Bir zamanlar ekonominin baş belaları arasındaydı.
Ama 2015’ten itibaren giderek sakinleşti.
Ve cari açık en sakin zamanlarını yaşıyor bugünlerde!
Gerçi son zamanlarda başını yukarı kaldırdı.
Ama 2016’nın rakamları ekonomi adına risk oluşturmayan tabloyla karşımıza çıktı.
Üstelik ihracatın gerilediği, turizmin dip yaptığı bir yılda oluştu bu tablo!
Peki ileride yine bela olur mu?
Yanıt için geçen yıla ve 2017’nin dinamiklerine bakmak lazım.
Aralıkta cari açık 4,3 milyar dolarla beklentilerin bir miktar altında kalarak ılıman sinyal verdi.
Ve temmuzdan bu yana yaşanan yıllık bazdaki cari açık artışı da böylece durmuş oldu.
Neticede Türkiye’nin döviz açığı yılı 32,6 milyar dolar düzeyinden kapattı.
2015’e göre de sadece yarım milyar dolar artış olması…
Ekonomi adına kazançlı bir trend gelişimi.
Bu sayede açığın milli gelire oranı yaklaşık yüzde 3,8 seviyesinde gerçekleşecek!
Ki bu da uluslararası kriterlere fazlasıyla uygun bir düzey anlamına geliyor.
Cari belanın 2016’nın zorlu koşullarında dizginlenme hikayesine gelince…
Petrolün sağladığı bir mutluluk tablosu karşımızda.
Öyle ki yılın büyük bölümünde düşük seyreden petrol sayesinde gerçekleşen…
Net enerji faturasındaki azalma cari açığı 9,4 milyar dolar azaltmış vaziyette!
Ancak, ihracatın yerinde sayması ….
Ve özellikle de turizm gelirlerindeki 8 milyar dolara yakın düşüş…
Cari açığın çok daha düşük düzeylere inmesini engellemiş görünüyor.
Genelde lehimize işleyen altın ticaretinin de…
Bu kez ters yönde hareket etmesinin sancılarını yaşadık.
Yani cari açıkta, altının 2,2 milyar dolarlık genişletici etkisi de bir dezavantaj oluşturdu!
Açığın finansman tarafındaysa aralıktaki negatif hava…
Yılın tümünü bozmaya yetmemiş.
Aralıkta 4,7 milyar dolarlık yüksek sermaye çıkışa karşın…
Net hata noksan kalemiyle gelen 1,9 milyar dolarlık paranın yanında…
Rezervlerdeki 7 milyar dolar finansman sorununu çözmüş görünüyor!
Yılın genelinde portföy girişlerindeki 6,4 milyar dolarlık rakam pozitif etki yarattı.
Buna karşın doğrudan yatırımların 3,5 milyar dolar azalmayla 9 milyar dolara inmesi…
Portföydeki avantajımızı azaltmış durumda.
Tabii ki kaynağı belirsiz para yani net hata noksan…
Finansmana 11,1 milyar dolarlık katkısıyla yine başroldeydi!
Neticede Merkez Bankası rezervlerini 2016’da korumayı başardık.
Makas değişimi
2017’ye geldiğimizde bir tür makas değişimiyle karşılaşıyoruz.
Öncelikle enerji faturasında iyileşme sona ermiş vaziyette.
Petroldeki yükseliş şimdilik durulsa da…
2016’nın uzunca bir dönemine göre yüksek bir baz etkisi mevcut.
Yani cari açık bu yıl enerji tarafıyla baskı kuracak!
Buna karşın petrol fiyatlarındaki artış…
Petrol ihracatçısı ülkelerin alım gücünü olumlu etkilediğinden…
İhracatımıza katkı sunacak bir gelişme özelliğini de taşıyor.
2017’ye hızlı başlayan ihracatçımız açığı baskılama konusunda umut veriyor!
Geçen yılın kaybedeni turizmde ise…
Umut ışıkları ufukta görünse de…
Yaraların tümüyle sarılması kolay olmayacaktır.
Dolayısıyla bu alanda da ciddi bir katkı beklemek bu yıl zor!
Finansman tarafındaysa net hata noksan eski formunda olmayabilir.
Borç çevrim oranları da kısmen risk alanında.
Sıcak para girişlerin de ise daha iyi bir yıl olma ihtimali mevcut.
Tablonun tümünde 5-6 milyar dolar civarı bir rezerv eksilmesi olasılıklar arasında.
2017’de cari açığın 2,5 milyar dolar dolayında bir artışla yılı kapaması mümkün.
Sözün özü; fazla can yakmasa da…
Bu yıl cari belayı daha fazla konuşacağımız kesin!