Kullandığınız paranın yolu bankacılık sistemine öyle ya da böyle bir gün düşer.
Neticede ya kredi kullanır borçlanırsınız bankacılara.
Veya paranızı mevduat olarak gelir elde etmek için emanet edersiniz bankalara.
Yatırım işlemleriniz, fatura ödemeleriniz gibi daha birçok işlemin adresi de bankalardır.
Bu anlamda bankacılık verileri ekonomik gidişatın önemli göstergeleri arasında yer alır.
BDDK’nın açıkladığı veri setleri ülkenin genel gidişatına dair bir resim sunmanın yanında sektörler ve iller bazında da manzarayı görme fırsatı sunuyor.
Peki Bursa’nın bankacılık sistemindeki kredi karnesi gidişata dair hangi sinyalleri veriyor?
Üç ayda bir açıklanan il verilerine göre eylül sonu itibarıyla Bursalıların toplam 82 milyar 131 milyon liralık nakdi kredi borcu olduğunu gösteriyor!
Takipteki alacaklara baktığımızda ise 3 milyar 185 milyon liralık bir rakamla karşılaşıyoruz.
Yani Bursa adına geri dönmeme riski taşıyan sorunlu kredi tutarı bu kadar.
Takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı ise yüzde 3,88 seviyesinde!
Bu önemli bir gösterge aslında.
Çünkü batık riskinin büyüklüğünü hem bankalar adına hem de Bursa ekonomisi adına ortaya koymakta.
Mevcut ekonomik durum açısından yüzde 4’ün altındaki seviyelerin makul kabul edilmesi mümkün!
Özellikle yılın ilk 6 ayında ekonominin küçüldüğü dikkate alındığında; takipteki alacak oranının yükselmesine karşın henüz alarm vermeyen bir nitelikte olduğu görülmekte.
Ancak, hem geçen yılın aynı dönemine göre hem de bir önceki çeyreğe göre riskli kredilerde bir artış olduğu da unutulmamalı.
Bir yıl önce takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı ise yüzde 2,62 seviyesindeyken Haziran 2019 sonu itibarıyla yüzde 3,69’luk oranla karşılaşıyoruz.
Risk açısından kredi türlerindeki gidişata baktığımızda bireysel kredi grubunda tüketici kredilerinin yüzde 4,30’la başı çektiğini görüyoruz!
Tüketici kredilerinde takibe düşen tutar 426,4 milyon lira seviyesinde.
Bursalıların borcuna bu kredi türünde pek de sadık olmadığını söylüyor veriler.
Taşıt kredilerinde ise yüzde 3,02’lik nispeten daha makul bir seviye mevcutken konut kredilerinde yüzde 0,50’lik çok düşük bir oran söz konusu.
İnşaat ve enerjide durum kötüleşiyor
Vatandaşın konut borcuna sadık bir görüntü vermesine karşın Bursalı inşaatçıların aynı performansı sergileyemediğini söylüyor veriler.
Çünkü sektörel bazda yüzde 11,14’le en yüksek ikinci takip oranı inşaat sektörüne ait!
Sektörün Bursa’da 302 milyon liralık zamanı geldiği halde geri ödenmemiş borcu bulunuyor.
İnşaatta son yıllara damgasını vuran durgunluk bu rakamlarda kendini net biçimde gösteriyor.
Ama inşaatçılardan daha kötü durumda bir sektör daha var.
Enerji kredilerinin takibe düşme oranı yüzde 17,20 gibi vahim bir boyutta!
Bursalı sektör temsilcilerinin takibe takılmış 539 milyon liralık banka borcu mevcut.
Bu durum hem sektör temsilcilerinin düştüğü sıkıntılı durumu ifade ediyor.
Hem de bankların yüklendiği yükün derecesini gösteriyor.
Takip oranlarını bir yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda tablonun tüketici kredileri dışında gayet normal sınırlar içinde olduğunu görüyoruz.
İnşaat ve enerji cephesinde zamanında geri ödenmeyen kredi oranlarının üç ay öncesine göre de hızla yükselmesi dikkat çekici.
Keza toptan ticaret ve ziraat bazlı işletmelerde de sınırları zorlayan borç sorunu mevcut.