Bursaspor’un ligden düştüğünü artık her kesim tarafından kabul ediliyor.
Yönetim de, taraftar da, teknik heyet de artık dönüşün olmadığının farkında.
Böyle bir atmosferde yeşil beyazlılar bugün 1461 Trabzon FK’yı ağırlayacak.
Tüm camianın beklentisi lige en onurlu şekilde veda edebilmek. Bu yüzden Genç Timsahlara düşen sahaya çıkıp onurlu bir şekilde, terinin son damlasına kadar mücadele etmek.
Taraftara düşense tribünlerdeki yerini alıp, dosta düşmana, “Bu kulüp hangi lige düşerse düşsün asla sahipsiz kalmayacak” şeklinde haykırmak.
***
Bursaspor bildiğiniz gibi 18-26 Mayıs tarihlerinde olağan genel kurulunu yapacak. Şimdi akıllardaki soru genel kurulun tek ve güçlü bir adayla mı ya da çok adayla mı yapılacağı.
Bana göre önemli olan tek ve çok aday olmasından ziyade adaylardan en azından birinin kenti bütünleştirebilecek potansiyele ve desteğe sahip olması.
Şu ana kadar genel kurullarda hata yapılmamış olsaydı kulübün bu derece batağa sürüklenmeyeceği aşikâr. Ancak geçmişin muhasebesini yapmak gerçekten en ufak bir fayda getirmez.
Mühim olan bu kez doğru oluşumu ortaya çıkarabilmek.
***
Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Mustafa Bozbey, her platformda Bursasporlu olduğunu belirtmekten çekinmiyor. Kimine göre bu durum siyasi bir hamledir, kimine göre samimi bir yaklaşım.
Benim içinse önemli olan; söylemlerinin altını ne kadar doldurup, Bursaspor’a ne kadar katkı koyabildiğidir.
Seçildiği gün ‘Bursaspor da gülecek’ diyen Başkan, görevi teslim alırken de kendisine kutlama için çiçek gönderilmesi yerine Bursaspor’a bağış yapılmasını isteyerek IBAN paylaştı.
Burada önemli olan, katkının ne kadar olduğundan çok, Bursaspor adının her platformda sürekli dile getirilerek kentin harekete geçmesi için gösterilen çabadır.
Eğer Bozbey, sözlerinin altında kalmaz ve tahtanın açılmasını sağlarsa, iyi bir yönetimle yokuş aşağı giden kulüp yeniden tırmanışa geçer.
Sürekli dillendirdiğimiz gibi Bursaspor’un kısa vadede sadece maddi desteğe ihtiyacı var. Bu desteğin siyasi olup olmaması da inanın şu an için hiç önemli değil.
Plan ve proje işi, orta ve uzun vadede elbette olmazsa olmaz.
Ancak Timsah’ın kısa vadede daha güçlü bir kadroya, bunun için de ekonomik desteğe ihtiyacı var.
Sonrasında doğru bir şirketleşme başarılırsa bu kentin potansiyeli Bursaspor markasını yeniden zirveye taşımaya yeter.
Yeter ki artık aynı hatalara düşmeyelim!