Olay Gazetesi Bursa

Yaşattığınız heyecan için teşekkürler!

İngiltere 1996, Belçika-Hollanda 2000, İsviçre-Avusturya 2008, Fransa 2016, 11 ülkede düzenlenen 2020 (2021’de düzenlendi) ve Almanya 2024. Türkiye’nin şu ana kadar katıldığı Avrupa Şampiyonaları bunlar. Dünya Kupası’nda ise sadece 1952 ve 2002’de boy göstermişiz. Kısaca Milli Takımımızın uluslararası turnuva tecrübesi sadece 8 turnuvayla sınırlı. Bu yüzden kimse ‘aslında kupayı bile alabilirdik’, ‘çeyrek final bizim için […]

İngiltere 1996, Belçika-Hollanda 2000, İsviçre-Avusturya 2008, Fransa 2016, 11 ülkede düzenlenen 2020 (2021’de düzenlendi) ve Almanya 2024.

Türkiye’nin şu ana kadar katıldığı Avrupa Şampiyonaları bunlar. Dünya Kupası’nda ise sadece 1952 ve 2002’de boy göstermişiz.

Kısaca Milli Takımımızın uluslararası turnuva tecrübesi sadece 8 turnuvayla sınırlı.

Bu yüzden kimse ‘aslında kupayı bile alabilirdik’, ‘çeyrek final bizim için başarı değil’, ‘bu kadroyu hocasız göndersek de bundan kötü olmazdı’ gibi beylik laflarla çeyrek finali başarısızlık gibi göstermesin.

Elbette bu kadro bundan daha fazlasını yapabilecek yeteneğe sahipti. Ancak yeterli tecrübesi yoktu.

Bir kere 2 önemli stoperini ve Premier Lig’de oynayan santrforunu kaybetmek Türkiye gibi bir takımın kolay kolay altından kalkabileceği bir zorluk değildi.

Veriler ortada turnuvada yarı finale kalan 4 takımdan 3’ü kadro değeri en yüksek ülkeler. İlk 4’te olup da yarı final görmeyen tek ekip piyasa değeri 4. sırada olan ev sahibi  Almanya. Bizi eleyip son dörde kalan Hollanda da sıralamada 5. durumda. A Milli Takımımız ise 12. basamakta yer alıyor.

Yani Transfermark’taki kadro değerleri küçük bir sapmayla son 4’e yansımış durumda.

Tüm bu verilerin ışığında turnuvada iz bırakacak önemli bir karakter ortaya koyan ‘Bizim Çocuklar’ı başarısız görmek haksızlık olur.

Hele ki gol beklentisi (1,32’ye 1,09), şut (15’e 11), korner (7’şe 3), top çalma (17’ye 11) ve serbest vuruş (15’e 7) gibi çok önemli istatistiklerde Hollanda’ya üstünlük kurmuşken ağır eleştiriler adil değil.

Santrforsuz oynamamız tabii ki sorgulanacaktır. Ancak kabul edelim ki Enes’in de sakatlanmasından sonra elimizde sezonu iyi geçirip, takımında direkt oynayan bir santrforumuz kalmamıştı. Bertuğ Yıldırım ve Semih Kılıçsoy gelecekte çok önemli yerlere gelebilirler ancak şu an için Milli Takım’ı sırtlamalarını beklemek haksızlık olurdu. Daha fazla şans bulmalarından yana olsam da oynatılmamaları üzerinden Montella’ya yüklenmek de çok doğru gelmiyor bana.

Bir de hatırlatma yapayım bu kadrodan 13 futbolcu sıfır çektiğimiz Euro 2020’de de görev almıştı. Hatta o 13 futbolcudan 9’u da farklı maçlarda da olsa bu turnuvada 11’e girmeyi başardı. Yani Montella gösterildiği kadar başarısız olmayabilir!

Bakın son 3 Avrupa Şampiyonası’na katılmayı başardık. Belki tam olarak istediklerimizi alamadık ama yavaş yavaş turnuva takımı olmaya başladık. Bir de 2026’da Kuzey Amerika’ya gidip Dünya Kupası şanssızlığımızı kırarsak işte o zaman tadından yenmez. Bu kadro dışarıda kalan birkaç genç isimle birlikte çok şey vaat ediyor. Yeter ki biz baltalamayalım.

Bir paragraf da taraftarımıza açmak istiyorum.

Özellikle maç öncelerinde sergiledikleri gövde gösterileriyle turnuvaya renk kattılar. Gerçekten mükemmel bir ev sahipliği(!) yaparak alkışı fazlasıyla hak ettiler.