütün gözlerin çevrildiği dolara baktığınızda ise 4,32 – 4,64 lira aralığında bir hareket alanı bu hafta öne çıkıyor!

Avrupa Merkez Bankası’nın olası sıkılaştırma sinyali ise Euro’ya biraz daha prim yaptırabilir bu hafta!

Dolayısıyla Euro beklentileri 5,20 – 5,45 TL bandında bulunuyor.

Gram altının normal koşullardaki haftalık seyri ise 182 – 193 lira arasında görünmekte.