Sorunun ana muhattabı şüphesiz ki kentin çatı kuruluşu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası.
Çünkü BTSO, firmaları önünü açma sorumluluğu taşıyan sahadaki en etkin aktör.
Aynı zamanda özel sektörün kendisini temsil eden ortak bir yapı!
Yani icraat da veriler de onlarda.
Peki kent ekonomisi İbrahim Burkay’ın başkanlığı döneminde nereden nereye geldi?
Bursa üzerinden Türkiye’yi büyütme iddiası ve 16 makro projeyle Mayıs 2013’te yola çıktı.
Bu süreçte alınan mesafeyi ölçmek üzere yapılan analizlerden 60 sayfalık bir kitapçık oluşturan BTSO yönetimi…
Rakamsal bir karşılaştırmayı Türkiye ekonomisine sunulan katkı bazında Bursa kamuoyunun dikkatine sundu.
Yani Burkay ve ekibi icraatlarıyla Bursa ile birlikte Türkiye’yi nasıl büyüttüğünü rakamlarla anlatmaya çalıştı.
“Ortak Aklın Gücü ile Büyüyen Bursa” başlıklı çalışmanın nasıl bir tablo çizdiğine bakalım.
Büyüme, kişi başı gelir, ihracat, bütçe katkısı gibi temel kriterler öne çıkıyor.
Ama Ar-Ge merkezi sayısı, kg başı ihracat, teknoloji yoğunluğu gibi stratejik veriler de paylaşılmış.
Özünde sanayi ve ihracat ağırlıklı bir analiz!
Bu nedenle diğer temel sektörlere ait rakamların yokluğunu bir miktar hissediliyor.
BTSO’nun inşaat sektörüne, tarıma, ticarete ve turizme olan etkisini görmeyi arzu ederdik mesela.
Ama kentin ülke sanayisinin kalbi olduğu gerçeğinden hareketle eldeki rakamların yine de pozitif bir manzara çizdiğini görüyoruz.
Ve unutmayalım ki; Burkay ve ekibi pek de rahat bir yolculuk yapmadı.
Seçilir seçilmez Türkiye, Gezi olayları ile karşı karşıya kaldı.
Yılın sonunda 17/25 Aralık süreçleri yaşandı.
Ardından seçim maratonu söz konusu oldu.
Değişik yönlerden esen terör ve en sonunda 15 Temmuz kalkışması da…
Türkiye’nin sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan negatif unsurlar olarak işleri zorlaştırdı.
Ama görüyoruz ki Bursa bu zorlu süreçleri daha etkin biçimde yönetmiş!
Çünkü ekonomik büyüme rakamları Türkiye ortalamasının 2 katı civarında bir seyir izlemekte.
2016 örneğinde gördüğümüz gibi yüzde 7’lik bir büyüme dikkat çekiyor kent adına.
Ülkenin milli gelirinden alınan payda da 0,4 puanlık bir artış söz konusu.
Bu çerçevede kentin milli gelirinin kişi başına 13 bin dolar civarında…
Yani ülke ortalamasından 2-3 bin dolar üzerinde seyrediyor olması da pozitif göstergelerden biri.
Ankara Bursa’ya yaklaştı
Merkezi bütçeye olan katkının 4 yılda iki kat artması ve 4,3 milyar TL’ye çıkması da…
Ülke ekonomisine olan doğrudan katkının net bir göstergesi!
Ancak, Bursa’nın kaderinde merkezi bütçeye olan yüksek katkıya karşılık…
Ankara’dan nispeten daha zayıf kaynak transferi olmuştur hep.
Yine de yatırımlara katkıda Ankara’nın son yıllarda Bursa’ya biraz daha yaklaştığını söylemek mümkün!
Elbette sadece milli gelirler ve bütçeyle durumu analiz etmek yeterli değil.
Yüksek teknoloji baştacı
BTSO verilerine göre 4 yılda 16 binden fazla şirket açılışı gerçekleşmiş.
Bu sürede 7,1 milyar TL lik yatırımın Bursa’ya gelmesi de sözkonusu.
Ar-Ge merkezi sayısının 65 çıkması da gelecek adını büyüme trendine dair işaretleri destekliyor.
2017 sonu itibariyle 14 milyar dolarlık ihracat sınırının aşılacağına dair beklenti…
Kentin ülke ihracatından aldığı payın yüzde 10 seviyesini de zorlayacağını gösteriyor.
Tekonoloji yoğunluğunu artıracak ve 2023’de kg başına 8 dolarlık ihracat değerini sağlayacak projeler de umutları artırıyor Bursa ve Türkiye adına.