Olay Gazetesi Bursa

Birikimleri nasıl korumalı?

Paranızı enflasyona karşı korumak en doğal hak. Ama aynı zamanda görev! Çünkü birikimlerinizin alım gücü korunurken yapılan yatırımla ülke ekonomisine de katkı sağlanmakta! Yatırım araçlarıyla enflasyon üstü kazanç sağlamak da reel bir getiri, yeni bir gelir anlamına geliyor. Piyasalarımız çeşitli enstrümanlarla hem enflasyondan korunma hem de yüksek getiri sağlama olanağı sunuyor. Ancak, yüksek kazanç peşinde koşmak riskleri de […]

Paranızı enflasyona karşı korumak en doğal hak.

Ama aynı zamanda görev!

Çünkü birikimlerinizin alım gücü korunurken yapılan yatırımla ülke ekonomisine de katkı sağlanmakta!

Yatırım araçlarıyla enflasyon üstü kazanç sağlamak da reel bir getiri, yeni bir gelir anlamına geliyor.

Piyasalarımız çeşitli enstrümanlarla hem enflasyondan korunma hem de yüksek getiri sağlama olanağı sunuyor.

Ancak, yüksek kazanç peşinde koşmak riskleri de barındırmakta!

Dolayısıyla eldeki bulgurdan da olma gibi bir durumla da karşılaşmak mümkün.

Peki paramızın değerini nasıl koruyacağız?

Reel kazanç sağlamak isterken risklerden nasıl korunmalıyız?

Hangi yatırım aracı daha güvenilir?

Özellikle bugünlerde bu tür sorular çok sıkça karşımıza çıkar oldu.

Çünkü başta dolar olmak üzere tüm yatırım araçlarının hayli oynak olması kafaları fazlasıyla karıştırmış vaziyette!

Bireysel yatırımcı açısından önünü görmek pek de kolay değil bu toz duman arasında.

Ekonomik tablonun ötesinde dış atakların yarattığı bir istikrarsızlıkla boğuşuyor Türkiye.

Özellikle lira üzerinde spekülatif işlemler fazlasıyla öne çıkmış durumda.

Haliyle TL bazlı varlıklar zarar yazmakta!

Döviz ve altınsa coşmuş vaziyette.

Ve neticede vatandaş bu iki enstrümana yönelerek kendini korumaya çalışmakta.

Ancak, hem döviz hem de altına olan yatırım amaçlı hücum ülke ekonomisine zarar veriyor.

Çünkü bir yanda enflasyon belası körüklenmekte ve karlılıklar düşmekte.

Diğer yanda da piyasalardaki dalgalanmanın önüne geçilmesi zorlaşmakta.

Vatandaşın kar edeyim derken ileride karşılaşacağı dolaylı zararları da dikkate alması şart bu anlamda!

Ve unutmayalım ki; ikili para sistemine doğru giden dolarize bir toplum olmaktan uzaklaşmazsak…

Daima dış ataklara açık yaşamak zorunda kalırız.

Ancak zar zor elde edilmiş birikimlerin erimesi korkusu vatandaşı dövize yakın tutmaya devam ediyor.

Neticede bankalardaki mevduatın neredeyse yarısı döviz hesaplarında bulunmakta.

Yani sadece telkinle dolar açmazından uzaklaşmamız mümkün değil!

Dövizin cazibesini azaltıp lirayı öne çıkaracak tedbirler şart.

 

Tedbirler ve ucuzlayan TL varlıklar

 

Piyasalar açısından Merkez Bankası ve BDDK bazı adımlar atmakta.

Ancak vatandaşın döviz yerine başka yatırım araçlarına yönelmesi için daha köklü tedbirler gerekiyor.

Bu anlamda mevduat cephesinde bir adım atılması sevindirici.

Yeni kararnameyle TL mevduatında 6 aya kadar olan vadelerde yüzde 15 olan stopaj yüzde 5’e çekildi.

Bir yıla kadar vadeli lira mevduat hesaplarında vergi yüzde 12’den yüzde 3’e çekildi.

Ve bir yıldan uzun vadeli TL mevduatına uygulanan vergi de sıfırlandı!

Buna karşın vadesiz ya da bir yıla kadar vadeli döviz hesaplarından alınan stopaj oranları yükseltildi.

Bu geçici tedbirin dövizi engelleyici etkisini zaman gösterecek.

Ama bu tarz adımlar çoğalması büyük önem taşıyor.

Piyasalarda da TL varlık cazibesini yükseltecek adımların dizayn edilmesi şart.

Elbette ki vatandaşın da uzun vadeli düşünüp yatırım tercihlerini daha milliyetçi duygularla  yapmasının faydası görülecektir.

Hayli ucuzlamış olan borsa kağıtlarının bu anlamda önemli bir fırsat yarattığı da dikkate alınmalı.

Özellikle de BES kapsamındaki tasarruflara uygun fon ararken hisse seçeneğinin üstünde durmakta fayda var!

Ancak şimdilik döviz girdisi olan firma hisseleri daha sağlıklı bir tercih olur.