Amerika’daki iş maceramız bitmek üzere…
Ama edilen bilgiler ve kurulan bağlantıların dışında da…
Türkiye’ye ek bir katkı sağlamış gibi Bursa iş dünyasının temsilcileri!
Nasıl bir katkı? Paranın kalbi Wall Street’ten piyasalara bakınca…
BTSO heyeti ABD’ye ayak basmasının ardından…
Doların lira karşısında günden güne adım adım gerileyişini izledim.
Cuma itibarıyla dolar 2,70 TL’nin altına inmişti.
Zamanlama ilginç…
Adeta Bursa iş dünyasının New York seferi…
Dolar üzerinde oluşturduğu manevi baskıyla…
Doları sakinleştirmiş gibi!
Peki bu ‘özel katkı’ dışında neler yaptı BTSO heyeti?
İş hayatının neredeyse hiç durmadığı New York’ta bizler de bu tempoya kendimizi fazlasıyla kaptırdık.
İlk günden başlayan ikili iş temasları, ziyaretler, forum ve toplantılar nefes aldırmadı!
BTSO heyetindeki işadamlarımız kenti doğru dürüst keşfetme olanağını bile pek bulamadı bu yoğun trafik arasında.
New York gezisinde öne çıkan unsurların yorumsal özetine bakarsak…
Ziyaretinin ana konseptlerinden biri olan Uluslararası Franchise Fuarı …
Ve organizatör kuruluşun en tepe yöneticileriyle yaptığımız özel söyleşi…
İlginç bir manzarayı karşımıza çıkardı.
Dünyanın marka zincirleri vasıtasıyla en moda ticari sistemlerinden biri olan franchsing alanında…
Türkiye’nin çok zayıf kaldığını gözlemledik!
Nasıl mı? Franchising sektörünün Türkiye’de sadece çok bilinen birkaç marka ile sınırlı kalması bir kayıp!
Çünkü ülkemizde franchise alarak para kazanılabilecek çok çeşitte sektörel marka mevcut.
Ancak bu potansiyelden yeterince yararlanamadığımız ortada.
Türkler franchise sevmiyor
Daha acı olan manzara ise…
Dünyaya açılma arzusunda olan herhangi bir Türk firmasının…
Dünyanın bu en etkin fuarına franchise vermek üzere katılmayı becerememesiyle karşımıza çıktı!
Organizatör kuruluş olan Uluslararası Franchise Birliği’nin yöneticisi Josh Merin’le yaptığımız sohbette nedenleri masaya yatırdık.
Merin’in özet yanıtı dikkate değerdi.
“Firma olarak kendi paranızla mı? Başkasının parasıyla mı büyümeyi istersiniz.
Türkler kolay ve esnek olan yöntemi seçmeyip…
Kendi sermayeleriyle büyümekte ısrarlı! Ancak ağır basan bayilik sistemi büyümeyi sınırlandırabilmekte!
Markalaşma yatırımlarınız da ayrıca zayıf”. Sektörleri de dar tutmamakta fayda var.
ABD’de yaşlılara evde bakım hizmeti sunan firmaların giderek artan oranda franchise vermeleri çok ilginç bir örnek!
Zor ama imkansız değil!
New York Ticaret Odası’nın toplantı salonu hıncahınç doluydu.
Başkan Mark S. Jaffe’nin misafirleri olarak Amerikalıların yoğun ilgisiyle karşılaştık.
2,3 trilyon dolarlık ithalatı hem de dünyanın her yerinden yapan bir ülke iştah kabartıyor elbet!
Ama bu pazara girmek hiç de kolay değil…
Öyle ki istediğiniz firmaları görüşme masasına çekmeniz bile çok zormuş buralarda!
Keza ihtisas fuarlarına katılsanız bile ilk seferinde ürün satma şansınızın sfır olduğuna dikkat çekti buradaki yetkililer.
Ancak sabır, istikrar, kurumsal planlama ve icraatla eninde sonunda Amerika’ya mal satmanız kesin.
Ciddi bir planlama, araştırma, ticari bilgi istihbaratı bu yolu kısaltan faktörler…
New York’taki ticaret ataşeliğimiz bu konuda ciddi bir rehberlik hizmeti sunuyor.
Türkiye’nin devlet destekleri de mevcut.
Hatta ABD’ye mal satıp burada temsilcilik de açtıktan sonra Amerikalıların devlet destekleri de devreye girebiliyormuş!
Zorlu bir mevzuat ve sıkı kurallara rağmen Bursa’nın markaları niye Amerika’da boy göstermesin?