Zorlu koşullarda hayati başarılara imza atıyor ihracatçılarımız.
İhracatçılar, bir yanda küresel çapta bir ticaret savaşına hazırlanırken…
Diğer tarafta kur savaşlarının yansımalarıyla boğuşmak zorunda kalıyor.
Özellikle maliyet artışları ve kur oynaklıklarının yarattığı sıkıntıları göğüsleme zorunluluğu…
Dış ticarette de son ayların başlıca gündemi haline geldi!
Bu koşullara karşın Türkiye İhracatçılar Meclisi üyelerinin nisan ayında dünyaya sattığı ürünlerden gelen kazanç moral verici bir görünüm içeriyor.
Aslında miktar olarak yüzde 1,2 azalışla 9,5 milyon tonluk ihracat gerçekleşmiş!
Ama elde edilen döviz girdisi yüzde 15 artışla 13,55 milyar dolara yükselmiş görünüyor.
Yani daha az satıp daha çok kazanmışız.
Olması gereken bir trendin ayak izleri var nisan ayı rakamlarında.
Neticede nisan ayları itibarıyla aylık ihracat rekoru da bu sayede kırılmış oldu!
İlk 4 ay itibarıyla ve son 12 aylık düzeyde yüzde 10 – 11 aralığında büyüme rakamları var ihracat cephesinde.
Kısacası enerji ve altınla patlayan ithalatın çok konuşulduğu bugünlerde ıskalanmaması gereken bir ihracat başarısı söz konusu!
Peki bu performansın sebebi ne?
Pazar çeşitlendirilmesinin meyvelerini almaya başladık.
Ayrıca bir ara sıfırlanma aşamasına gelen Rusya pazarının nisanda yüzde 62’lik yükselişle tekrar eski günlerine dönmeye başlaması önemli bir katkı sunmakta.
Ama asıl büyük pazar olan Avrupa’da işlerin iyi gitmesi temel avantajımız oldu.
Bu avantajı iyi kullanan ihracatçımızın Avrupa Birliği’ne nisan yaptığı ihracatın yüzde 24 artması boşuna değil!
Elbette Euro/dolar paritesindeki avantajın da başarılı biçimde kullanıldığını söylemek mümkün.
Parite faktörünün nisan yansıması 876 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
Avrupa pazarının önemi ilk iki sırada yer alan sektörlerin performansında da görüyoruz!
Yüzde 27 artışla 2,9 milyar dolar kazandıran otomotivi 1,5 milyar dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon izledi.
Bu sektörlerin ağırlıklı pazarını AB oluşturmakta.
İkincilik sürüyor
Türkiye ihracatının neredeyse onda birini tek başına sırtlayan Bursa’nın da bu başarıda ciddi bir payı var elbette!
Çünkü hem otomotiv hem de tekstil ve konfeksiyon başta olmak üzere lokomotif sektörlerin kalesi konumunda.
Ayrıca en büyük pazar konumundaki Avrupa Birliği’ne en çok ürün satan kent konumunda.
Bu açıdan Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin merkezi olan Bursa’nın nisan performansına ayrı bir mercek tutmakta fayda var.
Geçen ay 1,2 milyar dolarlık ihracata imza atan Bursa, İstanbul’un ardından ikinci büyük ihracatçı olarak yerini korumuş görünüyor!
En yakın rakibi Kocaeli’ne de yaklaşık 100 milyon dolar fark atmış durumda.
Nisanda yavaşlama sinyali
Bursa’nın 2018’in ilk 4 ayındaki ihracatı ise 5 milyar dolara dayanmış vaziyette.
Ve bu rakam 2017’nin eş döneminden yaklaşık 400 milyon dolar üstündeki bir seviyeye denk gelmekte.
Yani Ocak-Nisan döneminde yüzde 8,7 civarında bir artışa imza atmış Bursalı ihracatçılar.
Ancak nisan ayının önceki dönemlerle olan karşılaştırılmasında bir hız kaybı karşımıza çıkıyor!
2017’nin aynı ayına göre yüzde 5 civarı bir artış var Bursa’nın ihracatında.
Türkiye ortalamasının altında kalan bir artış söz konusu.
Diğer taraftan bir önceki aya yani marta göre ise yüzde 11’lik bir azalma var!
Marta oranla ülkenin genel ihracatında da yüzde 10’luk düşüş görülmekte aslında.
Ama Bursa’ya ait gerileme oranı daha yüksek seviyede!