Ve 14 yılın rekorunu kırdık.
Enflasyon canavarı zirve yapmayı başardı.
Beklentileri aşan aralık ayı TÜFE rakamları 2017’yi yüzde 11,92’lik enflasyon rakamıyla tamamlamamıza yol açtı.
Son revize edilmiş OVP’deki yüzde 9,5’lik hedefin 2,42 puan üzerinde bir gerçekleşme söz konusu!
Yılbaşında konulan yüzde 5’lik hedeften ise 6,92 puanlık bir sapma var.
Aralık verileri enflasyon dinamiklerinin hala canlı olduğunu gösteriyor!
Yani baz etkisiyle rahatlama 2018’in ilk çeyreğinde başlasa da çok hızlı bir düşüş beklenmemeli.
Ayrıca “vatandaşın enflasyonu” diyebileceğimiz ana harcama kalemleri genel ortalamının üzerinde seyrediyor.
Gıda, ulaştırma, sağlık, konut ve giyim gibi harcama grupları hayat pahalılığını çok daha net biçimde yansıtıyor çünkü.
Akaryakıt zamları ve otomotivdeki fiyat artışları yüzde 18,24’lük yıllık ulaştırma enflasyonunu ortaya çıkartmış durumda!
Diğer taraftan vatandaşın mutfak enflasyonu da artmaya devam ediyor.
Alınan ithalat önlemlerine rağmen gıdadaki fiyat artışları yüzde 13,79’luk seviyeye ulaştı.
Ve böylece ortalamanın üzerinde bir performansa imza attı.
Ev eşyası ile çeşitli mal ve hizmetler grupları da yüzde 13 civarı artışla yukarı yönlü hareketi zorlayan etkenler oldu.
Ortalamanın hemen altında olan kritik harcama grupları da tüketicinin bütçesini zorluyor!
Mesela sağlık harcamaları yüzde 11,9 zamlanmış geçen yıl.
Giyim ve ayakkabıdaki yüzde 11,48’lik artış da cüzdan boşaltan ve enflasyonu zinde tutan bir zeviyede gerçekleşmiş.
Yüzde 9,62 gibi nispeten daha makul görünen konut grubundaki fiyat artışları ise enflasyon sepetindeki yüzde 15’i bulan ağırlığı nedeniyle hayli can yakmış görünüyor!
Neticede vatandaşın gıda, giyim, sağlık, konut, ulaştırma ve ev eşyası gibi temel ihtiyaçlarının sepet ağırlıklarını topladığımızda…
Yüzde 70’i bulan bir seviyeye ulaşırız.
Bu harcama gruplarındaki enflasyon rakamlarının ortalaması alındığında ise yüzde 14’e yaklaşan bir artış ortaya çıkmakta!
Yani yıllık yüzde 11,92’lik ortalama TÜFE’nin epey üzerindeki fiyat artışları vatandaşın karşısına çıkmış görünüyor.
Kısacası herkesin kendince farklı bir enflasyonu var.
Bu fark da 2017’de alınan tüm tedbirlere rağmen dar gelirlinin aleyhine işlemiş!
Hedef niye şaştı?
Öncelikle 2016’dan birikimli gelen bir döviz kaynaklı maliyet artışı var.
Özellikle Euro tarafındaki yıllık baskı yüzde 22’ler seviyesinde.
Petrol ürünlerindeki rekor yükselişlerin yarattığı baskı da unutulmamalı!
Diğer maliyet kalemleri ve tarım kesimindeki üretime dönük doğal afet kaynaklı sıkıntılar fiyatların şişmesinde ciddi pay sahibi görünüyor.
Tarladan sofraya giderken aracıların yolaçtığı fiyat farkları da enflasyonun düşmemesinde etkili bir faktör sayılabilir.
Bir de enflasyon kontrolü konusunda vazifeli olan Merkez Bankası’nın ürkek tutumunu dikkate almak lazım!
Çünkü gereken adımar atılsaydı çift hanede kalmazdı enflasyon canavarı.
2018 ne olur?
Bundan sonrasına baktığımızda temel göstergelerden olan çekirdek enflasyon hala yukarı yüksek seyretmekte.
Dolayısıyla kolay ve hızlı bir geri çekilme olmayacak!
MB’nin yine çekimser tutumunu sürdürmesi halinde baz etkili bir geri çekilmeyi beklemekten başka çaremiz kalmayacak gibi.
Yeniyıl zamları ve ücret artışlarının etkisi sınırlı kalır ve meyve sebze fiyatları da bu tabloya destek verirse…
Mart ya da nisanda tek hane görülebilir!
İyimser bir tahminle de yüzde 8 – 9 bandındaki bir hareket yıl içinde öne çıkar.