Bursa ve Türkiye sınırlarını aşan bir girişim serüveni Hacı Hasan Oğulları.
Bir aile şirketinin sıfırdan başlayan öyküsü…
Sınırları aşan bir lezzet ve kazanç olarak Bursa’yı Büyütenler’le karşınızda.
İddialı ve işini aşkla yapan bir insan Yüksel Aktaş.
Babasının “okutalım seni oğlum” sözüne…
“Ben çalışıp kendi işimin patron olmak istiyorum” diyerek yanıt veren Aktaş…
12 yaşında söylediği bu sözü 20’li yaşlardan itibaren hayata geçirmeyi başarmış.
Torunlarına ve halk oyunlarına tutukun olan Aktaş’tan…
Hacı Hasan Oğulları’nın başarı hikayesini dinleyelim.
Yüksel Aktaş’ı tanıyarak başlayalım sohbetimize…
1962 Bayburt doğumluyum.
1970’ten bu yana ise Bursa’da yaşıyor ve çalışıyorum.
Yani neredeyse 40 yıllık Bursalıyım.
Eşim, çocuklarım ve torumlarımla Bursa’da mutlu bir hayat sürüyoruz.
Benim için çalışma hayatı hep öncelikli oldu.
Çünkü babam “okutalım seni oğlum” dediğinde 12 yaşındaydım.
Bense o günün koşullarında “ben çalışıp patron olucam” diyerek girişimci yönümü ortaya koydum!
Ve azimle çalışarak sıfırdan saygıdeğer ve başarılı bir müssesenin patronu olmayı başardım.
Ama eğitimi yine de eksik etmedim. Ortaokul ve liseyi sonradan bitirdim.
Ve şimdi firmanın ikinci kuşak yöneticisi olarak…
Hacı Hasan Oğulları markasını dünyaya tanıtma gayretini sürdürüyorum.
Hacı Hasan Oğulları markası nasıl doğdu?
“Aslında bir un çuvalıyla başlayan bir hikaye bu.
Babam Hacı Zeki Aktaş’ın unu baklava ve böreğe dönüştürme firki…
Önce seyyar satıcılıkla gerçeğe dönüştü…
Ardından Gülbahçe semtindeki küçük imalathane ile toptan satışlar geldi.
Sonrasında ise perakende işletmeciliğinin daha faydalı olacağına karar verdik.
Ve 1983 yılında şehir merkezinde açtığınız satış ve teşhir noktalarıyla hamleler peş peşe gelmeye başladı!
1985 yılında halen de gözbebeğimiz olan Setbaşı mağazamızla yükselişe geçti Hacı Hasan Oğulları.
Büyüme sürecinin hız kazanmasıyasa…
1995 yılından itibaren firmanın kabuğunu kırarak kurumsal kimlik oluşturmasıyla gerçekleşti.
Şube sayısını arttırma ve ülke çapında bayilik ağı oluşturma kararı ise 2005’te hayata geçti”.
Firmanın gelişim sürecinde öne çıkan gelişmeleri özetler misiniz?
“Bu süreçte elbette inişler ve çıkışlar da da oldu.
Ülkedeki ekonomik koşullardan bağımsız olmak mümkün değil çünkü.
Ama her koşulda kalitemizden taviz vermeyerek…
Ve yüzümüzden tebessümü eksik etmeyerek çizgimizi korumayı bildik.
Kalitesine ve hijyen şartlarına güvenilen, dürüstlüğü gerçek anlamda kendisine ilke edinmiş çalışanları ve bayi ağıyla örnek bir firma olmayı başarmış yurt dışına ihracat yapan duruma gelmiştir
Ve neticede yüksek teknolojili üretimle…
Modern işletme koşullarını biraraya getirdiğimiz için markamız da…
Tüm gıda platformlarında yükselmeye devam ediyor.
Özetle Ar-Ge ve inovasyonla bütünleşen gelişim serüvenimiz…
Alanında lider bir firmayı ortaya çıkardı”!
Peki firmanın şu an ulaştığı büyüklüğü rakamlarla değerlendirirsek nasıl bir tablo ortaya çıkar?
“Hacı Hasan Oğulları, 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olan üretim tesisiyle öne çıkmakta.
Üretimde 75 kişi olmak üzere şube ve bayilerle beraber toplam 130 çalışanımız var.
Aillerini de dikkate aldığımızda yaratığımız iş olanaklarının aş sunduğu insan sayısının ulaştığu büyüklük daha net anlaşılabilir!
Üretim tesisimizin günlük üretim kapasitesi 5 ton seviyesimnde.
Kapasitemizin yüzde 70’i iç piyasaya hitap ederken…
Yüzde 30 oranındaki üretim ise başta Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere…
Dünya pazarlarında markamızın boy göstermesini sağlamakta”!
