Altın aldı başını gidiyor.
Yani yastıkaltında bayram var son günlerde.
Gerçi altına dayalı devletin ve bankaların kağıtları yastıkaltını biraz eritti.
Ama sonuçta Türkiye’de vatandaşın altın varlığı yüzmilyarlarca dolar olarak ifade ediliyor.
Yükselen fiyatlar haliyle altın sahiplerinin yüzünü güldürmekte.
Rekor fiyatlar altınla borçlananlarla takı ihtiyacı yüksek olanları ise kara kara düşündürüyor!
Neticede “altın nereye gidiyor” sorusuyla fazlasıyla muhatap oluyoruz bugünlerde.
Öncelikle mevcut küresel tabloda yanıt bulması giderek zorlaşan bir soru olduğunun altını çizelim.Neden mi?
Bir yanda ons fiyat üzerinde çok yönlü etki tablosu oluştu.
Diğer yanda da doların lira karşısındaki seyrine dair kararsız bir manzara mevcut!
Kısacası birçok faktörün birbiriyle etkileşimini dikkate alarak çok yönlü bir analiz yapmak şart.
Öncelikle onsla başlayıp altının niye ateşlendiğine bakalım.
Dolar endeksinin bir süredir beklenen performansı sergilememesi ons altını diri tutmaktaydı!
Nitekim ABD’de 2018 için 4 faiz artışı beklenirken Amerikan Merkez Bankası Fed’in geçen haftaki toplantısında 3 faiz artışına dönük öngörü açıklaması altına yaradı.
Yani doların küresel çapta hız kesmesi ons fiyatı yukarı yönlü baskıladı.
Ama Başkan Donald Trump da güvenli limanı cazip kılan adımlarıyla altını coşturuverdi.
Çin’e karşı konulan gümrük vergileriyle ateşlenen küresel ticaret savaşları ons fiyatı bin 350 dolara kadar çıkardı.
Ons altın hızlı çıkışa imza atarken doların lira karşısındaki sert yükselişi de iç piyasada rekorların kırılmasına yol açtı!
TL’nin iç ve dış etkilerle değer kaybıyla yüzleştiği bugünlerde altın çifte etkiyle tarihi zirvelerde dolaşmakta.
Gram fiyat iki haftalık sürede 161 liradan 173 liraya kadar çıkıverdi.
Yani yüzde 7,5’lik bir kazanca kısa sürede imza attı altın yatırımcısı!
Ons fiyatın seyri
Bundan sonrasına dönük analizde ons fiyatta kar satışları ihtimali öncelikle dikkate alınmalı.
Ancak, Trump’ın ateşlediği ticaret savaşları güvenli liman ihtiyacını canlı tutmakta.
Dolayısıyla altının çıkışa devamı yönünde bir potansiyel hala mevcut!
Tabii ki Amerikan verilerinin dolara değer katacak biçimde gelmesinin ons fiyatı yavaşlatabileceği de unutulmamalı.
Teknik analizde onsun bin 336 dolar olan ara destek seviyesinin üzerinde kapanışlara imza atması yükseliş işareti olarak kabul edilebilir.
Bu durumda kısa vadede önce bin 360 dolara ardından da bin 375 dolara doğru hamle beklenebilir!
Olağanüstü koşullarda bin 500 dolara kadar da çıkması zor olmayacaktır ons fiyatın.
Geri çekilmelerde ise öncelikle bin 325 ve bin 318 dolarlık destek seviyelerine dikkat etmek gerekiyor.
Ayrıca kısa vadede olmasa da bin 300 doların altı ihtimal dahilinde bulunuyor.
Gram fiyattaki olasılıklar
Onstaki bu olasılıklar zincirini iç piyasaya uyarlarken doların lira karşısındaki seyrini de hesaba katmamız gerekiyor.
Gelişmeler hayli geniş bir bant aralığını olası kılıyor!
Dolar/TL’nin yakın vadede 3,85 – 4,10 bandında hareketi mümkün görünüyor.
Onsla beraber dolardaki olasılıkları dikkate aldığımızda gram fiyatın 190 lirayı zorlaması ihtimal dahilinde.
Ancak bu olasılık daha ziyade olağanüstü koşulları akla getiriyor!
Nitekim, düşüş trendinde de teknik olarak 154 liralık gram fiyatı görmemiz de mümkün.
Ama kolayca görebileceğimiz bir seviye olduğunu söylemek zor.
Dolayısıyla kısa vadede 163 – 183 TL bandı reel anlamda takip edilecek seviyeler olarak dikkate alınmalı.