Canavar ısırmaya devam ediyor.
Hem de büyük lokmalarla vatandaşın cüzdanını yutma gayretinde enflasyon canavarı.
Çünkü ekimde yüzde 11,9’la son 9 yılın enflasyon zirvesi var karşımızda!
Peki niye zirveleri sevdi enflasyon canavarı?
Giyim kuşam fiyatlarının coşmasından güç alan TÜFE’deki aylık artış yüzde 2,08’le beklentileri fazlasıyla aşan bir manzara çizdi.
Yani ana harcama gruplarından giyim ve ayakkabı grubunun yüzde 11,51’lik fiyat artışına sahne olmasına…
Diğer temel grupların da beklentileri zorlayan rakamlarla eşlik etmesi tetikleyici rol oynadı.
Örneğin ev eşyasında yüzde 2,96, ulaştırmada yüzde 2,61, gıdada yüzde 1,97’lik aylık artış oranları beklenti ortalamasının aşılmasında etkin pay sahibi oldu.
Neyse ki; mevsimsel baskının da etkisiyle roket hızıyla yükselen giyimin enflasyon sepetindeki ağırlığı yüzde 7 civarında bulunduğundan.
TÜFE’deki rekor yükseliş sınırlı kalmış oldu!
Ancak, vatandaşın neredeyse tüm temel ihtiyaçlarının bir ayda yüzde 2’nin üzerinde zamlanması ciddi bir sorun niteliğinde.
Çünkü gelirlerde böyle bir artış söz konusu değil.
Üstelik yıllık bazda da gıda ve sağlık gibi iki hayatı gruptaki enflasyon yüzde 13’e yaklaşmış durumda!
Yani vatandaşın temel derdi haline geliyor hayat pahalılığı.
Peki ya bundan sonra?
Önemli göstergelerin başında gelen çekirdek enflasyonda yüzde 11,82 ile 13 yılın zirvesi görüldü.
Yüzde 17’yi aşan üretici fiyat endeksindeki artış da söz konusu.
Bu tablonun gecikmeli yansımalarıyla birlikte mevcut döviz kuru ve faiz dinamikleri enflasyonda düşüşü engelliyor.
Bu kervana vergi artışlarıyla birlikte akaryakıt fiyatları da eklendiğinden enflasyon canavarını kontrol etmek hayli güç olacak.
Tek hane bir başka bahara
MB’nin yüzde 9,8 olarak açıkladığı yılsonu beklentisi tatlı bir hayale dönüşmüş durumda.
Çünkü ilk 10 aydaki TÜFE yüzde 9,52 seviyesinde. Yani son iki ayın toplamında yüzde 0,28’lik bir artışa müsaade var!
Pek de mümkün olmayan bir ihtimal bu.
Oniki aylık ortalamalara göre enflasyonun yüzde 10,37 seviyesinde olması da bize olası en iyi ihtimali gösteriyor.
Kısacası çift haneye devam! Baz etkisiyle 2018’in ilk baharında tek hane umudu var.
Ama o günler gelene kadar faizde bir indirim umudu olmadığını da unutmayalım.
Mutlu bir hayatın adresi
“YAŞASIN HAYAT” Bursa’nın da sağlığına sağlık katıyor.
Sağlıkta Türkiye’nin marka ismi Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bilgi ve deneyimini uzman kadrosu eşliğinde Bursalıların da hizmetine sundu.
Ve sadece Bursalılara sunulan bir fırsat değil Bursa’nın ayağına gelen!
Kente gelen tüm ziyaretçiler için de sağlıklı ve mutlu bir hayatın adresi Mercure Hotel‘deki “YAŞASIN HAYAT”.
”Herşey iyi bir hayat için” sloganıyla hizmetler geniş bir yelpazede öne çıkıyor Mercure Hotel’de.
Uzun bir ömrün sağlıklı bir yaşlanmayla gerçekleşmesi için en uygun yaşam reçetelerini sunuyor Prof. Dr. Müftüoğlu.
Ve Müftüoğlu’nun dikkat çektiği üzere ‘sağlık turizmi ismine en çok yakışan şehirlerin başında gelen Bursa’ özgün bir sağlık kuruluşunun da adresi artık.
Mutlu bir hayat için yeşillik, doğa ve termalin sunduğu olanakları birleştiren özel hizmetler; hastalıkların önüne set çekmenizi sağlıyor burada.
Neticede vücudunuzun kendisinde bulunan iyileştirme gücünü açığa çıkarma fırsatını kaçırmamakta fayda var.
Kısacası hem kişisel sağlığa hem de sektörel gelişmeye önemli katkı sunan bir merkeze kavuştu Bursa.