Fuarlarla dışa açılım hız kazanıyor
Yüksel Aktaş yüzlerce insana iş ve aş sağlamanın yanında…
Yapılan ihracatla ülkeye döviz de kazandırıyor.
Yaratıcı fuar süreçleriyle Bursa’nın adını Hacı Hasan Oğulları’yla yurtdışına taşıyan
Aktaş gözünü Amerika’ya dikmiş vaziyette!
“İhracat bizim işletmecilik anlayışımızın olmazsa olmazı!
Değişik ülkelerin sofralarına ulaşmak ve damak zevklerine hitap etmek için çalışıyoruz.
Avrupa’ya ve Arap ülkelerine ihracatlarımız söz konusu.
Portföyümüzü daha da geliştirmeyi hedefliyoruz!
Bunun için de uluslararası fuarlardaki performansımıza güveniyoruz.
Başta Fransa olmak üzere çok saıdaki ülkede görücüye çıktık.
Ve önümüzdeki günlerde mayıs ayı içinde Amerika Birleşik Devletleri’nde boy gösterecek Hacı Hasan Oğulları!”
Peki başarınızın sırrı nedir desek?
“Pek çok başarı unsuru söz konusu.
Ama öncelikle ‘eğitim şart’ diyoruz.
Üniversitelerle işbirliği halindeyiz. Sürekli eğitim yolu ile bayi ve çalışanlarımızın Hacı Hasan Oğulları’na bireysel katkılarını artırma gayretindeyiz.
Üretimdeki kalifiye eleman sıkıntısını aşmak… Ve sektöre yeni sanatkarlar kazandırmak için de ‘Haci Hasan Oğulları Akademisi’ni’ kurmayı hedefliyoruz.
Diğer yanda sürekli bir araştırma ve geliştirme faaliyetimiz mevcut!
Bu yolla müşterilerin ihtiyaç ve isteklerini daha iyi anlayıp…
Dünya çapında beslenme kalitesine değer katacak yenilikçi, hijyenik ve sağlıklı tadları üretiyoruz.
Bu tabloya bir de müşteriler ve tedarikçilerimizin bize olan güvenini korumak üzere…
Taviz vermediğimiz ahlak, terbiye ve iyi insan olma ilkelerimizi eklemek şart”!
Biraz da üretim anlayışınızdan bahsedelim…
“Organik ve doğal yollarla üretilmiş besin değeri yüksek ürünler önceliğimiz.
Geleneksel ve yenilikçi lezzetleri topluma buluşturma misyonunu önemsiyoruz!
Ar-Ge çalışmaları ile hem yeni ürünleri…
Hem de unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri gün yüzüne çıkartıyoruz.
Üretimde bu çerçevelerde standart oluşturan bir kurum olarak kurumsallaşmak başlıca hadefimiz.
Bu stratejiye dayalı olarak, gelişimimizi izlenebilir kılmak üzere de…
Web sitemiz başta olmak üzere tüm mecraları kullanıyoruz”.
Adeta bir akademisyen ruhuyla yeni tatlar peşindeki Yüksel Aktaş…
Sağlıklı ve hijyenik gıdayı tüketiciyle buluşturma mücadelesini veriyor.
“Mesleki ve yönetsel eğitim ağını genişleterek…
Sunduğumuz lezzet ve güven atmosferine tüm çalışanlarımızı katmaya devam edeceğiz.
Yeni nesil ustalar yetiştirmek gayretimiz sürüyor!
Mevcut ekonomik tabloyu dikkate alarak şube ağını da…
Uygun bir yatırım hızıyla genişletmek hedeflerimiz arasında.
Kendine has geleneksel lezzetleri sürekli arttırken…
Aynı zamanda yabancı pazarlara dönük lezzetleri de sahneye daha fazla sürmeyi planlıyoruz.
Fuar açılımlarımız tüm hızıyla sürecek bundan sonra da!
Artacak olan olan ihracatımızla bir yandan ülkeye döviz kazandırırken…
Diğer yandan da Bursa’nın marka değerini yükseltmeyi sürdürme amacındayız
Torunlarım en büyük hobim
“Hayatımız iş ağırlıklı bir tempoda akıp gidiyor.
Ama torun sevgisi bir başka. Onlara zaman ayırmak için özel bir gayret sarf ediyorumz.
Torunlarıma vakit geçirmeyi seviyorum.
Parklar ve bahçeler bizim mekanımız!
Spora gelirsek futbol öncelikli.
Ama daha ziyade bir izleyici ve taraftan olarak.
Futbol merakım Bursaspor ve Galatasaray taraftarlığıyla kendini gösteriyor.
Sosyal hayatımın bir başka yanıysa türküler ve halk oyunları.
Özellikle halk oyunlarına vakit ayırmak başlıca hobilerim arasında!