Yakın zamanda çalışanlar açısından önemli bir uygulama ön plana çıkacak.
1 Ocak 2018’den geçerli göre işsiz kalındığında eğer işverenle bir uyuşma sorunu yaşanırsa…
Anlaşmazlığın çözümü için iş mahkemesi ilk adres olmayacak!
Bunun yerine çalışanların daha doğrusunu işini kaybetmiş olupta işvereni ile uzlaşmazlık halinde olanların arabuluculuk müessesesine başvurması zorunlu şart niteliğinde.
Yani önce arabulucuya ardından istenirse iş mahkemesine gidilecek.
Önemli bir gelişme bu!
Çünkü iş mahkemelerinin yükü de ağır…
Usul nedeniyle kısa sürede çözüm üretmeleri de kolay değil.
Bunun yerine tüm dünyada yayılma gösteren arabuluculuk faaliyeti artık istihdam dünyasının da hizmetinde.
Ve tüm ekonomiye de çeşitli faydaları var bu sistemin!
Yani bu anlamdaki farkındalık çok önemli.
Peki hangi imkanlar arabuluculuğu daha cazip hale getiriyor?
Sorunun yanıtını Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı Ömer Gülmüş ve BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi Divan Başkanı Irmak Aslan’dan aldık.
Aslan’ın verdiği bilgiye göre şimdiye kadar yansıyan arabuluculuk faaliyet istatistikleri…
Bir veya en fazla iki gün içinde anlaşmazlıkların iki tarafın da uygun göreceği biçimde tatlıya bağlandığını gösteriyor.
“Şimdiye kadar masaya oturanların yüzde 88’inin bir gün içerisinde anlaşmaya vardığını söylüyor rakamlar.
Genel uzlaşma oranıysa yüzde 90’ın üzerinde.
Ve şimdiye kadar sağlanan ekonomik kazançsa bir milyar TL’ye ulaşmış durumda”!
Peki Bursa’daki durum nasıl?
“Bursa arabuluculukta giderek liderliğini pekiştiren bir şehir.
BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi attığı adımlarla ve eğitimlerle kentimizi Türkiye’ye örnek hale getirdi.
İş dünyasının da bundan faydalanması çok önemli.
Çünkü 40 bine yakın BTSO üyesi firma var.
Bir de esnaf ve sanatkarlar da arabuluculuk fırsatından yararlanma şansına sahip”.
İlk başvuru adresi
Yani ticaret hayatındaki uyuşmazlıkların mahkemelerde sürünme durumuna dönüşmesinden önce!
Çözüm için çok uygun koşullar mevcut.
Ve hatta mahkeme maliyetlerinin de çok altında maliyetler olduğunu söylüyor Irmak Aslan.
Başkan Ömer Gülmüş de “mümkün olduğu kadar tercih edilmesi gereken ilk başvuru mercii arabulucular olmalı” mesajını veriyor.
“Vatandaş doğrudan ameliyeta girmek istiyor. Oysa önleyici tedaviler de var.
Bizler de uzlaşma yönünde yönlendirmeye çalışıyoruz tarafları.
Ticari sırların korunma prensibinin de dahil olduğu ve zaman kaybını minimize eden bu uygulama…
Maddi ve manevi büyük kazançları da sağlayacak bir atmosferi getiriyor”.
Kazancı büyük
Kısacası hem ekonomi hem tüm Türkiye arabuluculuk müessesesine daha fazla başvuru yapılması halinde kazançlı çıkacak.
Her şeyden önce vakit kazanılacak.
Aynı zamanda masraflar daha az olacak.
Ve sinir harbi yaşamadan mümkün olduğu kadar süratle işlerine konsantre olma imkanı tanıyor firmalara!
Elbette ki yeni düzenlemeyle hem firmalar hem de işini kaybetmiş çalışanlar adana yeni fırsatlar da olacak.
Ancak arabuluculuk masasındaki öneriyi beğenmeyenlerin dava açma hakkı da saklı bulunuyor.
Yani hakkından feragat diye bir durum söz konusu değil!
Zaman kazancı ve de masraf tasarrufu sağlayan mahkeme kararı niteliğindeki arabuluculuk kararları çok faydalı olabilir.
Bundan dolayı sistemin gelişmesi ve yaygınlaşması için sürdürülen çabalar büyük önem taşımakta!
Kamuoyunun da iş dünyasının da bu sürece ayak uydurmasında büyük faydalar var.