Vergi mükellefiyeti ekonomideki gidişatın göstergelerinden biridir.
Dolayısıyla hem mükellef sayısı…
Hem de tahakkuk eden ve ödenen vergi miktarları…
Dönemsel değişkenlikler göstermekte!
Bu değişkenliklerse ekonomik performansın analizi için ipuçları veriyor bizlere.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dün açıkladığı rakamlara bu açıdan baktığımızda…
Bursa’nın mükellef sayılarında Türkiye’nin dördüncü ili konumunu Antalya’ya kaptırdığını görüyoruz.
Bir tek gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ) mükellefimiz yaklaşık 5 bin fazla hala!
Bursa’nın ekim itibarıyla 60 bin 459 olan GMSİ mükellefi sayısı…
Yılbaşına göre de artış kaydetmiş durumda.
Ancak unutmayalım ki üretkenliği temsil etmeyen alanlarından birinden bahsediyoruz.
Buna karşın gelir vergisi, kurumlar vergisi ve basit usül vergiye tabi mükellef sayılarında…
Antalya, Bursa’yı sollamış durumda.
Neyse ki yılbaşına oranla artışlar dikkat çekiyor!
Örneğin Bursa’da serbest meslek kapsamındaki gelir vergisi mükellefi sayısı…
Yılbaşına göre bin 981 artışla 79 bin 235’e yükselmiş!
Keza stopajlı yani ücretli kesimdeki gelir vergisi mükellefi ise…
3 bin 87 kişilik artışla 104 bin 266’ya çıkmış vaziyette.
Basit usule tabi olan mükellef sayısıysa…
Yani küçük esnafsa sadece 298 artış kaydederek 16 bin 948’e yükselebilmiş!
Bu rakamın son 3 ayın en düşük seviyesi olduğu da unutulmamalı.
Kurumlar vergisindeyse bin 25 şirketin ilave mükellef sıfatıyla katılması sonucu…
Bursa’daki mükellef adedi 25 bin 47’ye ulaşmış durumda.
Sözün özü; kent ekonomisi büyüyor.
Ancak, özellikle büyük kurumlar bazında!
Bursa iş dünyasının ‘asgari’ beklentileri
Asgari ücret ekonomi gündeminin bir numaralı maddesi haline geldi.
Çünkü vaadi veren siyasiler… Ancak parayı verecek olan özel sektör!
Asgari ücretin Ocak 2016’da net bin 300 liraya çıkarılmasıysa…
İşverene yüzde 30’luk ek işgücü maliyeti olarak yansıyacak.
İş dünyası durgunluk sürecindeki dünya ve Türkiye ekonomisinin…
Bu maliyet artışını karşılayacak karlılık artışına izin vermeyeceğinden endişeli.
Özellikle de ihracatçı kent olan Bursa adına…
Rekabetçiliğin erozyona uğrama riski öne çıkmakta!
BUSİAD Başkanı Günal Baylan‘ın dünkü açıklamasında…
İşveren üzerindeki yüklerin aşırı artışı halinde…
Yatırımların ve büyümenin aksayabileceği uyarısını yapması boşuna değil.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise çok geniş kapsamlı ve yenilikçi yaklaşımlar ortaya koydu!
Burkay’a göre asgari ücretin sektörel ve bölgesel olarak farklı şekillerde uygulanabilir.
Asgari ücret hesaplama yönteminin de değişebileceğini söylüyor İbrahim Burkay.
“Aylık değil, saat ücreti olarak hesaplanması da bir seçenektir.
İşverenin yemek ve ulaşım gibi verdiği olanaklar, asgari ücret ödemesi içinde sayılabilmelidir”.
Daha çarpıcı öneriyse asgari ücretin kaldırılması seçeneği üzerinden karşımıza çıkıyor.
Esnek ve serbest bir emek piyasasının kanunen oluşması halinde işe yarayabilecek bir öneri elbette bu.
Sonuçta ücret tespiti ve uygulamasında birşeylerin değişmesi şart görünüyor.
Ancak, çok yönlü ve reformist düzenlemelerin sahaya sürülmesi koşuluyla...
Dolayısıyla zaman gerektiren bu süreç beklenirken…
Mevcut riskleri azaltmak üzere asgari ücrette kamunun daha fazla yük yüklenmesi gerekecek!