Bursaspor’un Enes Çelik başkanlığındaki yeni yönetiminin başlatmış olduğu ‘Yanındayım’ kampanyasında ilk üç gün açıklanan rakamlar heyecan yaratmıştı, ancak 4. günde yapılan paylaşımda aslında çok da iyi bir start olmadığı ortaya çıktı.
Yönetimin ilk günlerde rakamın yüksekliğinin cazibesiyle bir teşvik yaratma isteğini çok makul buluyor. Bu sebeple açıklanan rakamlarda detay verilmemesini de kabul ediyorum. Ancak 4 gün sonunda açıklanan 83 milyon 628 bin liranın, 80 milyon 650 bin lirasının yönetim katkısı olduğunu öğrenince gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
Hayal kırıklığının sebebi tabii ki yönetim değil. Görülüyor ki yönetim 200 milyon liralık sözünü yerine getirmek için gerekli hareketi başlatmış ve 4 günde hiç de azımsanmayacak bir miktarı ortaya koymuş.
Burada asıl sıkıntı yönetim gövdesini taşın altına koyarken, kentin geride kalınından 4 günün sonunda sadece 2 milyon 978 bin liralık katkının gelmiş olması.
Tamam kampanya daha yeni başladı ancak, 3 milyon liranın altında kalan bağış, 4 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden olan Bursa’ya yakışmıyor.
Kaldı ki bu toplanan miktara, Bursaspor’un yaşaması gerektiğine inanan, başka takım taraftarlarının da katkı koyduğunu paylaşılan dekontlardan biliyoruz.
Hatta sosyal medya üzerinden bir araya gelen yeşil beyazlı taraftarların da 4 saatte 446 bin TL’lik rakama ulaştığını da gördük.
Burada sıkıntı, büyük katkılar beklenen kentin sanayici kesiminden henüz bir atak gelmemesi.
Yönetim de sanayicileri harekete geçirebilmek için, “3 Haziran Pazartesi gününden itibaren iş dünyamız başta olmak üzere bütün kesimlerin Bursaspor’a sahip çıkacağı inancıyla Haydi Bursa” paylaşımıyla bir kez daha destek istedi.
Taraftarların Bursaspor bayraklarıyla kenti bir gelin gibi süslemeye başladığı, kulübün 61. yaş gününü 1963 havai fişekle en az Süper Lig’deki coşkuyla kutladığı böyle bir dönemde kentin iş dünyasının da artık harekete geçmesinin zamanı geldi.
Bursaspor’un sadece Bursa için değil Türk futbolu için de ne denli önemli olduğunu, Bursaspor’suz hem kentin hem de Türk futbolunun eksik kalacağını herkes görmeli.
Transfer tahtasının açılması için tüm gücüyle mücadele eden yönetim artık yalnız bırakılmamalı. Çakılan kıvılcımın yangına dönüşmesi için başta iş dünyası olmak üzere herkes taşın altına elini koymalı.
Öyleyse bir kez de biz söyleyelim: Haydi Bursa!