Olay Gazetesi Bursa

Kazanma zamanı geldi!

Son iki maçında direkt rakibi olan takımlarla evinde golsüz berabere kalan Bursaspor, hafta içinde Muhammet Demir şoku(!) yaşadı. 1 ay oynamayacağı açıklanan Muhammet’le ilgili öncelikle şunu söylemeliyim ki, ‘Sözleşmesinden kaynaklı tüm mali haklarından feragat etti’ açıklaması son derece değerli. Muhammet pekâlâ iyileşmeyi bekler oynayıp-oynamaması fark etmeksizin sözleşmesinin karşılığı olan parayı alabilirdi. Yaptığı bu hareket kendisini […]

Son iki maçında direkt rakibi olan takımlarla evinde golsüz berabere kalan Bursaspor, hafta içinde Muhammet Demir şoku(!) yaşadı.

1 ay oynamayacağı açıklanan Muhammet’le ilgili öncelikle şunu söylemeliyim ki, ‘Sözleşmesinden kaynaklı tüm mali haklarından feragat etti’ açıklaması son derece değerli. Muhammet pekâlâ iyileşmeyi bekler oynayıp-oynamaması fark etmeksizin sözleşmesinin karşılığı olan parayı alabilirdi. Yaptığı bu hareket kendisini mahcup ve borçlu hissettiğinin bir göstergesi ve takdiri hak ediyor. Bu konu Muhammet’in karakteriyle ilgili önemli bir done, ancak biz şimdi bu konuyu kenara koyup sahadaki Muhammet’e bakalım.

Ben yazılarımda daha önce Bursaspor’un mutlaka bir santrfor alması gerektiğini, ligin ikinci yarısında Mücahit’in yalnız bırakılmaması gerektiğini ve bu konuda Tahir ve Muhammet’e güvenmenin çok da doğru olmayacağını belirtmiştim. Tahir’in nispeten katkı verme ihtimalinin daha yüksek olduğunu ancak son iki sezonda sakatlık karnesi çok kötü olan Muhammet’ten pek katkı alacağımızı düşünmediğimi yazdım ve maalesef haklı çıktım.

Muhammet’in alacaklarıyla ilgili fedakârlığını da göz önünde bulundurursak sık tekrarlanan sakatlıkları daha bir anlam kazanıyor. Görünen o ki tecrübeli golcü sürekli sahada olmak istiyor ve bu konuda kendini çok zorluyor. Bunun sonucunda da yeterince güçlenemeyen kasları kendisini yarı yolda bırakıyor.

Burada artık Muhammet’e düşen, geleceğiyle ilgili iyice düşünüp en sağlıklı kararı almak. Ya iyi bir tedavi görüp, iyi çalışarak, hırsına yenik düşmeden, tam zamanında sahalara dönecek ya da…

Onu yazmaya elim varmıyor.

Bir de şaşkınlığımı ekleyip bu konuyu kapatalım…

Sezon başında bizim için sürpriz olan ancak yönetimin çok iyi bildiği Tahir’in sakatlığı ve Muhammet’in geçen sezonu neredeyse oynamadan geçirdiği ortadayken, sadece Mücahit’le yola çıkılmasını yönetimin son derece başarılı karnesinde bir yere oturtamadım.

***

Gelelim Tokat Belediye Plevne maçına…

İlkyarıda 3-0 yendiğimiz Karadeniz ekibi doğal olarak bizim maça daha bir hırsla bakıyor.

Şu ana kadar evinde oynadığı 7 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 yenilgi yaşamış. Alt sıralardan kurtulup ligi rahat bir yerde bitirmek için çabalıyorlar.

Tokatspor ilkyarıyı Silifke deplasmanından aldığı 1 puanla kapatıp, 2. devreye de Kütahya’dan çıkardığı 1 puanla başlamış.

Attığı 10 gol bulunduğu 12. sırayla örtüşüyor, fakat yediği 16 gol konumuna göre hiç de fena sayılmaz.

Kısaca az gol atıp, az gol yiyen bir takım.

Dikkatli olmakta fayda var, ancak ne olursa olsun bize de iki maçlık ders yeter…

Kazanma zamanı geldi artık.