Süper Lig tarihinde daha önce hiç görülmemiş bir sezonu geride bırakmak üzereyiz.
Sezonu ilginç kılan sadece Galatasaray ve Fenerbahçe arasında yaşanan şampiyonluk yarışı değil elbette.
Sezon içerisinde bir çok skandal yaşandı ve hepsi Türk futbolunun sözde ‘marka değeri’ne büyük zarar verdi.
Maalesef Avrupa ve dünya futbolunda daha çok yaşanan skandallarımız yankı buldu.
Ancak sezonun sonuna gelinirken şampiyonluk yarışının ne denli inanılmaz geçtiğini söylememek de haksızlık olur.
Düşünün aynı sezon içerisinde Galatasaray ligin puan rekorunu kırarken, daha önceki rekorun sahibi Fenerbahçe bunu tekrarlamasına rağmen camia içerisinde başarısız olarak görülüyor.
Yani bir bakıma Kanarya’yı başarısız gibi gösteren Aslan’ın 1-2 tık büyük başarısı oluyor ve sırf bu sebepten Fenerbahçe’ye tarihinin en iyi puan ortalamasını tekrar yaşatan Teknik Direktör İsmail Kartal, neredeyse yerden yere vuruluyor.
Bugün oynanacak derbi mücadelesi sonunda ya Galatasaray şampiyonluğunu ilan edecek ya da başarısız addedilen Fenerbahçe şansını son haftaya taşıyacak.
Kim şampiyon olur bilmem, ancak şu kesin ki bu sezonun bir tekrarı kolay kolay yaşanmayacak.
Yıllar geçse de rekorları altüst eden kıyasıya rekabet hep dillendirilecek. Ancak ne yazık ki sonuna da sezon boyunca yaşanan skandallar iliştirilecek.
Biz de bu acayip sezonun tadını doya doya çıkaramadığımıza yanacağız.
EURO 2024’E GİDERKEN…
Euro 2024’ün başlamasına bir aydan az zaman kaldı.
Avrupa futbolunun en büyük organizasyonu mutlaka iyi futbol beklentimizi karşılayacaktır.
Ancak bizim şampiyonaya nasıl bir renk katacağımız benim için daha önemli.
Tribünlerde yer alacak binlerce gurbetçimiz, sahada yer alacak müthiş yetenek Arda Gülerimiz, enerji bombası Barış Alperimiz, şık gollerin adamı İrfan Can Kahvecimiz, şampiyonanın düzenleneceği Almanya’nın topraklarında yeşeren gurbetçi futbolcularımızla nereye kadar gideriz bilmem.
Ancak en azından bu kez güzelliklerimizle ses getirdiğimiz bir turnuva geçirmek en büyük dileğim.
Sezon boyunca bozulan imajımızı düzeltmek ay yıldızlı ekibimize düşüyor.
Aslında şu aşamada önemli olan, elde ettiğimiz derecelerden çok, katılım sürekliliği sağlamamız. Ülke olarak her turnuvada boy gösterirsek futbolumuz istesek de istemesek de bir seviyeye ulaşacaktır zaten.
Ama yine de insan hayal kurmadan edemiyor!